Suudi Prens’ten flaş İsrail açıklaması
Haber Merkezi - Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, “İsrail’in bir anavatana sahip olmaya hakkı var” dedi.
Suudi Arabistan ve İsrail arasında henüz resmi diplomatik ilişkiler kurulmamış olmasına rağmen, geçen yıllar içinde iki ülke arasındaki bağlar, kapalı kapılar ardında yaşanan gelişmelerle, güçleniyor.
İki ülke de İran’ı en büyük dış tehdit ve ABD’yi bir müttefik olarak görürken, radikal İslamcı teröristlerin oluşturduğu tehdidi ciddiye alıyorlar.
İsrail ve Filistin arasında yaşanan gerginlikler, Suudi Arabistan’ın Filistin’in bağımsızlığını desteklemesi sebebiyle iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin kurulmasına engel oluyor.
DW Türkçe’nin aktardığı habere göre, Amerikan dergisi The Atlantic’in genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg’e röportaj veren Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Selman, İsrail’in kendi topraklarına sahip olma hakkı bulunduğunu belirtti.
Prens Selman, “Yahudi halkının en azından atalarından kalan vatanlarının bir kısmında bir ulus devlete sahip olma hakkı olup olmadığını” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ben hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin kendi topraklarına sahip olma hakkı olduğuna inanıyorum. Ama herkes için istikrarı güvence altına alacak ve ilişkileri normalleştirecek bir barış anlaşmasına sahip olma zorunluluğumuz var.”
Üç haftalık ABD turunu sürdüren Selman, “Filistin halkının hakları ve Kudüs’teki kutsal caminin akıbeti konusunda dini kaygılarımız var. Duruşumuz bu. Diğer haklara karşı bir itirazımız yok” diye ekledi.
Suudi Kralı Selman bin Abdülaziz el Suud’un 32 yaşındaki oğlu Selman, “İsrail’le paylaştığımız birçok çıkar var. Ve barış olursa, İsrail ile Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında da çok fazla çıkar olacaktır” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan – İsrail ilişkisi
Suudi Arabistan ve İsrail’in arasında halen resmi olarak diplomatik ilişki bulunmuyor. İlişkilerin düzeltilmesi konusunda İsrail’in 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı’nda işgal ettiği topraklardan çekilmesini şart koşan Riyad yönetiminin bu tutumu uzun yıllardır değişmedi.
İki ülke son yıllarda ilişkilerini geliştirme konusunda bazı adımlar da attı.
Suudi Arabistan İsrail’e yapılacak bir ticari uçuş için geçen ay ilk kez hava sahasını açtı. İki yıl süren uğraşlar neticesinde gelen bu karar, İsrail tarafından tarihi bir adım olarak nitelendirilip takdir edilmişti.
Geçen Kasım ayında da İsrail’den bir kabine üyesi, Suudi Arabistan ile gizli temaslar yürütüldüğünü ifşa etmişti. Bu açıklama, iki ülke arasında bazı konularda gizli anlaşmalar yapıldığına dair yıllardır ortaya atılan iddiaları güçlendirmişti.
‘Hitler, Hamaney’den daha iyi’
Bin Selman, Hamaney'in Adolf Hitler'den daha tehlikeli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Hitler, Hamaney'in yanında daha iyi görünüyor. Hitler, Hamaney'in yapmaya çalıştığını yapmadı. Hitler, Avrupa'ya hükmetmeye çalıştı, bu kötü fakat Hamaney bütün dünyaya hükmetmeye çalışıyor.”
“Şeytan üçgeni” olarak nitelendirdiği İran, İhvan-ı Müslimin ile terör grupları El-Kaide ve IŞİD’in İslam'ı zorla yaymaya ve halifeliği tekrar geri getirmeye çalıştığını ifade eden, Prens Muhammed bin Selman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şeytan üçgeni, bizlerin Müslüman olarak halifeliği tekrar kurması gerektiği fikrini aşılamaya çalışıyor. İslam'ın zaferinin bir imparatorluk zoruyla yeniden kurulması gerektiğini belirtiyorlar fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi. Allah sadece İslam'ı yaymamızı istedi. Bu görev ise yerine getirilmiştir.
Bugün her insan kendi inancını seçme hakkına sahiptir. Her ülkede dini kitaplar tedarik edilebilir. Mesaj yerine ulaşmıştır. İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yoktur fakat bu şeytan üçgeni, Müslümanların böyle bir görevi olduğunu söyleyerek Müslümanları manipüle etmeye çalışıyor, Müslümanların imparatorluğunun kurulması gerektiğini dile getiriyorlar.
İran, Şii ideolojisini yaymaya, İhvan da demokratik yolları kullanarak ‘gölge halifelikler’ kurmaya çalışıyor. El-Kaide, IŞİD gibi örgütler İhvan sayesinde ortaya çıktı. El-Kaide ve IŞİD gibi örgütler ise her türlü zorluğu kullanarak İslam'ı yaymaya çalışıyor.
"Şeytan üçgeni" olarak yaptığı nitelendirmenin karşısına Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Yemen'i koyan Bin Selman, bu ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) kriterleri doğrultusunda "iyi ilişkiler" kurmaya çalıştığını dile getirdi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Time dergisine verdiği röportajda ise, Amerikalı askerlerin Suriye'de “İran'ı durdurma” noktasındaki son durak olduğunu, ancak bu şekilde İran'ın bölgedeki etkisinin artmasının engellenebileceğini belirtti.