Suriye’de Esad sonrası birinci yıl: Kaos, suç dalgası ve ‘daha büyük zulüm’ tartışmaları

9 saat önce
Etiketler Suriye Esad rejimi Ahmed Şara
A+ A-

Haber Merkezi - Suriye’de Baas rejiminin ve Beşar Esad iktidarının 8 Aralık 2024’te yıkılmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Ülke, 14 yıllık kanlı bir iç savaşın ardından gelen bu tarihi değişimin birinci yıl dönümünü karşılarken, sahadan gelen veriler "yeni Suriye"nin büyük bir güvenlik boşluğu, toplumsal bölünmüşlük ve şiddet sarmalı içinde olduğunu gösteriyor.

Rejimin devrilmesiyle oluşan otorite boşluğu, ülkeyi faili meçhul cinayetlerin ve suç çetelerinin hüküm sürdüğü bir kaosa sürüklerken, savaşın sessiz katilleri olan mayınlar da can almaya devam ediyor.

Güvenlik Çöküşü: Faili meçhul cinayetler ve suç dalgası

Esad rejiminin yıkıldığı 8 Aralık 2024 tarihinden bu yana geçen bir yılda, Suriye genelinde ciddi bir asayiş sorunu baş gösterdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) açıkladığı 5 Aralık 2025 tarihli rapora göre, ülke genelinde "faili meçhul" cinayetler ve adi suçlarda patlama yaşanıyor. Etkin bir yargı mekanizmasının ve güvenlik denetiminin olmaması, şiddetin günlük yaşamın bir parçası haline gelmesine neden oldu.

Verilere göre, geçtiğimiz bir yıl içerisinde işlenen 388 ayrı suç olayında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu toplam 449 kişi hayatını kaybetti.

Bu cinayetlerin coğrafi dağılımı, ülkedeki güvenlik zafiyetinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Suç oranlarının en yüksek olduğu bölge, 76 olayda 85 kişinin öldürüldüğü Dera olurken, onu 53 olayda 66 can kaybıyla Başkent Şam’ın kırsalı (Rif Şam) takip etti. İdlib, Hama ve Halep gibi büyük merkezlerde de onlarca kişi bu kaos ortamında yaşamını yitirdi.

SOHR raporları, suç dalgasının yıl boyunca hiç hız kesmediğini, özellikle Mart, Haziran ve Ekim aylarında cinayetlerin zirve yaptığını ortaya koyuyor. Sadece başkent Şam’da 31 olayda 33 kişi öldürülürken, kurbanların demografik yapısı şiddetin erkek, kadın veya çocuk ayırt etmediğini kanıtlıyor. Gözlemciler, bu tablonun zayıf güvenlik aygıtları ve cezasızlık kültüründen beslendiğini belirterek, adaletin sağlanamadığı bir ortamda sivil halkın savunmasız kaldığına dikkat çekiyor.

Savaş bitti ama "sessiz ölüm" sürüyor

Suç dalgasının yanı sıra, Suriye toprakları savaşın mirası olan ölümcül tuzaklarla da boğuşuyor. SOHR verilerine göre, rejimin düştüğü günden bu yana geçen bir yıllık sürede, savaş kalıntısı patlayıcılar ve mayınlar nedeniyle tam 665 sivil hayatını kaybetti. Bu "sessiz ölüm"ün kurbanları arasında 199 çocuk ve 42 kadın bulunuyor.

Can kayıplarının en yoğun yaşandığı bölge, 520 sivilin hayatını kaybettiği Şam hükümeti (merkezi yönetim) kontrolündeki alanlar oldu. Özellikle geçimini sağlamak için arazide mantar ve domalan (keme) toplamaya çıkan köylüler, toprağa gizlenmiş ölümün hedefi haline geldi. Aynı dönemde "Milli Ordu" denetimindeki alanlarda 102 sivil, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) bölgelerinde ise 43 sivil, savaş atıkları nedeniyle yaşamını yitirdi.

SOHR, hem suç dalgasının hem de mayın tehdidinin bertaraf edilmesi için uluslararası destekli acil eylem planlarına ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.

Alevilerden sert tepki: "Zalimin yerine daha zalimi geldi"

Ülkenin bir kısmı rejimin devrilişini kutlarken, Alevi toplumu ise yeni yönetime karşı korku ve öfke dolu bir protestoya hazırlanıyor. Suriye ve Yurtdışı Alevi İslam Yüksek Konseyi Başkanı Şeyh Gazal Gazal, iktidarı devralan İslamcı ağırlıklı geçici hükümeti "öncekinden daha zalim" olarak nitelendirerek 8-12 Aralık tarihleri arasında 5 günlük genel grev ilan etti.

Mart ayında kıyı bölgelerinde yaşanan ve binlerce Alevinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan mezhepsel şiddet olaylarını hatırlatan Alevi liderler, toplumlarına "evlerinize kapanın" çağrısında bulundu.

Şeyh Gazal, Esad rejiminin yıkılışının bir özgürlük şöleni olması gerekirken, ülkede adaletin yok olduğu ve tekfirci ideolojilerin yayıldığı karanlık bir döneme dönüştüğünü savundu. Alevi toplumu, mevcut kutlamaları "özgürlük adı altında ülkenin yıkılışı" olarak görüyor.

Rojava’da kutlama var ama meydanlar yasak

Ülkenin kuzeydoğusundaki Rojava Özerk Yönetimi’nde ise durum daha karmaşık bir hal aldı. Yönetim, Baas rejiminin yıkılışını "Suriye halkı adına" selamlayan bir mesaj yayınlayıp demokrasi ve çoğulculuk vurgusu yapsa da, sahadaki güvenlik riskleri kutlamaların önüne set çekti.

Özerk Yönetim İçişleri Heyeti, IŞİD hücrelerinin hareketliliğindeki artışı ve yıl dönümü karmaşasından faydalanarak toplum içinde fitne çıkarma girişimlerini gerekçe göstererek 7-8 Aralık tarihlerinde toplu gösterileri, havai fişek kullanımını ve silah sıkılmasını yasakladı. IŞİD tehdidi nedeniyle alınan bu karar, rejimin düşüşünden memnun olan kesimlerin bile güvenlik endişesiyle sokağa çıkamadığı bir atmosfer yarattı.

Sonuç olarak Suriye, Esad sonrası birinci yılını; artan suç oranları, patlayan mayınlar, mezhepsel gerilimler ve terör tehdidinin gölgesinde derin bir belirsizlikle karşılıyor.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli