El Bab’da YPG - TSK rekabeti

Erbil (Rûdaw) – Cerablus’un Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) desteğiyle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından alınmasından sonra El Bab kasabasının alınması, Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile TSK arasında rekabete yol açtı.

 

TSK’nın El Bab’ı almasının Obama ve Putin’in ikna edilmesine bağlı olduğu belirtiliyor.

 

24 Ağustos’ta ÖSO’nun, Türk Ordusu’nun desteğiyle Cerablus’a operasyon başlatılması üzerine IŞİD, savaşmadan çekildi. Bu operasyonun ardından El Bab’ın kontrolü gündeme geldi.

 

Suriye Ordusu El Bab’ın 12 kilometre güneyinde bulunuyor. Kuzeyde TSK Rai (Çobanbey) tarafından ilerlerken, El Bab’a 37 kilometre mesafede yer alıyor. Batı yönünde ise Efrin’de Kürt güçleri üslenmiş durumda. El Bab’a 30 kilometre uzaktalar. Kürt güçleri doğuda ise kabaya 21 kilometre mesafede konuşlu.

 

29 Ağustos’ta TSK ile Cerablus Askeri Meclisi arasında ateşkes ilan edilmesinden sonra Türkiye, sınır hattını IŞİD’den temizleyip El Bab’a yaklaşmaya çalışıyor.

 

Rûdaw’a konuşan Türkiye’nin desteklediği Türkmen gruplardan Nureddin Zengi Tugayları komutanlarından Yasır İbrahim Yusuf, “Programımızda El Bab’ı IŞİD’den almak var. El Bab’a ulaşmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

 

Şehba bölgesindeki YPG Sözcüsü Fevzi Süleyman ise Türkiye’yle bir rekabet halinde olmadıklarını belirterek, “Kendi projemiz var, o doğrultuda çalışıyoruz. Kimseyle rekabet etmeyiz. Topraklarımızı teröristlerden temizliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Gazeteci Mustafa Abdi’ye göre Türkiye El Bab’a girmek için ateşkesi bozmaya çalışıyor.

 

Askeri meclis kuruldu

 

YPG’nin başı çektiği Demokratik Suriye Güçleri (DSG), El Bab’ı doğudan ve batıdan sarmış durumda. 30 Ağustos’ta El Bab Askeri Meclisi ilan edilerek operasyonun ilk adımını atmış oldular. Şimdiye kadar IŞİD’den 3 köy alındı.

 

İsminin açıklanmasını istemeyen El Bab Askeri Meclisi’nden bir yetkili, “Türkiye El Bab operasyonumuzu akamete uğratmak istiyor. Biz El Bab’ın güneyinde Menbic - Efrin arasında bir koridor açıp El Bab’ın çevresini sarmak istiyoruz” dedi.

 

3 Eylül’de Türk Ordusu, “Fırat Kalkanı” operasyonunun ikinci adımını Kilis’in Elbeyli ilçesi karşısındaki Rai’de başlattı. Türk medyası bunu “ikinci cephe” olarak tanımladı.

 

Yine medyada yer alan bir habere göre Türkiye’nin El Bab’ı alarak kantonların birleşmesini engelleyeceği yazıldı.

 

Rûdaw’a konuşan Cerablus Askeri Meclisi Sözcüsü Akdi Ali Haco, “Türkiye’yle yapılan anlaşma, Türkiye’nin sadece sınır hattında ilerlemesine izin veriyor. İçeriye doğru 12 kilometreden fazla giremez. El Bab’a yönelecek olurlarsa El Bab Askeri Meclisi’yle karşı karşıya gelecekler” şeklinde konuştu.

 

Gazeteci Amberin Zaman, “Cerablus’tan sonra gözler El Bab’da” başlıklı yazısında, “Cerablus’tan sonra Kürtlerin kantonları birleştirme planları açısından hayati önemde olan El Bab kentini IŞİD’den kim alır? YPG mi? Veya Türkiye desteğindeki muhalifler mi? ABD hangi güce destek verir?” sorusunu sordu.

 

Zaman, sorusuna cevap olarak da, “Washington’daki resmi kaynaklara göre bu konuda henüz bir karar verilmiş değil” yazdı.

 

Fevzi Süleyman Amberin Zaman’ı doğrulayarak, ABD’den El Bab konusundaki tavırlarını açıklamasını istediklerini, yetkililerin kendilerine, “Karar Washington’da verilecek” dediğini belirtti.

 

Cihatçı gruplar

 

ABD’nin Türkiye tarafından desteklenen grupların cihatçı olduğu konusunda kaygıları olduğu ifade ediliyor.

 

Cerablus operasyonuna Feylek El Şam, Cephe Şamiye, Nureddin Zengi Tugayları, Sukur El Cebel, Tahrir Ordusu, Ahrar El Şam grupları katıldı.

 

Al Monitor yazarı Metin Gürcan, konuyla ilgili yazısında şu notlara yer verdi:

 

“Ancak Cerablus’u ele geçiren Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) geçmiş sicili sahadaki performansı hakkında soru işaretleri doğurmuyor değil. İsminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan bir kaynak şu bilgileri veriyor: “Suriye’deki savaş ideolojiler savaşıdır. Bir Şii milis 12 imam için, bir YPG’li Apo ve Kürt milliyetçiliği için ölüyor. ÖSO milisi kim veya ne için ölecek? Cihatçı motivasyon olmazsa ÖSO’nun büyük bir bölümü para için savaşan bir çete görünümünde”.

 

Ali haco, Cerablus operasyonuna katılan grupların bölge halkından olmadığını söyledi.