Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya, ülkede iddia ettiği yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı konusunda sert eleştiriler yöneltti.
İsim vererek İstanbul’da öldürülen uyuşturucu tacirlerine değinen Kılıçdaroğlu, “İspat etmezsen namertsin” diyen İçişleri Bakanı Soylu’ya “İşte ispatladım ne yapacaksın? Onurun şerefin varsa istifa edersin ya. O değil sadece, sarayın da bırakması lazım” diye cevap verdi.
“Suçlularla boy boy poz vermeyi bırak, Emniyet'in raporunu oku önce” diye seslenen Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
“Uyuşturucu kullanımı 10 yaşına kadar düştü. Gerçekten de on yaşındaki bir çocuğun uyuşturucu kullanması ne demektir? Allah belanızı versin! Bir yönetim, bir saray iktidarı kendi evlatlarına bunu nasıl yapar Allah aşkına!” dedi.
“Kriz” olarak nitelendirdiği durumu çözeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Krizi temiz paralarla çözeceğiz. Yetmez önce ivedilikle kara para akışını durdurmak lazım. İstanbul’a yerleşmiş mafyanın da baronlarında başını ezmek lazım. Önce ithal baronlardan başlayacağız sonra bizimkilerle de hesaplaşacağız. Onları da sonlandıracağız. Uyuşturucu baronların temizleyeceğiz. O baronlarla boy boy poz verenleri de hapislerde çürüteceğiz" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuşması özetle şöyle:
"Türkiye bir yol ayrımına geldi ve Türkiye'yi alıp çağdaş uygarlığı aşmak hedefine yöneldik biz. Bu hedefi ne pahasına olursa olsun gerçekleştireceğiz. Adalet için de yapacağız bunu.
Türk Hava kurumu kayyumlar tarafından yönetiliyor biliyorsunuz. İstanbul'da güzel bir oteli var kirada. Bu oteli ele geçirmek istiyorlar, bununla ilgili olarak yargıda süren bir dava var, bu davayı özellikle hukukçu arkadaşlarımız yakından takip etsinler. Var olan bütün kaynaklarını hortumladılar, bir oteli kaldı şimdi oteli de ele geçirmeye çalışıyorlar. O oteli kim alırsa onun burnundan fitil fitil getireceğim.
“Vizyon neymiş sana öğreteyim”
Sandık gelecek adalet isteyen herkes, hangi görüşten olursa olsun adaleti kim istiyorsa bize katılacak. Ve biz bu ülkeye adaleti getireceğiz. Efendim bir vizyon belgesi açıklandı. Nedir özü bilmiyorum ama bir cümle önemliydi. 'Gelin hep beraber bu vizyon belgesinin içine dolduralım' dendi. Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim, özellikle de bu ülkenin aydınlarına seslenmek isterim, bir siyasetçinin bir vizyon belgesi otaya koyabilmesi için önce dünya tarihi bilmesi lazım. Kendi ülkesinin tarihini bilmesi lazım. Yok olan bir Osmanlı'dan genç bir TC devletinin ortaya çıktığını ilmesi lazım. Bilimdeki ve teknolojideki gelişmeleri bilmesi lazım. Siz bir vizyon ortaya koyacaksanız bunları bilmek zorundasınız. Yetmez. Aynı zamanda bu ülkenin düşünce insanlarıyla bir araya gelmeniz lazım. Dünyanın gidişatını görmeniz, teknolojideki hızlı gelişimi kavramanız lazım. Tarımda, demokraside, sanayide, ileri teknolojide, sosyal yaşamda bütün bunları bilmeniz lazım. Bir hedef ortaya koymanız lazım. Ben arada bir Erdoğan'a bir çağrı yapıyorum yine yapayım eğer vizyonerliğin ne olduğunu bana anlatmak istiyorsan senin televizyon kanallarında ben hazırım. Gel, gel, kaçma, gel, vizyon neymiş sana öğreteyim. Efendim işi fazlaymış da bilmem neymiş de. İşi fazladır malı götürmek konusunda işi çok fazla! Vizyonermiş ne vizyonu! Ayrıca kendisine bir tavsiyem de olsun ikinci yüzyıla çağrı beyannamesini okusun. TC tarihinin en önemli siyasal belgelerinden biridir bu.
Bugün Türkiye'de yer altı suç örgütleri at koşturuyorlar. İlk kez bu gerçeği görüp ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinde bunu ifade ettik. Liyakat sistemi, liyakat olmazsa adalet olmaz zaten. İşi ehline verin. hayır bizim adamımız.
“Türkiye Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinin başında geliyor”
Sevgili yol arkadaşlarım dün akşam uyuşturucu salgınıyla ilgili bir video yayımladım. Yabancı mafyayı da bunlar ülkeye ithal ettiler. Kara paralarını davet ederek ettiler. Bunun için bir değil birden fazla özel kanun çıkardılar. Biz bunlara itiraz ettik ama çıkardılar. Uyuşturucu parasını getirirsen uyuşturucu baronunu da davet ediyorsun demektir. Davetiye çıkardılar resmen, baronlar fink atıyor. İspatla demiş fotoroman, hay hay ispatlayayım. Son birkaç ayda olan olayları hatırlayalım. Sırbistan’da kırmızı bültenle aranan en kanlı suç örgütü lideri İstanbul’a öldürüldü. Bunun İstanbul’da ne işi var? Çünkü İstanbul’u kendisinin korunduğu bir mekân olarak görüyor. Azerbaycanlı mafya lideri Ataşehir’de öldürüldü. İstanbul’un ortasında AVM’lerde Gürcüler ve İranlılar çatıştılar. Herkes izledi. Antalya’da bir başka mafya lideri öldürülmüştü. Afgan baronlar zaten İstanbul’da. Uyuşturucunun koçbaşlığını yapıyorlar. Ortadoğu’nun en büyük uyuşturucu baronunu ise hapishaneden çıkarıp bıraktılar. Birileri devreye girdi, en büyük uyuşturucu baronunu bir kararla bıraktılar. Bana diyorlar ki ispat et, yahu bunları siz görmüyor musunuz? Sırtını mafyaya dayarsan bunları göremezsin. Tarihsizliğinde bana dönüp diyorsun ki bunu ispatla. İşte ispatladım ne yapacaksın? Onurun şerefin varsa istifa edersin ya. O değil sadece sarayın da bırakması lazım.
Türkiye şu anda Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinin başında geliyor. TC cumhuriyeti tarihinde böyle rezalet görmemişti. Pisliğe battık, devlet çürümeye başladı. Kirli paralar kirli insanları şehirlerimize getirdiler. Türkiye’nin bütün coğrafyasına yayıldılar.
“Allah kahretsin bu düzeni”
Hemen ifade edeyim fotoroman için yeni fotoğraf fırsatları çıktı, hiç kaçırmasın. Ama polislerimizi sarayın pisliğini kapatmak için kullanmaya kalkmasın, o polisler benim canımdır, onların bütün sorunlarını biliyorum. Onları intihara sürükleyen bir düzen inşa ettiler bunlar. Bu pislik düzen. Allah kahretsin bu düzeni. Bu saray iktidarı evlatlarımızı uyuşturucu baronlarına peşkeş çekiyor. Üç günlük iktidarda kalma uğruna.”
Boy boy suçlularla poz veren birisi var biliyorsunuz. Sen poz vermeyi bırak Emniyet'in raporunu oku önce. Uyuşturucu kullanımı 10 yaşına kadar düştü. Gerçekten de on yaşındaki bir çocuğun uyuşturucu kullanmak ne demektir? Sadece şu söylenir, Allah belanızı versin, başka ne denir! Bir ülke, bir yönetim, bir saray iktidarı kendi evlatlarına bunu nasıl yapar Allah aşkına! Ben bunu gündeme getiriyorum koro halinde saldırıyorlar. Sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Ya sizin feriştahınız gelse bu evlatların hakkını hukukunu korumak benim boynumun borcudur. Çocuklarımızın sağlığını bile sattılar. Ben babayım, ben dedeyim. Ben torunun ne olduğunu bilirim. Hangi anne baba evladının torununun uyuşturucu müptelası olmasını ister. Bir annenin feryadı, bunlar görmüyorlar. Evde evladını zincire vuran anneler mi babalar mı dersiniz. Gerçekten de insan olarak anlamakta zorlanıyorum. Devleti yönetiyorlar bütün bunları bildikleri halde üç beş kuruş için uyuşturucu baronlarını ve paralarını davet ediyorlar…
“Hapislerde çürüteceğiz”
Krizi temiz paralarla çözeceğiz. Yetmez önce ivedilikle kara para akışını durdurmak lazım. İstanbul’a yerleşmiş mafyanın da baronlarında başını ezmek lazım. Önce ithal baronlardan başlayacağız sonra bizimkilerle de hesaplaşacağız. Onları de sonlandıracağız. Uyuşturucu baronların temizleyeceğiz. O baronlarla boy boy poz verenleri de hapislerde çürüteceğiz. Ağır cezalar getireceğiz. Bütün annelere söylüyorum bu Bay Kemal’in sözüdür. Bunların tamamını yapacağız. Hapiste belki albüme bakar da o eski günleri yad eder. Öyle kurumlara emir vererek de kendini kurtaramaz bu kişi."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın