Haber Merkezi - Esad rejiminin çöküşüyle birlikte, Ocak ayında, yıllardır gizli kalan gerçekler de yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu gerçeklerden biri de yüzlerce çocuğun sistematik olarak ailelerinden koparılıp kimliksizleştirilmesiydi.
Anne ve babalarından zorla ayrılan bu çocukların büyük bölümü sahte kimliklerle gizlice yetimhanelere yerleştirildi.
New York Times gazetesinin yürüttüğü kapsamlı bir araştırma, bu operasyonun ayrıntılarını gözler önüne seriyor ve ailelerin kaybettikleri çocuklarını bulmak için verdikleri umutsuz mücadeleyi anlatıyor.
“Belki bir daha birbirimizi hiç görmeyeceğiz”
Sekiz yaşındaki Leyla, dört yaşındaki kız kardeşi Layan ile birlikte 2015’te ailesiyle beraber Şam yakınlarında bir kontrol noktasında yakalanarak rejimin gizli merkezlerinden birine götürüldü. Orada Leyla’ya, dayısının ziyarete geleceği söylenmesi istendi; bu yalan, annesini daha da zor duruma düşürdü.
Yer altında geçen birkaç gün boyunca işkence gören mahkûmların çığlıklarını dinlemek zorunda kalan Leyla, annesinden şu sözleri duydu:
“Belki bir daha birbirimizi hiç görmeyeceğiz. Layan artık senin sorumluluğunda. Küçük annen olmalısın. İsmini sakın unutma.”
Zor bir kavuşma
Yaklaşık üç yıl cezaevinde kalan anne Umame, kalp hastalığı nedeniyle serbest bırakıldı ve kızlarını SOS aracılığıyla buldu. Ancak kavuşma kolay olmadı. Yedi yaşına gelen Layan annesini tanımadı ve ağlayarak, “Gitmek istemiyorum! Benim annem Reşam,” diyordu.
Kimliksizleştirme sistemi
Altı ay süren araştırma; gizli belgeler, Esad döneminden kalma raporlar ve 50’den fazla tanıkla yapılan görüşmelere dayanarak, rejimin çocukları ailelerinden koparmak için kurduğu sistemin tüm boyutlarını ortaya koyuyor.
2013’ten itibaren Suriye istihbaratı, siyasi tutukluların çocuklarını yetimhanelere yerleştirme planı geliştirdi. Bu kurumların bazıları uluslararası kuruluşlar adına işletiliyordu. Çocuklar burada ailelerinden koparılıyor, bazen isimleri değiştiriliyor, başka ailelere veriliyordu.
New York Times’ın ulaştığı belgelere göre rejim, en az dokuz gözetim merkezine çocuk göndermişti. Bunların altısı Avusturya merkezli uluslararası kuruluş SOS Children’s Villages’e bağlıydı. Belgeler ve tanıklıklar, bu kurumun istihbarat aracılığıyla çocukları doğrudan gizli hapishanelerden aldığına işaret ediyor. Ardından gizli polis, bu çocukların gerçek isim ve kimliklerinin saklı tutulmasını talep ediyordu.
Ailelerin çocuklarını arama mücadelesi
Binlerce aile çocuklarını bulmak için umutsuzca arayışa girdi. Bazıları, yardımsever Halid Meraşli gibi kişiler aracılığıyla gizlice yetimhanelere girip çocukların fotoğraflarını paylaşmaya çalıştı. Ancak bu kişiler istihbaratın ölüm tehditleriyle karşı karşıya kaldı.
Belirsiz bir gelecek
Suriye’nin yeni hükümeti, kayıp çocukların akıbetini araştırmak üzere bir komisyon kurdu. Şimdiye dek yetimhanelerde yerleştirilmiş en az 314 çocuğun adı tespit edildi. Ancak komisyon başkanı Ragda Zeydan, gerçek sayının çok daha fazla olduğuna inanıyor.
Bugün birçok aile, kayıp çocuklarını bulduktan sonra Suriye dışında yaşamını sürdürmeye ve yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyor. Fakat hâlâ binlerce Suriyeli çocuğun akıbeti bilinmiyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın