Bağdat’taki ‘Bölgesel Komşuluk Zirvesi’ neyi amaçlıyor?

Erbil (Rûdaw) – Bağdat’ta komşu ülke liderlerinin katılımı 28 Ağustos Cumartesi günü düzenlenecek olan “Bölgesel Komşuluk Zirvesi” için geri sayım başladı. Irak hükumeti zirveyi, hem komşu ülkeler ve hem de tüm dünya ile ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olarak görüyor.

Irak hükümeti, komşu ve diğer ülkelerle bölgesel konuları ve ikili ilişkilerde yaşanan sorunları, güvenlik ve yatırım konularını ele almak amacıyla yarın "Bölgesel Komşuluk Zirvesi" düzenleyecek.

Zirve toplantısına Türkiye başta olmak üzere Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, İran, Mısır, Birleşik Arap Emirliği (BAE) ve Katar’ın yanı sıra, Fransa, ABD ve İngiltere de davet edildi.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ize tarafların Suriye'de gösterdiği sert tavırlar nedeniyle davet edilmedi.

Hiçbir Arap devleti zirvedeki temsil düzeyini açıklamazken, İran ve Türkiye cumhurbaşkanlarının zirveye katılmayacağı öğrenildi. Fransa ise, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un zirveye bizzat katılacağı hususunda Bağdat’ı bilgilendirdi.

Bağdat zirveye büyük önem veriyor

Irak Başbakanı Mustafa Kazımi zirveden önce yaptığı açıklamada, Ortadoğu’da yaşanan çekişmelere dikkat çekerek, bölgedeki ülkeleri çatışmalara son vermeye ve barışı sağlamaya davet etti.

Bağdat’taki zirvenin Irak'ın olumlu dış politikasının bir yansıması olacağını ifade eden Kazımi, Irak'ın her alanda işbirliği ve destek için tarihi rolünü geri getirmeyi amaçladıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Berhem Salih de Bölgesel Komşuluk Zirvesi’nin bölgedeki gerilim ve krizlerin hafifletilmesine katkıda bulunacağını söyledi.

Salih, Irak'ın bölgede çok önemli bir ülke olduğunu ve herkesle dengeli ilişkilere sahip olduğunu vurgulayarak coğrafi konumu nedeniyle aktif bir unsur haline gelen Irak’ın bölgesel çıkarların buluşması için bir saha olduğuna işaret etti.

Irak Parlamentosu milletvekili ve Ekonomi Komisyonu üyesi Falah Hafaci de ülkenin resmi ajansı INA’ya yaptığı açıklamada, "Bağdat’ta düzenlenecek olan zirve Irak'ın komşu ülkeler ve tüm dünya ile ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacak" dedi.

Zirve’nin Irak halkı ve bundan sonra gelecek hükümetler için de çok önemli olacağına vurgu yapan Hafaci, "Zirvenin Irak ile komşu ülkeler ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olumlu, ekonomik ve yatırım konulu sonuçları olacak” diye konuştu.

Bölgesel konular ele alınacak

İran ile başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri arasındaki gerginliği yumuşatmak zirvenin önemli hedefleri arasında yer alıyor.

Yine Yemen’deki savaş, Lübnan’daki kriz, Suriye iç savaşı, bölgesel su krizi gibi konuların da zirvede gündeme gelmesi bekleniyor.

Zirvenin önceliği, birçok konuda farklı görüşe sahip ülkeleri aynı masada buluşturmak.

Irak Bakanlar Kurulu Sözcüsü Hasan Nazım, zirvede Irak’ın dış politikası, istikrarı ve ekonomisi ile komşu ülkelerle ikili ilişkiler, yatırım, enerji, iklim sorunu ve su krizi de dahil geniş bir yelpazede konuların ele alınacağını söyledi.

Nazım, zirve ile birlikte gerek bölgede gerekse de dünyada dikkatlerin yeniden medeniyetlerin beşiği olan Irak’a döneceğini belirtti.

Irak Başbakanı Danışmanı Hüseyin Allavi de, “Bölgede yıllardır böyle büyük bir organizasyon gerçekleştirilmemiş. İlk defa Bağdat’ta düzenlenecek olması Irak halkına, ekonomisine ve kalkınmasına fırsat sunacaktır” dedi.

Zirvede ayrıca ikili görüşmelerin de gerçekleşeceğini dile getiren Allavi, “Zirvenin başarısı için en uygun atmosfer yaratılacaktır. Çünkü Irak hükumetinin önceliği zirvenin sonuç alması ve Irak’ın yeniden bir bölgesel ve uluslararası aktör olarak dikkatleri üzerine çekmesi” şeklinde konuştu.

Irak, Türkiye ve İran üçgeninde ele alınacak konular

Irak’ın Türkiye ve İran ile ticaret hacmi yıllık 20 milyar doları buluyor. Ancak taraflar bu hacmi daha üst seviyelere çıkarmayı amaçlıyor. Dolayısıyla zirvenin önemli konularının başında ekonomi ve ticaret gelecek. Zira komşu ülkeler de Irak’taki sorunların arkasında yatan önemli unsurlardan birinin ekonomik durum olduğuna dikkat çekiyor.

Öte yandan Bağdat ile Ankara ve Türkiye arasında güvenlik sorunları da mevcut. Türkiye’nin Irak ve Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde PKK’ye karşı operasyonları, İran’ın desteklediği silahlı grupların Irak’taki faaliyet ve eylemleri, İran’ın Irak üzerindeki nüfuzu da ülkeler arasındaki ilişkileri bire bir etkiliyor.

Irak Parlamentosu Güvenlik ve Savunma Komitesi üyesi Abbas Sarut, “Bağdat zirvesi Irak için önemli olacak çünkü tüm güvenlik dosyası, sadece Irak'ı değil, tüm bölge ülkelerini ilgilendiren ortak bir dosya" dedi.

Sarut, Irak’ın egemenliğini yakından ilgilendiren ve tüm bölgeyi tehdit eden IŞİD meselesi başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ye karşı gerçekleştirdiği operasyonların da masaya yatırılacağını kaydetti.

Irak, Türkiye, İran üçgeninde bir diğer sorun ise kuraklığın etkisi ile kendisini daha çok hissettiren su krizi. Bağdat uzun süredir su payının adil dağıtımı konusunda şikayetlerini dile getirip diyalog arıyor.

Yine Irak ile İran arasında başta elektrik olmak üzere enerji konuları da sorunlar içeren bir konu. Zirevenin tüm bu konulara da bir çözüm yolu getirmesi ümit ediliyor.

Zireve, 10 Ekim’de Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak olan erken genel seçimlerden bir buçuk ay öncesine denk geliyor. Bu açıdan da mevcut yönetim için böyle bir vizyon ve gündemle gerçekleştirilmesi artı olarak görülüyor.

Yine bu toplantı Afganistan’daki kaotik ortamda bölgesel iş birliği zeminini genişletmek bakımından Irak tarafından fırsat olarak görülüyor.

Ayrıca yıl sonunda ABD’nin Irak’taki askeri muharip misyonunu bitireceği düşünüldüğünde Bağdat’ın yeni dönemde komşularla diplomasiye daha fazla önem vermesi bekleniyor.

(Derleme: Necmi Orta)