ABD’li eski diplomat Eyre: İsrail’in İran’a saldırıları haftalar sürebilir

Erbil (Rûdaw) – ABD’nin İran ile nükleer program müzakerelerinde yer almış eski diplomatı ve Dışişleri Bakanlığı’nın ilk Farsça sözcüsü Alan Eyre, İsrail’in İran’a yönelik devam eden askeri operasyonlarının haftalar sürebileceğini, ancak diplomasi için hâlâ bir fırsat olduğunu belirtti. Eyre, İran’ın uranyum zenginleştirme programını “kırmızı çizgi” olarak görmesinin geçmiş müzakerelerde en büyük engellerden biri olduğunu vurguladı.

Rûdaw TV 17:00 bültenine konuk olan Alan Eyre, Şehyan Tehsin’in sorularını yanıtladı ve İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılarının altında yatan nedenleri ve olası sonuçlarını değerlendirdi.

Eyre, İsrail’in İran’ı varlığına bir tehdit olarak gördüğünü ve bu endişeler giderilene kadar operasyonlarına devam edeceğini ifade etti. Ancak, İran’ın nükleer altyapısının tamamen yok edilmesi durumunda bile Tahran’ın uzman kadrosu, bilgi birikimi ve kapasitesiyle programı yeniden başlatabileceğini belirtti.

Eyre, “İran, uranyum zenginleştirmeyi bırakmayı reddediyor ve bunu kırmızı çizgi olarak görüyor. Bu, geçmişte anlaşmaya varılmasını zorlaştıran en büyük engellerden biriydi” dedi.

Ayrıca, uluslararası ve iç baskıların yetersiz olmasının, İsrail’in saldırılarının uzamasına neden olduğunu savunan Eyre, “Eğer Netanyahu hükümeti üzerinde etkili bir baskı oluşmazsa, bu saldırılar çok uzun sürecek ve tehlikeli bir seviyeye ulaşacak” ifadelerini kullandı.

“Diplomasiye fırsat var, ancak durum kötüleşebilir”

İsrail’in İran hava sahasını kontrol altına aldığına ve yoğun bombardımanlar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Eyre, buna rağmen diplomasinin hâlâ bir çözüm sunabileceğini belirtti.

Ancak, önümüzdeki günlerde her iki tarafın da saldırılarına devam etmesi durumunda durumun daha da kötüleşeceğini öngören Eyre, “ABD, diplomasi için bir fırsat olduğuna inanıyor, ancak gerginliklerin devam etmesiyle bu fırsat azalabilir” diye ekledi.

ABD’nin rolü ve Trump’ın açıklamaları

Röportajda, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın “Barış sağlanacak, ancak iki tarafın biraz savaşmasına izin verelim” şeklindeki açıklaması da gündeme geldi.

Eyre, Trump’ın bu sözlerle İsrail’in saldırılarının İran’la daha iyi bir müzakere sonucuna yol açabileceğini ima ettiğini, ancak bunun nasıl gerçekleşeceğinin belirsiz olduğunu söyledi.

ABD’li eski diplomat, “Durum şu anda kötüye gidiyor ve İran ile İsrail arasındaki zincirleme saldırılar devam ediyor” dedi.

ABD’nin şu ana kadar İsrail’in saldırılarına doğrudan katılmadığını vurgulayan Eyre, İran’ın da bu nedenle ABD üslerini hedef almaktan kaçındığını belirtti.

“İran, ABD’nin savaşa katılması konusunda endişeli ve bu yüzden dikkatli davranıyor. Bu, İran-ABD arasındaki gerginliklerin şimdilik sınırlı kalmasını sağladı” diyen Eyre ancak, durumun hızla değişebileceği uyarısında bulundu.

Alan Eyre, “Önümüzdeki 24 saat içinde gelişmelere bağlı olarak her şey değişebilir” şeklinde konuştu.

2015 anlaşması ve maksimum baskı politikası

Eyre, 2015’te ABD ve İran arasında varılan nükleer anlaşmanın mimarlarından biri olarak, Trump’ın 2018’de bu anlaşmadan çekilmesini kişisel olarak yanlış bulduğunu ifade etti.

Tecrübeli diplomat, “İran anlaşmaya bağlıydı, ancak Trump maksimum baskı politikasıyla daha iyi bir anlaşma yapılabileceğini düşündü. Bu kararın doğru mu yanlış mı olduğunu söylemek zor, çünkü liderler her zaman bir sonraki adımı dikkate alarak karar verir” şeklinde konuştu.

İsrail-İran çatışmasının ABD’nin “maksimum baskı” politikasının bir parçası olup olmadığı sorusuna ise Eyre net bir yanıt verdi:

“Hayır, bu savaş ABD’nin ekonomik yaptırımlar yoluyla uyguladığı maksimum baskı politikasının bir parçası değil. İsrail, İran’ı nükleer programı nedeniyle varlığına tehdit olarak görüyor ve bu saldırılar bu algıdan kaynaklanıyor.”

Fordow tesisi ve İran’ın direnci

İsrail’in İran’ın en büyük ve en korunaklı nükleer tesisi Fordow’u hedef alma olasılığına değinen Eyre, bu tesisin yok edilmesinin çok zor olduğunu ve bunun için ABD’nin ağır bombalarına ihtiyaç duyulabileceğini belirtti.

Eyre, “İsrail, ABD’nin bu saldırılarda yer almasını istiyor, ancak ABD şimdiye kadar katılmadı. İran, Fordow gibi tesisler yok edilse bile nükleer programını yeniden inşa etme kapasitesine sahip” dedi.

Eyre, İran’ın nükleer programını tamamen terk etmeye ikna olup olmayacağı konusunda ise temkinli bir iyimserlik sergiledi.

Alan Eyre, “Mevcut saldırılar İran’ı uranyum zenginleştirmeyi kendi topraklarında bırakmaya zorlayabilir, ancak henüz bunu gösteren bir işaret yok. İran’ın bu konudaki tutumu, aynı zamanda ulusal onur meselesiyle de bağlantılı” yorumunu yaptı.

Savaş ne kadar sürecek?

İsrail’in saldırılarının birkaç hafta sürebileceğini belirten Eyre, uluslararası toplumun ve İsrail iç kamuoyunun Netanyahu hükümetine baskı yapmaması durumunda savaşın uzayabileceğini vurguladı.

Eyre, “İran, İsrail’e ciddi bir zarar veremedi ve bu, İsrail halkının hükümet üzerinde baskı oluşturmasını engelliyor. İsrail, İran’ı varlığına tehdit olarak gördüğü sürece operasyonlarına devam edecek” dedi.

Alan Eyre, İran’ın uranyum zenginleştirmeyi bırakmayı kabul etmemesi durumunda çatışmaların daha da yoğunlaşabileceği uyarısında bulundu. Ancak, diplomasinin hâlâ bir çıkış yolu sunabileceğini yineleyerek sözlerini, “Eğer uluslararası toplum ve iç dinamikler devreye girerse, bu kriz diplomatik yolla çözülebilir. Ancak zaman daralıyor” şeklinde tamamladı.