Iraklı kadın doktorun şüpheli ölümü: Soruşturması sonuçlandı

18-08-2025
Etiketler Irak Doktor Cinayet Ban Ziyad
A+ A-

Bağdat (Rûdaw) – Irak'ta bir süredir, "cinayet mi, intihar mı?" tartışmalarıyla ülke çapında gündem olan Doktor Ban Ziyad'ın şüpheli ölümündeki sır perdesi aralandı. Yüksek Yargı Konseyi, adli tıp, tanık ifadeleri ve dijital kanıtlara dayanarak olayın intihar olduğunu açıkladı ve ülke gündemini sarsan soruşturma dosyasını kapattı.

Irak'ta haftalardır kamuoyunu meşgul eden ve cinayet şüpheleriyle gündemden düşmeyen Doktor Ban Ziyad Tarık'ın ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı.

Irak Yüksek Yargı Konseyi, 18 Ağustos 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, toplanan deliller ışığında olayın intihar olduğuna karar verildiğini ve soruşturmanın kapatıldığını duyurdu.

Bu karar, başlangıçta cinayet ihtimali üzerinde duran ve olayı yakından takip eden kamuoyunda şaşkınlık yarattı.

Soruşturma kapatıldı, gerekçeli karar açıklandı

Yüksek Yargı Konseyi'ne bağlı Basra İstinaf Mahkemesi Başkanlığı tarafından sunulan rapora göre, Doktor Ban Ziyad'ın ölümünün bir cinayet değil, intihar olduğu kesinleşti.

Mahkeme Başkanı Hakim Adil Abdürrezzak Abbas imzasıyla yayımlanan kararda, adli tıp raporları, tanık ifadeleri, kriminal ve teknik incelemeler sonucunda bu kanıya varıldığı belirtildi.

Karara dayanak olan temel bulgular şunlar oldu:

Adli tıp ve kriminal bulgular: Olay yerinden alınan kan ve saç örneklerinin DNA analizinde kurbana ait olduğu teyit edildi. Banyo kapısında kanla yazılmış "Allah'ı istiyorum" ifadesinin, yapılan grafolojik incelemeler ve VSC8000HS cihazıyla yapılan karşılaştırmalar sonucunda Doktor Ban Ziyad'ın el yazısıyla eşleştiği tespit edildi.

Aile ve tanık ifadeleri: Kurbanın anne ve babası, kızlarının yaşadığı ağır psikolojik baskılar sonucu intihar ettiğini belirterek kimseden şikayetçi olmadı. Kardeşleri, dayısı ve diğer yakınları da olayın intihar olduğunu ifade etti.

Meslektaşlarının tanıklıkları: Doktor Fevaz Abbas Ali, olaydan bir gece önce Ban Ziyad'ın kendisini arayarak yarım saatlik bir görüşme yaptığını ve bu görüşmede, "Kimse beni sevmiyor, hayattan yoruldum ve kurtulmak istiyorum, vücudum benden iki kolumu da kesmemi istiyor," dediğini aktardı. Psikiyatr Doktor Zeynep Ali Hasan ise Ban Ziyad'ın beşinci seviyeye ulaşmış ağır depresyondan mustarip olduğunu, kendisinden Bağdat'tan "Pubroion" adlı bir ilaç getirmesini istediğini ve kronik depresyonun düzensiz tedaviyle intihara yol açabileceğini belirtti.

Elektronik deliller: Evdeki güvenlik kameralarının (DVR) incelenmesinde, olay öncesinde eve kimsenin girmediği ve kayıtlarda bir kesinti olmadığı anlaşıldı. Ayrıca, Doktor Ban'ın "İntihar Mesajları" adlı bir kanalı takip ettiği ortaya çıktı. Meslektaşı Ömer Dahi Mustafa'ya gönderdiği mesajlarda, "Allah seni affetsin, artık seni göremeyeceğim. Eğer bir şey olursa bu konuşmayı sil... Hoşça kal," gibi ifadelere rastlandı. Kendi ses kayıtlarında ise "İntihar düşünceleri hâlâ var... var olmaktan yoruldum," dediği duyuldu.

Otopsi raporu: Ölüm nedeninin her iki koldaki kesiklere bağlı aşırı kanama ve damar şoku olduğu belirlendi. Yüzdeki sıyrık ve morlukların can çekişme sırasında düşmeye bağlı olduğu, cinsel saldırı veya harici şiddet izine rastlanmadığı ve vücutta zehirli ya da uyuşturucu madde bulunmadığı rapor edildi.

Bu deliller ışığında mahkeme, olayın intihar olduğuna hükmederek davayı kapattı ve intihara teşvik şüphesiyle gözaltında bulunan meslektaşı Ömer Dahi Mustafa'nın serbest bırakılmasına karar verdi.

Cinayet şüpheleri ve toplumsal tepki

Olay, 4 Ağustos'ta Doktor Ban Ziyad Tarık'ın Basra'daki evinde ölü bulunmasıyla başlamıştı.

Ailesi intihar olduğunu söylese de, kurbanın kollarındaki derin kesikler ile boyun ve yüzündeki morluklar cinayet şüphelerini kuvvetlendirmişti.

Meslektaşları, Ban Ziyad'ın psikolojik sorunları olmadığını, mesleğinde aktif olduğunu ve yakın zamanda başarılı bir sunum yaptığını belirterek intihar olasılığına karşı çıkmıştı.

Bu şüpheler üzerine olay, kısa sürede bir kamuoyu meselesine dönüştü. Başta Bağdat, Basra ve Erbil olmak üzere birçok şehirde kadınlar ve insan hakları aktivistleri tarafından protesto gösterileri düzenlendi.

Erbil Kalesi'nde düzenlenen anma etkinliğinde Arap ve Kürt kadınlar, "Sessizliğe hayır, Ban'ın hakkı ölmeyecek" sloganları atarak şeffaf bir soruşturma talep etti.

Meclis ve hükümet devreye girmişti

Olayın büyümesi üzerine Irak Parlamentosu, soruşturma sürecini takip etmek üzere 17 Ağustos'ta Milletvekili Uday Avvad Kazım başkanlığında 7 kişilik özel bir komisyon kurmuştu.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani de soruşturmanın titizlikle yürütülmesi ve sonuçların siyasi sömürüye alet edilmeden şeffaf bir şekilde açıklanması talimatını vermişti.

İnsan Hakları Komisyonları da adil bir soruşturma çağrısında bulunarak sağlık sektöründeki çalışma koşullarının gözden geçirilmesini istemişti.

Yüksek Yargı Konseyi'nin nihai kararı, haftalardır süren cinayet tartışmalarına son noktayı koymuş oldu.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli