Erdoğan’dan Biden ile görüşme ve olası operasyon açıklaması

01-11-2021
Etiketler Recep Tayyip Erdoğan Türkiye G20 Rojava Joe Biden ABD
A+ A-

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, (ABD Başkanı Biden'la) F-16 tedarikini müzakere ettik, kendilerinden olumsuz dedi. Erdoğan, Rojava’ya olası operasyon için "Yapılması gerektiği zamanda tabii ki operasyon yapılır. Ondan geri adım atılmaz" diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'ne katılmak için gittiği, İtalya'nın başkenti Roma'dan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Biden ile görüşme

ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmeye ilişkin bir soruya yanıt veren, Erdoğan, görüşmenin ayrıntılarını şöyle anlattı:

“Sayın Biden ile samimi ve yapıcı havada bir toplantı yaptık. Toplantıda Mevlüt Bey, İbrahim Bey ve Hakan Bey benimle birlikteydiler. Kendisinin yanında da Dışişleri Bakanı ile güvenlik ve istihbarattan sorumlu isimler vardı. Toplantıyı gayet olumlu bir havada devam ettirdik. Afganistan, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz konularında iş birliğimizi güçlendirmenin yanı sıra özellikle de ekonomik ilişkilerimizi çok daha yoğun bir şekilde devam ettirme kararı aldık. Bunun için de arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik. Hemen Hazine ve Maliye Bakanlarımıza muhataplarıyla çok daha sık görüşmelerini söyledik. Böylece inşallah ekonomide ikili ticaret hacminde 100 milyar dolar hedefimize ulaşırız ve bu yolda yürürüz.

Tabii NATO ittifakı ve stratejik ortaklık bağlamında atılacak adımları da istişare etme fırsatını bulduk. Hepsinden öte tabii bizim bu F-35 konumuz var. Malum bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yaptığımız bir ödeme var. Bununla ilgili olarak da F-16 tedarikini müzakere ettik. Bu konuda da kendilerinden olumsuz bir yaklaşım görmedim. Tam aksine yine bununla ilgili de Savunma Bakanlarımız birbiriyle görüşecekleri gibi Dışişleri Bakanlarımız da muhataplarıyla görüşerek inşallah iki ülke ilişkilerini ilgilendiren bu hassas konuyu da neticelendirmeyi umuyoruz.

Biden ‘Çok kısa zamanda netice alamayabiliriz. Biliyorsunuz iki farklı bölümden, Temsilciler Meclisi ve Senato’dan geçiyor. Malum, durum 50-50 ama ben elimden geleni yapacağım’ dedi. Ben de kendisine ‘Bunu başarabileceğinize inanıyorum ve bu konuda şu anda ağırlığın sizde olduğunu görüyorum’ dedim. İnşallah Savunma Bakanlarımız da birbirleriyle görüşmeleri devam ettirecekler. Bugünkü toplantıya katılan arkadaşlarımızın bu işi yakın markajda tutmasıyla inşallah bunu nihayetlendirirsek, burada iki tane önemli başlığımız olacak; biri tedarik, biri de elimizdeki F-16’ların modernizasyonu. Bunların da o arada inşallah yapılma durumu söz konusu olacak.”

Erdoğan, “BM Zirvesi sonrası selefleriyle mukayese edip Biden için ‘Kendisiyle iyi başladık diyemem’ demiştiniz. Bu sefer bu görüşmeden sonra bu kanaatiniz değişti mi?” sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:

“Tabii şartlar atmosfere göre değişiyor. BM sırasında farklı beklentilerimiz vardı. O farklı beklentiler olmayınca olay biraz daha farklı bir duruma doğru gitti. O gelişme farklıydı. Bu görüşme için medya da ‘20 dakikalık bir görüşme olacak’ diyordu. Bizim görüşme 1 saat 10 dakika sürdü. Medyanın bizimle nasıl uğraştığını anlayın. Yani kendilerince “kabul etmeyecek, görüşmeyecek” de derler, 20 dakikaya da indirirler! Ama bizim görüşme 1 saat 10 dakika sürdü. O sürede de protokol sürekli geldi gitti, geldi gitti, onlara bir iki kez kaş göz yaptı. En sonunda da bir yerde artık görüşmeler vardı, bir taraftan da toplantı başlamıştı, hemen onlara gitmek zorunda olduğumuz için diğer programlara geçmek durumunda kaldık. Onun için BM Genel Kurulunun olduğu dönemden bu yana farklı bir sürecimiz oldu. Şimdi tabii bizim Türkevi tam BM’nin çapraz karşısında. İnşallah gün ola harman ola. Misafir ederiz, orada da görüşmemizi yapabiliriz, o da olur. Niye olmasın. Ayrıca güvenlik, savunma, ticaret, terörle mücadele ve bölgesel konular başta olmak üzere aramızdaki bütün konularla ilgili ortak bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık, anlaştık. İnşallah bu konuları da ilgili arkadaşlarımız bizzat yürütecekler.”

Rojava’ya yönelik operasyon ihtimali

Erdoğan, Rojava ve Suriye’ye yönelik bir operasyon ihtimali sorusuna, “Operasyonun yapılması gerektiği zamanda tabii ki operasyon yapılır. Ondan geri adım atılmaz. Bir defa terör örgütleriyle olan mücadelemizden bizim asla sarfınazar etmemiz mümkün değildir. Eğer karşımızda bir terör örgütü olan PKK/PYD/YPG varsa, ne gerekiyorsa biz bunu yaparız. Bundan da taviz vermeyiz” yanıtını verdi.

Erdoğan, “Bunu zaten biz kendilerine her zaman söyledik ve söylüyoruz. Bundan sonraki süreçte de NATO’da müttefiksek, NATO müttefiki olarak bizim ittifak halinde olduğumuz ortağımızın böyle bir şeye tevessül etmemesi gerekir. Yine aynı şekilde bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin temel önceliklerinden olan bu meselede beraber çalışmamız gerektiği hususunda bugün de mutabakata vardık. Orada da kendilerinin olumsuz bir yaklaşımı olmadı” diye ekledi.

İskoçya’ya neden gitmedi?

Erdoğan, Glaskow’daki 26'ncı BM İklim Değişikliği Konferansı’na neden gitmesiği sorusuna, “Glasgow’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği konulu Liderler Zirvesi için talep ettiğimiz güvenlik protokolü standartları vardı. Bunlar uluslararası bütün ziyaretlerimizde bize ve diğer bütün liderlere her zaman uygulanan protokoldeki standartlardı. Ancak bize bunların son anda karşılanamayacağı söylendi. Daha sonra bizim geri çevrilen talebimizdeki standartların başka bir ülke için istisnai olarak sağlanabildiğini öğrendik. Bu diplomatik teamüllere de uymuyordu. Bunu kabul edemezdik. İlgili birimlerimiz net bir duruşla görüşmelerini sürdürdü. Sağ olsun Boris Johnson da süreçle ilgilendi. İlk başta sorununun çözüldüğünü ifade etti. Fakat son anda bize geri dönüp İskoçya tarafının zorluk çıkardığını söyledi Taleplerimiz yerine getirilmeyince biz de Glasgow’a gitmekten vazgeçtik” yanıtını verdi.

“Nihayetinde bu sadece kendi güvenliğimizle ilgili değil, ülkemizin itibarıyla da ilgili bir meseleydi” diyen Erdoğan, “Biz milletimizin itibarını korumakla mükellefiz. Hiçbir yerde ülkemizin saygınlığına, izzetine halel gelmesine müsaade etmeyiz. Daha adil bir dünyayı ancak eşitlikçi bir yaklaşımla kurabileceğimizi de böylece bir kez daha göstermiş olduk” ifadelerini kullandı.

“Diktatör” ifadesinin ardından İtalya Başbakanı Draghi ile görüşme

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin kendisi hakkındaki "diktatör" ifadesini kullanmasının ardından gerçekleşen ilk görüşmeye ilişkini, “Biz İtalya ile Berlusconi döneminden itibaren çok güzel, başarılı işler yaptık. Savunma sanayiinde de o dönemde çok ciddi bir adım atarak bu Atak helikopterlerimizi biz İtalya ile anlaşarak aldık. Onlarla buna başladık. Özellikle Atak helikopterlerinde müşteri çok ama bizim tek sıkıntımız, bu Rolls-Royce noktasında gerekli olan motoru istediğimiz miktarda temin edemediğimiz için ihracatında maalesef çok çok başarılı olamıyoruz. Atak helikopterlerinde elimizde bol miktarda Rolls-Royce motor olsa biz ciddi manada ihracat yaparız. Bu dönemde inşallah burayla adımları yeniden başlatıp atarken, onların motor teminini sağlamalarıyla biz Atak helikopter talebini karşıladığımız zaman savunma sanayiinde ciddi manada bir sıçrama daha yapmış oluruz. Olay sadece İHA, SİHA, Akıncı’da kalmaz. Aynı zamanda Atak helikopterleriyle de dünyada farklı bir yere geliriz. Bunun dışında da ben Biden’ın buraya farklı yaklaşım göstermediğini, onun da olumlu bir yaklaşım veya beklenti içerisinde olduğunu görüyorum. Temennim odur ki inşallah en kısa zamanda bu süreci başarılı bir şekilde sürdürürüz” değerlendirmesinde bulundu.

Macron ile görüşme

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la görüşmenizin detaylarını da merak ediyoruz. Nasıl bir atmosferde geçti, hangi konular üzerinde duruldu? Görüşmenizin ikili ilişkilere etkisiyle ilgili değerlendirmeleriniz neler olur?” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Macron ile olan görüşmemizde 5-6 ana başlık vardı. Bunların merkezinde tabii Libya vardı. Libya ile ilgili Berlin Konferansının bir benzerini Paris’te yapmak istiyor. Bu bir yerde durumdan vazife çıkarmak gibi oluyor. Bizim oraya ısrarla eş başkan olarak gelmemizi istiyor. Dedim ki ‘Berlin’de zaten biz bu konferansı yaptık. Kaldı ki buraya bazı davetleriniz var; mesela Yunanistan, mesela İsrail, mesela Kıbrıs Rum kesimi… Bunların katılacağı bir Paris Konferansına biz katılamayız.’ Durdu ve ‘Bir çalışma yaptırsak bunun üzerinde, özel temsilciler belirlesek’ dedi. Ben de ‘Şartımız bu, bir defa bunlar olmayacak. Eğer Yunanistan buraya gelecekse özel temsilci falan da göndermeye gerek yok. Burada çok ısrarcı durumundaysanız özel temsilcileriniz kim, bunları da görelim ama burada Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesimi olacak olursa bunu zaten yapamayız’ dedim. Birincisi bu. Şimdi o da isimler verecek, biz de isimler vereceğiz, arkadaşlar aralarında görüşme yapacaklar. Fakat tabii bu şartlarımız yerine gelmedikten sonra olmaz.

Afganistan meselesi

Bir diğer konu Afganistan meselesi. Afganistan ile ilgili de malum, askerimizi çektik, askerimiz artık orada yok. Tabii bunların sıkıntıları var; orada zaman zaman Fransızlar olabilir, bunların oradan alınması gibi… Dedik ki biz şu anda Katar’la çalışıyoruz, bir gayretimiz var ve bizim Afganistan’da Afganistan halkını yalnız bırakmak gibi bir düşüncemiz yok. Ondan sonra güney Kafkasları gündeme getirdi. Dedik ki biz geçen hafta oradaydık ve güney Kafkaslar’da da şu anda atılan olumlu adımlar var ve bu olumlu adımları da Sayın İlham Aliyev kardeşimiz kararlı bir şekilde sürdürmek istiyor. Hatta Paşinyan’la da görüşmesi oldu. Bu görüşmede de bölgede 6’lı bir platform oluşturalım konusu gündeme geldi. Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran, Gürcistan ve bunun yanında bir de Ermenistan, eğer hepsi de kabul ederse burada bir barış platformu oluşturmuş oluruz. Bizim derdimiz, bu da olursa isabetli olur.

Macron’la görüşmemizde Libya ile ilgili konuda bizim askerlerimizin eğitmen olarak ve Libya’nın milli hükümeti ile anlaşmalı şekilde orada bulunduğunu da bir kez daha ifade ettim.”

Doğu Akdeniz ve Yunanistan-Fransa askeri anlaşmaları

Erdoğan, “Yunanistan ve Fransa arasında yapılan anlaşma uyarınca Yunanistan Fransa’dan Rafale uçak alıyor, fırkateynler alıyor. Diğer taraftan olası çatışma durumunda belli açılardan Yunanistan ile beraber etme yönünde bir anlaşma gerçekleştirdiler. Bu tablo Doğu Akdeniz ve Ege’deki jeostratejik dengeyi ne yönde etkileyebilir?” sorusuna, “Sayın Biden’a da Macron’a da bu konuyu söyledik. Dedik ki bu Dedeağaç olayı nedir? Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor. Bununla ilgili olarak da Macron sahiplenemedi ve Rafale ile ilgili de ‘Onların parası var’ dedi. Dedim ki ‘Bak seni aldatıyorlar. Bunların parası falan yok. Sadece Batı’ya 400 milyar avro borcu olduğunu biliyorum.’ ‘Paraları var’ dedi. Her şey para! Tabii bir de üs meselesi var. Ama bu gelişmelerle ilgili bizim bütün derdimiz Türkiye olarak biz güçlü olacağız” yanıtını verdi.

S-400’ler

Erdoğan S-400’ler konusunda bir soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Ben Roma’daki görüşmemizden sonra böyle bir şeyin olmadığını görüyorum. Şu anda gerek Dışişleri Bakanımız gerek Savunma Bakanımız muhataplarıyla yapacakları görüşmelerle bu işi neticelendirirler ve biz de kendisiyle ayrıca yapacağımız görüşmelerle işi yakın takibe alırız. Tabii Hindistan meselesi önemli. Çünkü Hindistan NATO’da değil ama Türkiye NATO’da, senin ortağın. Dolayısıyla NATO’daki ortağınla böyle bir şeye girmiyorsun, NATO’da olmayan Hindistan’la böyle bir adım atmaya kalkıyorsun. Bu tabii bizi üzer.”

yaklaşım görmedim. İlişkileri ilgilendiren bu hassas konuyu neticelendirmeyi umuyoruz"

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli