TÜRKİYE BASIN ÖZETİ – 1 Temmuz Cuma

Sabah: ‘YILANIN BAŞI’ İÇİN POLİSTEN İNSAN AVI

 

Emniyet, Atatürk Havalimanı’nı kana bulayan eylemi planlayan ve ‘yılanın başı’ denilen Çeçen terörist Ahmet Çatayev’in izini sürüyor. Aynı terörist, Sultanahmet ve Taksim’deki saldırıların da organizatörü

 

Atatürk Havalimanı'ndaki (AHL) hain saldırıyla ilgili soruşturma sürüyor. Polis kanlı saldırının organizatörü olarak "Yılanın başı" diye adlandırdığı bir ismi yakalamak için insan avı başlattı. Çeçenistan uyruklu Ahmet Çatayev isimli teröristin, DAEŞ'in İstanbul sorumlusu olduğu belirtiliyor.

 

Polis, "Yılanın başı"nı yakalamak için dün Anadolu ve Avrupa yakasında 16 ayrı adrese operasyon düzenledi. Operasyonlarda 4'ü yabancı 13 şüpheli gözaltına alındı. Ancak havalimanı saldırısının dışında, Taksim ve Sultanahmet'teki saldırıları da organize ettiği belirtilen Çatayev henüz yakalanamadı.

 

Polis, kanlı saldırıyı düzenleyen canlı bombaların uyruklarını tespit etti. Buna göre; canlı bombalardan biri Özbek, biri Dağıstan uyruklu Rus, üçüncüsü de Kırgız vatandaşıydı. Dağıstan uyruklu teröristin adı ise Osman Vadinov. Üçünün de Rus pasaportu vardı. Polis, olay yerinden toplanan ceset parçalarından kimlik tespitinin zor olması nedeniyle kamera görüntülerini inceleyip görüntü eşleştirmesi yapıyor.

 

 

 

 

Yeni Şafak: TERÖRE KARŞI İSLAM’A SAHİP ÇIK

 

Türkiye, son dönemin en vahşi terör saldırılarından biriyle karşı karşıya kaldı. Atatürk Havalimanı’nı hedef alan caniler, 41 masum insanın canına kıydı. Mesaj aslında açıktı: Dünyaya ‘İslam adına’ korku salmak... Müslümanlığı terörle eşdeğer gösterme projesine karşı alimler harekete geçerek şöyle haykırdı: “İslam adına kurulan bu tuzağa düşmeyin. IŞİD’i, terörü, kan dökmeyi reddediyoruz.” Yeni Şafak olarak herkesi teröre karşı tek vücut olmaya, ortak ses vermeye davet ediyoruz.

 

İslam dünyası büyük bir terör tehdidiyle karşı karşıya. Ülkelerimiz, şehirlerimiz, sokaklarımız hatta insanlarımız terörün yıkıcı saldırılarında çok ağır bedeller ödüyor. Öyle ki, bu saldırılar işgallerden çok daha vahim hale gelmiş, ülkeleri parçalamak için en iyi dış müdahale şekline dönüşmüştür. Devletler dağılıyor, ülkeler parçalanıyor, Müslümanlar kendi içlerinde cephelere bölünüyor, Müslüman coğrafya tekrar bir araya gelemeyecek şekilde kamplara ayrılıyor.

 

 

 

 

Milliyet: BEYLİKDÜZÜ ŞÜPHESİ

 

Atatürk Havalimanı kana bulayan üç bombacının uyrukları belirlendi. Kırgız, Dağıstanlı ve Özbek olan bombacıların Fatih’te bir dairede kaldıkları belirlendi.

 

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda terör örgütü IŞİD tarafından düzenlenen terörist saldırıya ilişkin araştırmalar sürerken, soruşturma makamları üç teröristin bağlantıları üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda 18 Haziran’da Beylikdüzü’nde bir eve yapılan operasyon sonucu yakalanarak tutuklanan biri Türk, 2’si Çeçen, 3 kişilik IŞİD hücresinin terörist saldırıyı yapan 3 kişiyle bağlantıları araştırılıyor. MİT’in Atatürk Havalimanı’na yönelik terörist eylem yapılabileceği konusundaki uyarısının 7 Haziran tarihli olduğu, 23 Haziran’da ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün koordinesinde ilgili güvenlik birimlerinin katılımıyla aralarında Atatürk Havalimanı’nın da bulunduğu havaalanlarındaki risk ve tehditlerin değerlendirildiği bir toplantı yapıldığı da ortaya çıktı. Devletin alarm durumuna geçtiği sırada yapılan eylemdeki can kaybının güvenlik güçlerinin yerinde müdahaleleriyle teröristlerin hedefinin çok altında kaldığı değerlendiriliyor. Buna karşılık, teröristlerin havalimanına geldiği saatle, çatışmanın başladığı süre arasında geçen 15 dakikada başka türlü müdahalede bulunma ihtimalinin olup olmadığı da araştırılıyor.

 

 

 

 

Hürriyet: MEVLANA BİZİMDİR

 

Türkiye ve İran’ın Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin eserlerinin ortak mirasları olduğunu belirterek UNESCO ‘Dünya Belleği’ listesine alınması talebine Afganistan, Mevlânâ’nın kendi topraklarında doğduğunu söyleyerek itiraz etti.

 

Türkiye ve İran, mayıs ayında Mevlânâ Celâlleddin Rûmî’nin eserlerinin kendi ortak mirasları olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) ‘Dünya Belleği’ listesine alınmasını istemişti. Bu gelişmeden haberdar olanAfganistan, Rûmî’nin kendi topraklarında doğduğunu belirterek, Mevlânâ’nın çalışmaları üzerinde kendi haklarının da olduğunu iddia etti. Afganistan Enformasyon ve Kültür Bakanlığı, “Mevlânâ Belh kentinde doğdu ve bizi gururlandırıyor” açıklamasını yaptı.

 

Bakanlık sözcüsü Harun Haklimi ise “UNESCO bize hiçbir şey sormadı” derken, Afganistan’ın Mevlânâ üzerindeki hak iddiasının Türkiye ve İran’dan daha güçlü olduğunu savundu. Mevlânâ’nın eserleri Afganistan’da ilkokullarda öğretiliyor. Çoğu araştırmacı, Mevlânâ’nın Belh’de doğduğunu kabul ediyor ancak bazıları ise şairin Tacikistan doğumlu olduğunu savunuyor. Afganistan’da doğmuş olsa da Mevlânâ, hayatının büyük kısmını Türkiye’de geçirdi.

 

 

 

 

Birgün: IŞİD’İ BESLEYEN SİZİN KARANLIĞINIZ

 

İktidar tüm politikalarıyla IŞİD’i ortaya çıkaran Selefi karanlığı besliyor. IŞİD’i ve diğer radikal İslamcı örgütleri besleyen iklim yok edilmedikçe, bu karanlığa karşı bir zafer elde etmek mümkün değil

 

İstanbul havalimanına yönelik saldırının ardından gözler bir kez daha IŞİD’e çevrilirken, Saray ve hükümet yetkilileri dünyaya seslenerek, ortak mücadele çağrısında bulundu. Erdoğan, “Şayet tüm insanlık olarak el ele verip ortak mücadele yürütmezsek, aklımıza getirmekten dahi korktuğumuz ihtimallerin hepsi birer birer gerçekleşecektir. Saldırının dünyada ortak mücadele için bir milat olmasını temenni ediyorum” dedi.

 

Erdoğan ve AKP’li yetkililer ortak mücadeleden bahsetse de, bir taraftan radikal İslamcı örgütleri yaratan iklimi beslemeyi sürdürüyor, öte yandan da bu karanlığın fikriyatı olan Selefiliği toplumun her bir hücresine yedirmek için “canhıraş” bir şekilde çalışıyorlar. Öyle ki dünyanın en etkin gazetelerinden New York Times dün bu konuya dikkat çekerek, “Erdoğan Türkiye’de daha radikal bir İslam’ın gelişmesine müsaade etti” yorumunda bulundu.

 

 

 

 

Cumhuriyet: CENGİZ’İN ‘ŞEREF’İ KARA PARA SANIĞI

 

Panama belgelerine göre Mehmet Cengiz’in 6 off-shore şirketi var ve Cengiz’in tüm şirketlerini ABD’de aranan Şeref Doğan Erbek yönetiyor.

 

Tarihin en büyük sızıntılarından Panama belgeleri dünyanın dört bir yanından 370’in üzerinde gazetecinin koordinasyonuyla yayımlanıyor. Panama merkezli hukuk firması Mossack Fonseca’ya ait, Hong Kong’dan Britanya Virjin Adaları’na 21 farklı ülkede kurulan 214 bin off-shore şirketiyle ilgili 11.5 milyon belge, gazetecilerin ortak çalışmasıyla incelenip haberleştirilirken, Türkiye’den sadece Cumhuriyet gazetesi bu ortak çalışmaya dahil oldu. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’na (ICIJ) 11 Şubat 2015’te yaptığı başvuru, Cumhuriyet gazetesinin yayın çizgisine duyulan güvenle olumlu olarak değerlendirilen Pelin Ünker, 6 Mayıs 2016 tarihinde ICIJ’nin Türkiye partneri seçildi. Bu tarihten itibaren Pelin Ünker’in gazetemiz muhabirlerinden Ali Çelikkan ve konsorsiyumda yer alan gazetecilerle birlikte yürüttüğü araştırmalar sonucu elde edilen veriler haberleştirildi. Panama Dosyası’nın ilk kısmını oluşturan altı haberimizi Almanya’dan Süddeutsche Zeitung ve NDR ile eşzamanlı olarak yayımlıyoruz. Haber dizisinin ilk kısmında yer alan isimler ve faaliyetleri ICIJ Türkiye grubu ile yaptığımız toplantılar sonucu alınan ortak kararla duyuruluyor. Yayımlanan ilk kısım için 18 binden fazla belge incelendi.

 

Devam eden araştırmalar dahilinde belgeler sürekli güncellenmeye devam ederken, daha önce yayımlanan isim ve off-shore şirketlerine de yenileri ekleniyor. Cumhuriyet, ICIJ iş birliği ile Panama belgelerinde adı geçen isimler ve faaliyetleriyle ilgili bilgileri yayımlamaya devam edecek.