Süveyda'da abluka, ekmek ve su krizini derinleştiriyor

Haber Merkezi - Suriye'nin çoğunlukla Dürzilerin yaşadığı Süveyda ilinde halk, fırınların önünde uzun kuyruklar oluşturarak ekmek bulmaya, genel su tankerlerinden ve kuyulardan su temin etmeye çalışıyor. Bölgedeki abluka nedeniyle benzin, mazot ve un gibi temel ihtiyaç maddelerinde ciddi bir kıtlık yaşanıyor.

Birleşmiş Milletler (BM), 13 Temmuz'da Dürzilerle Bedevi aşiretlere bağlı silahlı gruplar arasında başlayan çatışmaların ardından bölgedeki insani durumun "felaket" boyutuna ulaştığı ve temel ihtiyaçların karşılanmasının son derece zorlaştığı konusunda uyarıda bulundu.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), çatışmalar nedeniyle yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini, en az 175 bin kişinin yerinden edildiğini ve su altyapısının ağır hasar görmesiyle temiz suya erişimin büyük ölçüde engellendiğini belirtti.

"Üzerimizde abluka var"

Bölge halkı, yaşadıkları zorlukları dile getirerek üzerlerinde bir abluka olduğunu belirtiyor.

Süveyda sakinlerinden biri, "Üzerimizde abluka var, ne benzin var ne de mazot. Un çok az geliyor. Bu kalabalığa bakın, insanlar sabah saat 8'den beri, yani 5 saattir burada ve hala ekmek alamadılar" sözleriyle durumu özetledi.

Süveyda halkı, ablukanın kaldırılması talebiyle seslerini yükseltirken, "abluka yok" yönündeki iddiaları ise reddediyor.

Bölgedeki gözlemciler ve aktivistler, Süveyda'nın boğucu bir kuşatma altında olduğunu ve bunun temel ihtiyaç maddelerinde ciddi bir kıtlığa yol açtığını ifade ediyor.

Fırınlar, un ve yakıt yetersizliği nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.

"Ablukanın kırıldığı söylemleri gerçek dışı"

Aktivist Semih el-Ewam, ablukanın devam ettiğini vurgulayarak, "Bu ablukanın her ne pahasına olursa olsun sona ermesi gerekiyor. Ablukanın kırıldığı ve yardım getirildiği yönündeki söylentiler doğru değil. Un ve diğer malzemeler çok yetersiz geliyor ve bölgenin ihtiyacını karşılamıyor" dedi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de kente giden tek insani koridor üzerinden bir yardım konvoyunun giriş yaptığını ancak 100 binden fazla kişinin yerinden edilmesiyle çok daha fazla yardıma ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

Suriye hükümeti ise bölgeye yardım konvoyları gönderdiğini iddia etse de sahadaki kaynaklar bu yardımların yetersiz kaldığını belirtiyor.

Suriye Enformasyon Bakanı, "abluka" söyleminin ayrılıkçı siyasi hedefler için kullanıldığını ve yardımların girişini engelleyen tarafın yerel gruplar olduğunu öne sürdü.

Çatışmalardan önce de Süveyda'da insani durumun kötü olduğu, ancak son olaylarla birlikte krizin daha da derinleştiği ve halkın en temel yaşam malzemelerine ulaşamadığı belirtiliyor.

Su krizi de büyüyor

Şeyh Ebu Cevad Mehcer, su sorununa dikkat çekerek, "Süveyda ilinde bu olaylardan önce de susuzluk sıkıntısı çekiyorduk, şimdi ise kriz daha da derinleşti" diye konuştu.

Bir su kuyusunun sorumlusu olan Firas Ebdelbaki ise, "Şu an hastanenin kuyusunun başındayız. Halkın derdi ağır. İnsanlar gelip su dolduruyor, halka yetsin diye üç boru açtık" ifadelerini kullandı.

13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile bazı Dürzi gruplar arasında başlayan ve bir ateşkesle duraksayan çatışmalar, bölgedeki bu ağır insani krize neden oldu.