Erbil (Rûdaw) - Yaklaşık 10 ay süren Rakka operasyonu sırasında yüzlerce IŞİD mensubu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tarafından esir alındı.
Kente yakın bir kampta tutulan IŞİD’lilerin durumu ABD’li askeri yetkilileri endişelendiriyor. ABD’li yetkililer, Irak’taki Buka Cezaevi’nde yaşananların tekerrür etmesinden korkuyor.
Amerikan New York Times gazetesinin konu ile ilgili hazırladığı raporda, Beyaz Saray yönetiminin geride kalan 4 yıl boyunca 30 farklı ülkeden Suriye’ye geçen bu IŞİD’lilerin durumu ile ilgilenmekten vazgeçtiğini belirtiyor.
Rapora göre, sadece Rakka kentinde ele geçirilen yabancı örgüt mensubun sayısı 300’ü bulunuyor ve bu kişilerin geleceği hakkında şimdilik bir belirsizlik hakim.
Avrupa devletlerinin birçoğu ülkeyi terk ederek Suriye ve Irak’a giderek cihatçı gruplara katılan bu kişilerin geri iade edilmesini kabul etmiyor.
New York Times, Fransa hükümetinin geçen yıl Iraklı yetkililere IŞİD’e katılan Fransız vatandaşların iadesini kabul etmediklerini aktardığını belirtiyor.
Gazete, yabancı IŞİD’liler dosyasını ABD’li güçlerin batılı güvenlik güçleri ile ortaklaşa incelediğini hatırlatarak, ABD özel operasyon timlerinin Rakka’ya yakın bir kampta tutulan 300 IŞİD’linin parmak izi ve ifadelerini aldığını yazıyor. Gazeteye göre, IŞİD’lilerden uluslararası bağlantıları hakkında bilgi alınıyor.
Buka’daki durum tekerrür eder mi?
ABD güçlerinin Irak’ta tutukladıkları El Kaide üyelerini Buka Kampı’nda toplamaları çoğu uzman tarafından “IŞİD’in doğuşuna neden olan temel hata” olarak yorumlanıyor.
Zira Ebubekir Bağdadi, Ebu Müslim Türkmeni, Hacı Bekir ve Ebu Muhammed Adnani gibi IŞİD’in lider kadroları bu cezaevinde tanıştı.
IŞİD’in mayalandığı bu kamp örneğinin Rojava’daki IŞİD’lilerin tutulduğu kamplarda tekrar etmesi ABD’li askeri yetkilileri kaygılandırıyor.
New York Times’a konuşan IŞİD'le Mücadele Uluslararası Koalisyonu Sözcüsü Ryan Dillon, “Uzun süre bir arada tutulan teröristlerin nelere yol açtığını daha önce gördük. Aynı şeyle karşılaşmak istemiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Gazete, Trump yönetiminin batılı güvenlik güçleri ve yargı mercileri ile koordine halinde çalışmaları için dışişleri, savunma ve adalet bakanlığına bağlı üyelerden oluşan bir timi görevlendirdiğini belirtiyor.
Aynı zamanda Washington konuya fazla müdahil olmadan yabancı IŞİD’lilerin sorunlarının çözülmesinden yana. Gazete bu konuda IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon’un şu kararına atıfta buılunuyor:
“Irak ve Suriye’de tutuklanan yabancı uyruklu IŞİD’lilerin uluslararası koaisyon güçlerine teslim edilmesi gerekmiyor.”
Kamp ve tutukluların durumu
Öte yandan, insan hakları örgütleri de IŞİD üyeleri ve ailelerinin tutulduğu kamplara ilişkin daha fazla bilgi talebinde bulunuyor.
Uluslarası Kızıl Haç Örgütü bunlardan biri ve bu kamplara ulaşıp özellikler çocukların durumunu yakından incelemek istiyor.
Rojava ve Suriye’de savaş esirlerinin tutulduğu 3 kampı ziyaret eden gazeteci Arin Şeyhmuz, New York Times’e, “Bu kamplarda bulunan 100 kişinin Endonezya, Rusya ve Kazakistan’a iade edilmesi kararı alınmış. Aralarında kadın ve çocuklar da var” diyor.
Gazeteye konuşan ABD’li askeri bir yetkili de, “Bu kamplarda en çok Tunus asıllı teröristler var” bilgisini paylaşıyor.
Rojavalı Kürt güçleri sözcüsü Mustafa Bali, kampların durumu hakkında, “Kamplar uluslararası standartlara uygun dizayn edilmiş” diyor ve ekliyor:
“Bu kamplarda gerçek IŞİD üyeleri ile örgütün çeşitli kurumlarında zorunlu hizmete tabi tutulanları ayrıştırıyoruz. Savaşa katılanları mahkemeye sevkediyoruz ediyoruz. Ancak örgütün zorla hastahane, belediye ve diğer kurumlarda çalıştırdığı kişileri sorgudan sonra adli makamlara teslim ediyoruz. 400 Suriye vatandaşı suçsuz bulunarak serbest bırakıldı.”
Ancak Rojavalı güçlerin en büyük sıkıntısı IŞİD’lilerin vatandaşı olduğu ülkelerle bağlantı kurmak.
Mustafa Bali, bazı ülkelerin kendi vatandaşlarını iade konusuna istekli yaklaştığını ancak daha çok Avrupa ülkelerinin bu konuya sıcak bakmadığını aktarıyor.
Rojava Halk Savunma Mahkemesi avukatı Halil İbrahim, “Tüm zanlıların avukat tutma hakkı var. Mahkemede gerçekleşen oturumların ardından tutuklular hakkında karar veriliyor” diyor.
Halil İbrahim ayrıca, “Kuzey Suriye Federasyonu yasalarına göre idam cezası yok. Suçluların suçlamalarını itiraf etmeleri için işkence de yapılmıyor” ifadelerini kullanıyor.
40 bin yabancı IŞİD’e katıldı
Avrupalı istihbarat teşkilatlarının raporlarına göre, 120 ülkeden yaklaşık 40 bin kişi IŞİD’e katıulmak için Suriye ve Irak’a geçti.
Bunların yaklaşık 5 bininin Avrupa vatandaşı olduğu ve bin 500 kişinin ülkelerine döndüğü belirtiliyor.
Irak ve Suriye’deki çatışmalar esnasında binlerce yabancı uyruklu IŞİD’linin öldürüldüğü söyleniyor.
İstihbarat kaynakları, birçoğunun Türkiye’de saklandığını ve bazılarının da Yemen, Libya ve Filipinler’e geçtiğini iddia ediyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın