Haber Merkezi – İran Parlamentosu, “Yabancı Ülkelerin İstihbarat Kurumları ve Yabancı Kuruluşların Hegemonyasıyla Mücadele” başlıklı yasa tasarısını görüşmeye devam ediyor. 19 maddeden oluşan tasarı, kabul edilmesi halinde ülkedeki medya, eğitim, sanat ve kültür alanlarında geniş kapsamlı kısıtlamalar getirecek.
Tasarı, Tahran ile Tel Aviv arasında Temmuz 2025’te yaşanan 12 günlük çatışmanın ardından, 16 Temmuz 2025’te Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’na gönderildi. Komisyon, 14 Ekim’de genel çerçeveyi oy çokluğuyla onayladı ve İstihbarat Bakanlığı ile Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı temsilcilerinin katılımıyla maddelerin okunmasına başladı.
İstihbarat Bakanı İsmail Hatip, 16 Kasım’da yaptığı açıklamada tasarının “önemine” dikkat çekti ve parlamentoda kabul edilmesi halinde güvenlik kurumlarına destek sağlayacağını ifade etti.
Medya faaliyetleri denetime açılıyor
Tasarıya göre, İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin belirleyeceği “düşman medya” ile röportaj yapmak suç sayılacak. Diğer yabancı medya kuruluşlarıyla yapılacak tüm röportajlar ise İstihbarat Bakanlığı tarafından denetlenen bir sisteme kaydedilecek.
Tasarı, ülke dışındaki medya kuruluşlarına veya medya aktivistlerine fotoğraf, video ya da mesaj göndermeyi de suç kapsamına alıyor ve bu fiiller için hapis cezası öngörüyor.
Eğitim ve bilimsel işbirliklerine kısıtlama
Öğrencilere ve üniversitelere ilişkin maddelere göre, tüm burs ve bilimsel işbirlikleri güvenlik kurumlarının denetimine bağlanacak.
İstihbarat Bakanlığı her yıl “onaylı” yabancı üniversiteler listesini yayımlayacak. Bu listenin dışındaki kurumlarla burs, eğitim desteği veya araştırma işbirliği yapılması, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla sonuçlanabilecek.
Sanatsal üretime güvenlik şartı
Sanatçılar da tasarının kapsamına giriyor. “Yabancı ülkelerin denetimi, rehberliği veya eğitimi altında” sanatsal ürün üretmek ve yayımlamak suç sayılacak. İran’ın “çirkin bir imajını sunduğu” değerlendirilen eserlerin sahipleri, kültürel faaliyetlerden kalıcı olarak men edilebilecek ve eserlerin mali kaynaklarına el konulabilecek.
Yabancı kurumlarla bağımsız temas yasaklanıyor
Tasarı, İran vatandaşlarının yabancı büyükelçilikler veya kurumlarla “Dışişleri Bakanlığı’ndan yazılı izin almadan” temas kurmasını yasaklıyor.
Bu fiil için 165 ila 330 milyon tümen para cezası ve altı aydan beş yıla kadar sosyal haklardan mahrum bırakılma cezası öngörülüyor.
Arka plan: Çatışma dönemi ve casusluk yasaları
Tasarı, Tahran ile Tel Aviv arasındaki 12 günlük çatışma sırasında yüzlerce İran ve Doğu Kürdistan vatandaşının “casusluk ve İsrail’e yardım” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından gündeme geldi.
Çatışmaların ardından İran Parlamentosu, 23 Haziran 2025’te “Siyonist Rejim ve Düşman Devletlerle Casusluk ve İşbirliği Suçlarının Cezalarının Ağırlaştırılması Yasası”nı kabul etmişti.
Bu yasa, “düşman” olarak tabir edilen devletlerle doğrudan veya dolaylı işbirliği sayılabilecek çok geniş eylemleri suç kategorisine almıştı. Bu eylemler arasında yabancı medyaya bilgi veya görüntü göndermek, savaş döneminde moral bozucu söylemlerde bulunmak, protestolara katılmak veya Starlink gibi yabancı teknoloji altyapısını kullanmak da yer almıştı.
Yasa kapsamında “ülke güvenliği veya ulusal çıkarlara aykırı her türlü operasyonel faaliyet” geniş bir suç tanımı olarak düzenlenmiş ve ağırlaştırılmış cezalarla ilişkilendirilmişti.
Savaş döneminde işlenen bazı suçlar “moharebe” veya “efsad fi’l-arz” kapsamında değerlendirilerek idam cezasına kadar varan yaptırımlar öngörülmüştü.
Yeni düzenleme ayrıca küçük dronların üretimi, montajı ve kullanımını da idam cezası gerektiren suçlar arasına dahil etmişti.
Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin itirazları
Yasa, Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından incelemeye alındı ve 9 Temmuz 2025’te bazı maddelerin Anayasa ve İslam ceza hukuku ilkelerine aykırı olabileceği gerekçesiyle Meclis’e geri gönderildi.
Konsey Sözcüsü Hadi Tahan-Nazif, suç tanımlarındaki muğlaklıklara ve ceza ölçütlerindeki belirsizliklere dikkat çekti.
Meclis, itirazlar doğrultusunda metni revize ederek 13–14 Temmuz 2025’te yeniden kabul etti. Ancak revize edilen metinde de bazı maddelerin belirsizliği korunuyor.
Çatışmanın güvenlik etkisi
Haziran 2025’te yaşanan İran–İsrail çatışması, İran içinde güvenlik zafiyetlerine ilişkin tartışmaları artırdı.
İsrail’in askeri ve nükleer tesislere yönelik operasyonlarının bir kısmının içeriden sağlanan bilgilerle gerçekleştirildiği iddia edildi.
Çatışma sonrasında 700’den fazla kişi casusluk suçlamasıyla gözaltına alındı.
Sivil toplumun tepkileri
İran’daki pek çok sivil toplum aktivisti, söz konusu tasarının uluslararası bilimsel işbirliklerini, medya özgürlüğünü, kültürel üretimi ve sivil toplum faaliyetlerini ciddi şekilde kısıtlayacağını savunuyor.
Aktivistler, tasarının gazetecilik, öğrenci faaliyetleri, sanat ve kültür alanlarında daraltıcı etkileri olacağını belirtiyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın