Haber Merkezi - Suriye'nin Süveyda kentinde, silahlı Dürzi gruplar ile Arap Bedevi aşiretler arasında çatışmalar patlak verdiğinde ailesini ziyaret etmek üzere Süveyda’da bulunan ABD vatandaşı Wefaa Jarmaqani, o günlerde yaşadıklarını anlattı. Jarmaqani, "Bir korku filmini izlemek gibiydi" dedi.
"Bu, 63 yıllık hayatımda yaşadığım en korkunç deneyimlerden biriydi" diyen Jarmaqani, 1975'te ABD’ye Suriye’den göç etmişti. 10 Mayıs 2025'te, işinden yeni emekli olduktan sonra, ailesiyle birkaç ay geçirmek üzere Süveyda'ya seyahat etti.
Çatışmalar 12 Temmuz'da patlak verdi. İki gün sonra, Suriye hükümeti yayılan şiddeti bastırmak için şehre askeri güç gönderdi. İsrail ise Dürziler lehine müdahale ederek Suriye askeri mevzilerine, Şam'daki başkanlık sarayı ve savunma bakanlığına hava saldırıları düzenledi.
Jarmaqani, kız kardeşinin Süveyda’ya yakın bir kasabadaki evinde kalıyordu. 13 Temmuz sabahı, kız kardeşi onu uyandırarak kaçmaları gerektiğini söyledi. Herkesin birlikte olmasının daha güvenli olacağını düşünerek şehirdeki aile evine gittiler.
"Top sesi, kaos, korku hissi her yerdeydi"
Jarmaqani, yeğeni de dahil olmak üzere 12 yaşında çocukların ailelerini korumak için silah taşıdığını gördüğünü belirterek, "İnsanların, erkeklerin, genç yetişkinlerin, gençlerin mahallelerini, ailelerini nasıl koruduklarını gördüm. (Silaha sarılmak zorunda kalmak) çok rahatsız ediciydi. Top sesi, kaos, korku hissi her yerdeydi" dedi.
Sık sık patlamaların meydana geldiğini belirten Jarmaqani güvende kalmak için bodrum katında kaldıklarını ifade ederek, ‘’Yeğenim ve arkadaşı dışarıyı kontrol ederek bizi koruyorlardı, o zaman hedef alındılar. Fark edildiler ve hedef alındılar" dedi.
Jarmaqani’nin anlattığına göre iki füze binalarına çok yakın düştü ve yeğeninin eşi korkudan bayıldı. Jarmaqani o anlarda neler yaşandığını şöyle anlattı:
"Aniden mutfak tezgahlarından eşyalar uçmaya başladı ve çok, çok fazla yıkım oldu. Bir füze, yaklaşık 50 metre ötedeki komşunun evine isabet etti. Hedef yeğenim ve bizi koruyan gruptu. Bundan sonra başka bir kasabaya kaçmak zorunda kaldık. Çok rahatsız ediciydi. Süveyda'dan kaçarken ölüm kokusunu aldık. Ölü cesetlerin kokusunu alabiliyordunuz. Bir korku filmi izlemek gibiydi. Çok korkutucuydu."
En az 145.600 kişi şiddet nedeniyle yerinden edildi
Süveyda’da ABD’nin arabuluculuğu ile 9 gün sonra ilk ateşkes sağlandı ve 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suriye güçlerini şehirden çektiğini açıkladı. Ancak bu, çatışmaları sona erdirmeye yetmedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre, sivillerin korunması veya insani yardıma erişim sağlanamadı ve Bedevi temsilciler müzakerelere dahil edilmedi.
19 Temmuz'da, Süveyda'ya insani koridor açmak, gerilimi azaltmak ve önemli yolları güvence altına almak için devlet güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasını içeren ikinci bir ateşkes açıklandı.
Birleşmiş Milletler'e göre, en az 145.600 kişi şiddet nedeniyle yerinden edildi. Elektrik, su, yakıt ve telekomünikasyonun geniş çapta mevcut olmamasıyla ateşkesten sonra da insani koşullar kötüleşmeye devam etti.
BM: Fırınlar un ve yakıt kıtlığı nedeniyle faaliyetlerini durdurdu
BM İnsani Yardım Ajansı’nın son raporunda Süveyda’daki durum hakkında şu ifadeler yer aldı:
"Gıda güvensizliği derinleşiyor, çünkü fırınlar un ve yakıt kıtlığı nedeniyle faaliyetlerini durdurdu ve temel gıda maddeleri yerel pazarlarda büyük ölçüde bulunmuyor. Sadece birkaç dükkan açık kalıyor, genellikle sınırlı mallar için uzun kuyruklar var. Temiz su, hijyen kitleri, hijyenik ped ve bebek malzemeleri konusunda kritik kıtlıklar rapor edildi. Birçok yerinden edilmiş aile yatak ve battaniye gibi temel eşyalardan yoksun, bu da çok yönlü insani yardımın aciliyetini vurguluyor."
Sosyal medya üzerinden insanların meydanlarda infaz edildiği, kafalarının kesildiği ve kurşunlandığı haberlerini aldıklarını söyleyen Jarmaqani, Süveyda’da korkunç şekilde seyreden şiddetin anlamsızlığı karşısında, "Bunu nasıl söyleyeceğimi gerçekten bilmiyorum, ama çok gereksizdi. Hepimiz aynı ülkedeniz, hepimiz insanız ve hepimiz insana layık bir yaşamı hak ediyoruz" diye konuştu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, Dürzi gruplar ile Arap Bedevi aşiretleri arasında dokuz gün süren çatışmalarda 386 sivil olmak üzere 1 bin 386 kişi öldürüldü.
Hüseyin Ömer bu habere katkıda bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın