Süveyda'da kuşatma ve özerklik talepleri devam ediyor
Erbil (Rûdaw) – Süveyda'da bir yanda Suriye hükümetinin ağır ablukası, diğer yanda ise Dürzilerin özerklik talebiyle yaptıkları gösteriler devam ediyor.
Süveyda'dan insan hakları aktivisti Wedah Ezem, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetine uygulanan ablukanın kaldırıldığı yönündeki söylentileri yalanladı.
Ezem, bölge halkının un ve yakıt gibi temel ihtiyaçlardan, ayrıca memur maaşlarından mahrum bırakıldığını vurguladı.
Üç aylık ağır kuşatma
İnsan hakları aktivisti Wedah Ezem, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, "Suriye hükümet güçleri ve ona bağlı aşiret gruplarının gerçekleştirdiği katliamdan üç aydan uzun bir süre sonra Süveyda hala ağır bir abluka altında. Geçici hükümet bunun bir abluka olmadığını iddia ediyor. İşgal altındaki 43 köyde yaşayan 190 binden fazla göçmenin durumu çok kötü. Temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum kalmış durumdalar ve eğitim tamamen durmuş durumda" dedi.
Ezem, "Şam hükümeti Süveyda'ya tüm temel kaynakların ulaşımını engelledi ve günlük hizmetleri durdurdu. Şimdiye kadar Süveyda'ya 110 ton un, 70 bin litre benzin, 30 bin litre motorin, 8 bin tüp gaz ve 4 megavat elektriğin ulaşımı engellendi" ifadelerini kullandı.
Aktivist Ezem, Dürzi memurların maaşlarının da askıya alındığını ve beş aydan uzun süredir kimsenin maaşını alamadığüını kaydetti.
Ayrıca gıda sıkıntısının yanı sıra tıbbi malzeme ve ilaç eksikliği de Süveyda'da önemli bir sorun teşkil ediyor.
Dürzi aktivist Ezem bu konuda şunları söyledi:
"Sali ve Selhed hastaneleri oksijen ve yakıt eksikliği nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya ve Süveyda Hastanesi de acil durumlar için temel malzemelerin ve kronik hastalık ilaçlarının eksikliğinden muzdarip."
Tek koridor
Şam'ın Süveyda'daki Merkez Bankası fonlarını iptal ettiğini belirten Ezem, Şam temsilcisi Mustafa Bekkur'un Suriye Maliye Bakanı'nın işbirliğiyle Merkez Bankası fonlarını Mezraa kasabasına taşıdığını ve bunun vatandaşların üzerindeki zorlukları artırdığını vurguladı.
Wedah Ezem, Süveyda üzerindeki ablukaya değinerek, "Suriye hükümet güçleri Metûne Kapısı'nı kontrol ediyor ve burası Süveyda'nın dış dünyaya açılan tek koridoru. Hükümet buradan yardımların geçişini kontrol ediyor ve sanki yardımlar hükümet tarafından sağlanıyormuş ve Süveyda üzerinde bir abluka yokmuş gibi propaganda yapıyor" dedi.
Askeri ihlaller
Dürzi insan hakları aktivisti, hükümet güçlerinin Temmuz 2025'te Amman'da imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ve günlük olarak ağır silahlarla saldırılar düzenlediğini belirtti.
Wedah Ezem, Süveyda bölgesinin yönetimi ve Süveyda'nın özerkliği hakkında şunları söyledi:
"Süveyda'nın işgalinden sonra kurulan Yüksek Yürütme Kurulu, geçici olarak işleri yürütüyor. Ulusal Savunma, günlük ihlallere yanıt veriyor. Süveyda, kendi kaderini tayin hakkı, şehitlerin kanını koruma ve göçmenlerin onurlu dönüşü konusundaki talebinde ısrarcı."
Süveyda'nın talepleri
Dürzi aktivist Ezem, Süveyda halkının taleplerini de sıralayarak şöyle devam etti:
"Kaçırılanların serbest bırakılması, uluslararası bir araştırma komitesi kurulması, tüm hükümet güçlerinin geri çekilmesi, vatandaşların tazmin edilmesi ve ablukanın koşulsuz olarak kaldırılması Süveyda'nın ana talepleridir."
Şam ve ona bağlı silahlı grupların tutumu devam ederken, Süveyda'daki gösteriler de sürüyor. 18 Ekim'de Şehba ve Süveyda şehirlerinde "Süveyda halkınındır" sloganıyla gösteriler düzenlendi.
Süveyda vilayetindeki gerilim, 13-17 Temmuz 2025 tarihleri arasında Suriye hükümet güçleri ve Bedevi Araplar tarafından yüzlerce Dürzinin öldürülmesiyle sonuçlanan büyük mezhepsel şiddet olaylarıyla başlamıştı.