Şii lider el-Hakim'den anayasa vurgusu: ‘Tam olarak uygulanmadı’
Erbil (Rudaw) – Irak Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hakim, Irak Anayasası'nın hala tam olarak uygulanmadığını belirterek, Erbil ile Bağdat arasındaki son petrol anlaşmasını "Petrol ve Gaz Yasası'nın çıkarılmasının anahtarı" ve diğer bekleyen sorunların çözümü olarak nitelendirdi.
Başkent Erbil'de Rûdaw Medya Grubu’nun sponsorluğunda başlayan Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) Yıllık Forumu ilk gününde önemli konular ele alındı.
Forumun, “Karmaşık Siyasi Dinamikler Ortasında Devlet İnşasının Zorluğu” başlıklı oturumuna, Irak Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hakim katıldı.
Anayasanın bir "sosyal sözleşme" olduğunu ve son yirmi yılda tarafların “görevlerinden çok haklarına odaklandığını” belirten Hakim, "Anayasayı bir bütün olarak kabul etmeliyiz; hem bizim hem de karşı taraf için olanı. Bu temel olmalıdır" dedi.
Irak Anayasası sorunu
Şii lider, Irak'ın şu anda siyasi, güvenlik ve sosyal istikrara kavuştuğu ve işleri düzene koyma aşamasında olduğu bir dönemde, "anayasanın revize edilmesi için uygun bir zaman" olduğunu söyledi.
Ammar el-Hakim, anayasanın büyük bir kısmının uygulandığını ancak bir kısmının uygulanmadığını ve üzerinde anlaşmazlıklar olduğunu vurguladı.
Hakim, "Anlaşmazlıkların olması ayıp değildir, ancak bu anlaşmazlıkların yönetilememesi ayıptır. Herkesin rızasını alacak bir yola ulaşmalıyız" ifadelerini kullandı.
Petrol anlaşması: Kapalı kapıları açmanın anahtarı
Petrol meselesine ilişkin olarak Ammar el-Hakim, federal hükümet ile Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasındaki son anlaşmayı "büyük bir işaret" olarak nitelendirdi ve şunları söyledi:
"On yıldan fazla bir süredir tartışılan, 2008'den beri anlaşmazlık konusu olan bir mesele, ancak 2024'te Federal Hükümet ile Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasında, özellikle petrol sektörüyle ilgili rol paylaşımının nasıl tamamlanacağına dair bir vizyona ulaştık."
Hakim, Petrol ve Gaz Yasası'nın çıkarılmasının daha kolay olacağını ve bunun "Kürdistan Bölgesi'nde ve başka yerlerde petrol sektörünü yönetmek için ortak bir vizyonun temeli olacağını, aynı zamanda Petrol ve Gaz Yasası'nın çıkarılmasına yardımcı olacağını" söyledi.
Ammar el-Hakim, anayasa yazılırken liderlerin petrol ve gazla ilgili maddeleri bir haftadan fazla tartıştığını, Kürdistan Bölgesi ile ilgili diğer konuların ise sadece iki saat sürdüğünü belirterek, bunun "petrolün diğer birçok sorunun anahtarı olduğu anlamına geldiğini" ifade etti.
Mali sorunların çözümü: Gelir tek sepette olmalı
Kürdistan Bölgesi ile mali sorunlara ilişkin olarak Ammar el-Hakim, Irak bütçesinin yüzde 94'ünün petrol gelirlerinden kaynaklandığına dikkat çekti ve "her yerden gelen gelirlerin tek bir sepette toplanıp daha sonra oran, nüfus ve adalet temelinde dağıtılmasını" önerdi.
Hikmet Hareketi lideri, vilayetlerle ve Kürdistan Bölgesi ile muamele arasındaki farka dikkat çekerek, "Maliye Bakanlığı Kürdistan Bölgesi ile muamele ettiğinde, memurlar ve maaşlar diye bir şeyle karşılaşmaz, bunun yerine bütçenin belirli bir oranı Kürdistan Bölgesi için ayrılır, bu yüzden bu oranı Kürdistan Bölgesi Hükümeti'ne vermesi ve onun da maaşlar ve diğer ihtiyaçlar için dağıtması gerekir" dedi.
Ammar el-Hakim ayrıca, "Petrol ve petrol dışı gelirler olduğunda, hesaplaşmanın doğal olduğunu, bu gelirin ne kadar olduğunu bilmek ve daha sonra Kürdistan Bölgesi'nin payından aynı ölçüde kesinti yapmak gerektiğini" söyledi.
Şii lider, Kürdistan Bölgesi petrolünün SOMO aracılığıyla akışının düzenlenmesiyle, gelir dağıtımının düzenli olmasını umduğunu dile getirdi.
Yolsuzluk ve seçimler: Köklü çözümlere ihtiyaç var
Hikmet Hareketi lideri, Irak'taki yolsuzluğun varlığını kabul etti ve "yolsuzluğu çözmek için yanlış bir yolda ilerlediğimizi, yolsuzluğun altyapısının kökten çözülmesi gerektiğini" belirtti.
Seçimlere ilişkin olarak da Ammar el-Hakim, bazılarının seçim ve siyasi rekabet varken her şeyin normal olduğunu düşündüğü konusunda uyardı. "Bu yanlıştır, bu ay içinde öyle davranılmamalı ki, büyük görev daha da zorlaşsın, çünkü bu liderler seçimlerden sonra bir araya gelmek zorunda kalacaklar, 11 Kasım tarihin sonu değil, yeni bir aşamanın başlangıcıdır" dedi.
Şii bölgesi meselesi: İdari bölgeden yanayız, dini değil
Bir Şii bölgesi oluşturulması ve bu bölgede Peşmerge'ye benzer Heşdi Şabi'nin bulunmasıyla ilgili bir soruya yanıt olarak Ammar el-Hakim, "Bölge meselesi idari bir meseledir. Biz ulusal ve dini bölgelerden yana değiliz, aksine, eğer oluşturulacaksa bölgesel ve idari bölgelerden yanayız" ifadelerini kullandı.
Irak Anayasası'nın üç veya daha fazla vilayetin idari bir bölge oluşturma hakkını verdiğini, dini değil idari esaslara göre olduğunu belirtti.
Hakim, mevcut aşamada vilayetlerdeki idari gücün güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
"Durum sakinleşip istikrara kavuştuğunda, bu anayasal gerçek, bunu uygulamak isteyenler için kendi yerinde kalacaktır ve onların çıkarına olacaktır" diyen Hakim, ancak "şimdi zamanın uygun olduğunu" düşünmediğini ifade etti.
Uzlaşı temelinde yeni bir sosyal ve siyasi sözleşme
Ammar el-Hakim, anayasanın gözden geçirilmesi ve "anayasanın bu kavramının Irak'ın son 20 yılda yaşadığı gelişmelerle uyumlu olduğunun" yeniden onaylanması için "yeni bir sosyal ve siyasi sözleşme" ihtiyacını vurguladı. Bu sözleşmenin en önemli koşulunun "ülkedeki siyasi ve sosyal denge ve istikrar" olduğunu belirtti.
Ulusal Hikmet Hareketi lideri, "Bu sözleşme bir tarafı kırmak veya ezmek için olmamalıdır; bir taraf diğerine kendi gündemini dayatmamalıdır; uzlaşıya dayalı olmalıdır" dedi.