Haber Merkezi – “Yüksek karlı gizli fon” dolandırıcılığı davasında karar açıklandı. Seçil Erzan 41 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla 102 yıl 2 ay 2 gün hapis cezasına çarptırılırken, eski Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve yardımcısı Mehmet Aydoğdu beraat etti
Yüksek kazanç vaat eden sahte bir fon kurarak aralarında Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi tanınmış futbolcuların da bulunduğu 41 kişiyi dolandırdığı iddia edilen eski banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı davada karar çıktı. Seçil Erzan'ı 102 yıl 2 ay 2 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, aynı dosya kapsamında yargılanan eski Denizbank yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu için ise beraat kararı verdi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gereken bugünkü duruşma salon kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Tutuklu sanık Seçil Erzan savunmasında şunları söyledi:
"Süleyman Aslan’la birlikte çalışıyorduk. Bana, “Ben bu gayrimenkulü bankanızın reklamında gördüm, almak istiyorum' dedi. Ben de bankayla görüştüm. Sonra ben, Süleyman ve Serkan Bey bir görüşme yaptık. Vatan Caddesi’nde bir hastanenin gayrimenkulüymüş. Süleyman Aslan çok düşük bir para teklif ettiği için olmadı. Aradan zaman geçti, tekrar almak istediler. “Biz faiz istemiyoruz, bize bu gayrimenkulü al' dediler. Beni sürekli arıyordu. DenizBank’ın en iyi müşterisiydi. Üç tane senet verdim. Benden 3 buçuk milyon dolar fazla aldı. Fatih Terim’in bana 700 bin dolar verip fazlasını almasına rağmen 3 milyon doları sormasını anlamıyorum. DenizBank’ın kamera kayıtları duruyormuş; oradan bakılsın.
Umut’un 'Ben parayı elden verdim' dediği yalan. Atilla Baltaş’ın avukatıyla ilgili o banka, DenizBank’ın laptop çantasıydı. O çantanın içine 200 bin dolar koyup kendim verdim Atilla Baltaş’a. Çantayı geri istedim, lazımdı bana. Kaç kere söyledim, sonra getirdi. Ben sistem falan kurmadım. Kurmuş olsam sistemli olurdu; benden zorla para almaya çalıştılar. Bu fonun kaybetme ihtimalinin düşük olması için ne söyledim? Kimseye 'fon' demedim. Benden para alanlar, şubat ayından sonra kendileri söylemeye başladılar. Ben Buse Terim’le hayatımda bir kere tokalaştım; nasıl onu bir fona ikna edebilirim? Ben bir sarmalın içine düştüm. Futbol camiasından kimseyi ikna etmedim. Onları böyle bir fonun olmadığına ikna edemedim."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın