Mezopotamya çölleşiyor: Rûdaw’dan ‘İki Nehir Arasında Susuzluk’ belgeseli

Erbil (Rûdaw) - Binlerce yıldır "İki Nehir Arasındaki Ülke" ve medeniyetlerin beşiği olarak bilinen Mezopotamya toprakları, tarihinin en kurak dönemini yaşıyor. Rûdaw tarafından hazırlanan "İki Nehir Arasında Susuzluk" (Tînuwêtî le Nêwan Dû Rûbarda) adlı belgesel, Dicle ve Fırat'ın cılızlaşan sesinden kuruyan bataklıklara, ölen mandalardan göç eden çiftçilere kadar Irak'taki iklim değişikliğinin yarattığı trajediyi gözler önüne seriyor.

Rûdaw Medya Grubu, Irak’ın karşı karşıya olduğu çevre felaketini mercek altına alan yeni bir belgesel hazırladı.

Bu akşam izleyiciyle buluşacak olan yapım, bir zamanlar "Aden Bahçeleri" olarak anılan Irak'ın güneyindeki bataklıkların (Ahwar) nasıl çöle dönüştüğünü ve bu durumun toplumsal etkilerini belgeliyor.

Bataklıkların gözyaşları ve mandaların sonu

Belgesel, Meysan vilayetinden Mühendis olan Rukiye Muhammed’in kuruyan bataklıklar karşısındaki çaresizliğiyle başlıyor.

Mühendis kadın, "Bataklıkların tamamen kuruduğunu gördüğümde kendimi tutamadım ve ağladım" diyerek yaşanan ekolojik yıkımı özetliyor.

Bölgenin can damarı olan Um Na’ac ve Beni Haşim gibi bataklıkların kuruması, suya bağımlı yaşayan mandaların da sonunu getirdi.

Zikar vilayetinden Haydar Sumeri’nin hikayesi, binlerce ailenin dramını yansıtıyor. Bir zamanlar 40 mandası olan Sumeri, kuraklık nedeniyle hayvanlarını kaybettikten sonra köyünü terk etmek zorunda kaldığını ve şu anda şehir sokaklarında motosikletle su satarak geçinmeye çalıştığını anlatıyor.

Tarımsal kimlik yok oluyor

Bir zamanlar hurma ağaçları ve dünyaca ünlü Anber pirinciyle tanınan Irak, bu kimliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Belgeselde yer alan veriler tablonun vahametini ortaya koyuyor.

1980'lerde 32 milyon olan hurma ağacı sayısı, Tarım Bakanlığı'nın 2023 verilerine göre 20 milyonun altına düştü.

Çölleşme

Irak'ın verimli topraklarının her yıl 400 kilometrekaresi çölleşme nedeniyle yok oluyor. Mevcut durumun devam etmesi halinde tarım arazilerinin yüzde 52'sinin kaybedileceği uyarısı yapılıyor.

Necef ve Meşhab bölgelerinin simgesi olan Anber pirinci üretimi, susuzluk nedeniyle yüzde 80 oranında geriledi.

Dicle ve Fırat can çekişiyor

Irak’ın şahdamarları olan Dicle ve Fırat nehirleri artık toprakları doyuramıyor.

Ülkenin yıllık 70 milyar metreküp suya ihtiyacı varken, komşu ülkelerden gelen su miktarının 80 milyon metreküpten 50 milyona düşmesiyle bu ihtiyacın yarısı bile karşılanamıyor.

Bu durum balıkçılığı da vurdu. Hükümetin su seviyesinin düşmesi nedeniyle 3 bin 500 balık havuzunu kapatmasıyla, yıllık balık üretimi 1 milyon tondan 190 bin tona geriledi.

Balıkçılar, "Eskiden ağlarımız dolardı, şimdi balık ithal eder hale geldik" diyor.

Kirlilik ve hastalıklar artıyor

Sorun sadece suyun azlığı değil, aynı zamanda kirliliği.

Necef ve diğer şehirlerde kanalizasyon ve atıkların nehirlere dökülmesi; Basra ve Divaniye gibi güney kentlerinde böbrek yetmezliği ve kanser vakalarının, hatta gençler ve çocuklar arasında bile artmasına neden oldu.

Çevre aktivisti Nahid Zeydi, "Toz fırtınalarında hastaneler dolup taşıyor, kirli su halkı zehirliyor" ifadelerini kullandı.

İklim göçü ve Kürdistan Bölgesi’nden uzanan el

Uluslararası araştırmalara göre, son 4 yılda Irak’ın orta ve güney kesimlerinden 21 bin aile iklim değişikliği nedeniyle göç etti. Bu ailelerin bir kısmı şehir merkezlerine, bir kısmı ise Erbil, Süleymaniye ve Duhok gibi Kürdistan Bölgesi illerine yerleşti.

Krizin çözümüne dair umut verici adımlar ise Erbil’den geliyor.

Erbil Kürdistan Üniversitesi, Irak Başbakanlığı ile koordineli olarak bin Iraklı gence iklim değişikliğiyle mücadele eğitimi veriyor.

Vision Education Genel Müdürü Dr. Dana Mevlud, "Irak'ın su sorununun çözüm anahtarlarından biri Kürdistan'dadır. Burada yapılacak büyük barajlarla su yönetimi daha iyi sağlanabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Sonuç; Dünyada iklim değişikliğinden en çok etkilenen 5’inci ülke olan Irak’ta mevsimler değişiyor.

Rûdaw Program Bölümü ekibinden Nevzad Mahmud’un yapımcılığını ve Ari Emin’in yönetmenliğini üstlendiği "İki Nehir Arasında Susuzluk" (Tînuwêtî le Nêwan Dû Rûbarda) adlı belgesel, yaklaşan felakete dair güçlü bir uyarı niteliği taşıyor.

Belgesel, bu akşam EBL 22.30’da Rûdaw TV ekranlarında.