Musul Barajı Müdürü: Türkiye saniyede sadece 200 metreküp su bırakıyor
Erbil (Rûdaw) - Irak Barajlar ve Rezervuarlar Genel Müdürlüğü ile Musul Barajı yönetimi, Türkiye'nin Irak'ın su payını artırmadığını ve durumun değişmediğini ileri sürdü. Yetkililer, Türkiye'den saniyede sadece 200 metreküp su geldiğini, oysa ihtiyacın en az 500 metreküp olduğunu vurguladı.
Irak Barajlar ve Rezervuarlar Genel Müdürü Dr. Wisam Halef ve Musul Barajı Müdürü Hatem Tayyib, Rûdaw’a yaptıkları açıklamada su krizine ve son yağışların etkisine dair değerlendirmelerde bulundu.
Dr. Wisam Halef, "Türkiye şu ana kadar Irak'ın su payında herhangi bir artışa gitmedi, durum eskisi gibi devam ediyor" dedi.
"Yağışlar toprak tarafından emildi"
Son günlerde etkili olan yağış dalgasını değerlendiren Dr. Halef, yağışların baraj doluluk oranlarına etkisinin sınırlı kaldığını belirtti.
Dr. Halef, "Derbendixan ve Samarra gibi bazı barajlarda bir miktar su birikti. Ancak toprak çok kuru ve susuz olduğu için, sonbaharın bu ilk yağmurları büyük ölçüde toprağın üst tabakası tarafından emildi. Bu nedenle depolamaya kayda değer bir faydası olmadı. Barajlardaki su seviyesi sadece birkaç santimetre yükseldi” diye konuştu.
"İhtiyacımız 600 metreküp, gelen 200 metreküp"
Musul Barajı Müdürü Hatem Tayyib ise Türkiye'den bırakılan su miktarının yetersizliğine dikkat çekti.
Tayyib, "Şu anda Türkiye saniyede sadece 200 metreküp su bırakıyor. Oysa bizim bu mevsimde saniyede 500 ila 600 metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında bu ihtiyaç 700-750 metreküp seviyesindeydi" ifadelerini kullandı.
Dicle ve Fırat nehirlerinde gözlemlenen saniyede 10 ila 20 metreküplük artışın Türkiye'nin vanaları açmasından değil, son birkaç gündür yağan yağmurlardan kaynaklandığını belirten Tayyib, Türkiye tarafından bırakılan suda kayda değer bir artış görülmediğini yineledi.
Taraflar arasındaki anlaşmalar
Türkiye ve Irak, 2024'te imzalanan "Su Alanında İşbirliği Çerçeve Anlaşması"nın uygulanmasını sağlamak için Kasım 2025'te bir "finansman mekanizması" belgesi imzaladı.
Bu anlaşma, Irak'ın petrol satışlarından elde edilecek gelirlerle finanse edilecek projelerle Irak'ın su altyapısını modernleştirmeyi ve su kaynaklarını daha verimli kullanmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
Anlaşma, Türkiye'nin su yönetimi deneyimini Irak'a aktarılmasını da içeriyor.
Anlaşmanın temel unsurları
Finansman Mekanizması: Anlaşmanın uygulanması için bir finansman mekanizması kuruldu. Bu mekanizma, Irak'ın petrol satışlarından elde edilecek gelirlerle finanse edilecek projeleri içeriyor.
Altyapı Projeleri: Anlaşma kapsamında Türk firmaları tarafından baraj, gölet inşası ve su altyapısı modernizasyonu gibi projeler gerçekleştirilecek.
Su Yönetimi İşbirliği: İki ülke arasında su yönetimi konusunda teknik ve stratejik bir işbirliği öngörülüyor. Bu işbirliği, Irak'ın su kaynaklarının daha sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesine katkı sağlayacak.
Ortak Komite: Anlaşmanın uygulanmasını denetlemek ve projeler geliştirmek amacıyla her iki ülkeden temsilcilerin yer aldığı bir ortak komite kurulacak.
Anlaşmanın önemi
Anlaşma, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Bu anlaşma, yüzde 90'ı Türkiye'den gelen su kaynaklarına bağımlı olan Irak'ın su krizi için sürdürülebilir çözümler sunmayı hedefliyor.
Anlaşma, bölgesel işbirliğini güçlendiren önemli bir adım olarak görülüyor.
Ayrıca anlaşma, Türkiye'nin Irak'ın kalkınmasına ve refahına yönelik katkısını artırmayı hedefliyor.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, 2 Kasım’da Bağdat'ta Türkiye ile imzalanan anlaşmayı "Irak devlet tarihinde bir ilk" olarak nitelendirmiş ve su haklarından taviz vermeyeceklerini belirtmişti.
Ayrıca, 1 Temmuz 2025'te Ankara'da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Irak Parlamentosu Başkanı Mahmud Meşhedani'nin ofisinden yapılan açıklamada, Türkiye'nin Dicle Nehri'nden saniyede 420 metreküp su bırakma kararı aldığı duyurulmuştu.
Türkiye: Su kısıtlaması yapılmıyor
Iraklı yetkililer her defasında farklı rakamlar dile getirerek Türkiye'nin su akışında bir kısıtlamaya gittiğini iddia ediyor. Ancak Türkiye ise aksi görüşte. Komşu ülkelere yönelik herhangi bir su kısıtlanmasına gidilmediği vurgulanırken, açıklanan bazı rakamlara göre taahhüd edilen su miktarından daha fazla akış sağlanıyor.
Dicle Nehri'nde saniyede 420 metreküp su sağlanacağı sözü verildiğini hatırlatan Türkiye'deki yetkililer, bu rakamdan çok daha fazla su bırakıldığını ifade ediyorlar.