Sabah: BİZDE DEMOKRASİ BATI’DA FETÖ NÖBETİ
Batı, Türk halkının 15 Temmuz’da yazdığı demokrasi destanını görmezden gelmeyi sürdürüyor. ABD merkezli CNN, FETÖ elebaşısını ekranda aklıyor, İsviçre teröristlere kucak açıyor, İngiliz vekil Türkiye karşıtı rapor için darbecilerden para alıyor ve Almanya Erdoğan’ın konuşmasına izin vermiyor.
Türkiye'de 15 Temmuz gecesi kanlı darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerine karşı yürütülen operasyonları eleştiren Batı dünyası aynı zamanda FETÖ mensuplarına da kucak açmaya devam ediyor. ABD merkezli CNN International televizyonu halkın üzerine bombalar yağdırarak seçilmiş hükümeti devirmeye çalışan FETÖ'nün lideri Fetullah Gülen'i ekranlara çıkardı. Üstelik dökülen onca masum kanına rağmen adeta FETÖ lideri aklanmaya çalışıldı. Daha önce terör örgütü PKK'nın liderine izin veren Almanya demokrasiye destek mitinginde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın videokonferans ile konuşma yapmasını engelledi. Diğer taraftan İsviçre ise FETÖ militanlarına kapılarını açarken bir İngiliz milletvekilinin de Türkiye karşıtı rapor yazmak için FETÖ'cülerden para aldığı ortaya çıktı.
ABD'nin önde gelen basınyayın kuruluşlarının akın akın gidip röportaj yaptığı FETÖ ele başısı Fetullah Gülen'e bu sefer CNN'den Fareed Zakaria mikrofon tuttu. Gülen'le yaptığı birebir mülakatı gazetecilik başarısı gibi sunan Zakaria'nın zayıf soruları, Türk izleyicileri ise hayal kırıklığına uğrattı. Gülen söz konusu programdaTürkiye'deki girişimin "askeri darbeden çok, Hollywood film senaryolarına" benzediğini söylerken, "Bunun böyle olduğunu darbeden sonra yapılan tutuklamalardan görüyoruz. Listeler hazırdı" dedi. Zakaria'nın 500'den fazla kişinin şehit olduğu, binlerce kişinin yaralandığı bir darbe girişimine tiyatro denmesine sessiz kaldığı görüldü. GPS adlı programa Pennsylvania'daki çiftliğinden konuk olan Gülen, kendisi hakkındaki iddiaların uluslararası bir komisyon tarafından da soruşturulmasını istedi. "Darbeciler Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı ikna etmek için sizinle görüştürmek istemiş. Böyle bir girişiminiz oldu mu?" sorusuna Gülen, "Hulusi Akar onurlu bir insan. Böyle bir şey denmişse araştırılması lazım" diyerek yanıt verdi. Gülen, Akar'ın bu konuyu savcılık ifadesinde resmi olarak anlattığını görmezden geldi. Darbeyi ordu içerisindeki aşırı milliyetçilerin yaptığını iddia eden Gülen, "İçlerinde bize sempati duyan kişiler varsa bunlar bizim düşüncelerimize ihanet etmiştir" şeklinde konuştu.
Yeni Şafak: GÖLBAŞI BÖYLE VURULDU
FETÖ’nün darbe girişimi sırasında hedef aldığı Havacılık Daire Başkanlığı’na ait helikopter pisti ve Gölbaşı’daki Polis Özel Harekat Başkanlığı'nın bombalanma anına ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Patlamada, vurulan yerlerin alev topuna döndüğü görülüyor.
15 Temmuz gecesi Özel Harekat ve Havacılık Merkezi'nin bombalanmasına ilişkin görüntüler, darbeci hainlerin dehşetini gözler önünü serdi. Polis Akademisi'nin Gölbaşı yerleşkesinde bulunan Havacılık Dairesi Başkanlığı'na ait helikopterler ve Özel Harekat, darbecilerin F-16'larla bombaladığı ilk yerler oldu. Darbeciler ilk olarak saat 23.16'da helikopter pistini saat 23.58'de de Özel Harekat Daire Başkanlığı'na TSK envanterindeki en güçlü bombaları attı. Bombanın yarattığı etki kilometrelerce ötedeki kameralara da yansıdı. Bombardımanın ardından pistin dakikalarca alev topu gibi patladığı gözleniyor.
FETÖ'nün pilotları, ikinci bombayı ise darbecilere karşılık vermek üzere Polis Özel Harekat (PÖH) timlerinin hazırlıklarını sürdürdüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı'na attı. En büyük şehit de burada verildi. İkinci saldırı, daha ilk saldırının yangını söndürülememişken saat 23.58'te geldi. Darbe girişimine karşı çıkmak üzere Daire Başkanlığı ana nizamiyesine yönelen PÖH unsurları F-16'larla vuruldu. Bombanın yarattığı dehşet, kilometrelerce ötedeki kameralara yansırken, uzunca bir süre yangının devam ettiği gözleniyor. PÖH, burada 42 şehit verdi. Darbeci pilotların Gölbaşı'nda gerek Havacılık Dairesi, gerekse Özel Harekat Dairesi'ni PKK hedeflerini vuran bombalarla vurduğu ortaya çıkmıştı.
Milliyet: KANIT BENİM
ABD Genelkurmay Başkanı Org. Dunford, TBMM Başkanı Kahraman’ın Gülen’in iade edilmesi gerektiği sözleri üzerine, gerekli kanıtların inceleneceğini ifade etti. Araya giren Org. Akar ise “Kanıt benim” dedi
Türkiye’ye gelen ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford Diyarbakır’daki İncirlik Üssü’nü gezdi ve Ankara’da çeşitli temaslarda bulundu. Dunford, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la Genelkurmay’da yaptığı görüşmenin ardından programında olmamasına rağmen ABD’nin Türkiye Büyülelçisi John Bass ile birlikte TBMM’ye geldi. Dunford ve Bass’a, Orgeneral Akar, AK Parti Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Naci Bostancı eşlik etti. Başbakan Binali Yıldırım’ın Meclis’teki Başbakanlık makamındaki ve Meclis binasında oluşan hasarları inceleyen Dunford’a 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Meclis’te neler yaşandığına ilişkin Elitaş bilgi verdi. Dunford ve Bass, daha sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile görüştü.
Başbakan Binali Yıldırım, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile görüştü. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin de olduğuna dair iddiaların konuşulduğu günlerde gerçekleşen ziyarette bu konunun da ele alındığı ifade edildi. Dunford’un bu yöndeki çıkan yorum ve suçlamaları reddettiği ifade edilirken, Yıldırım’ın da ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel’in açıklamalarını eleştirdiği kaydedildi. Görüşmede Suriye’deki son durum ve IŞİD ile mücadele de ele alındı. Dunford’un, “Darbenin arkasında ABD var” şeklindeki algıdan duyduğu rahatsızlığı Yıldırım’a aktardığı ifade edildi. Görüşmede darbe girişimin arkasında Fethullah Gülen’in olduğuna dair hiçbir şüphe olmadığının Dunford’a aktarıldığı da belirtildi.
Hürriyet: ABD’Lİ KOMUTANA FETÖ DOSYASI
ABD’nin darbe girişiminin arkasında olduğu iddialarının sıkça gündeme geldiği bir dönemde bu ülkenin Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, Türkiye’ye kritik ziyarette bulundu.
ABD’li komutana, Türkiye’nin darbe girişiminin arkasında olduğu gerekçesiyle iadesini istediği Fetullah Gülen’le ilgili ayrıntılı bilgi verilip, iadesi için destek talep edildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, görüştüğü Orgeneral Dunford’a FETÖ’nün TSK ve devletin kritik birimlerindeki gizli yapılanmasıyla ilgili veriler içeren dosyalar üzerinden bilgilendirme yaptı. Orgeneral Akar, Türkiye’nin Gülen’in resmi iade talebine ilişkin yazı ve belgeleri de Dunford’a sunarak, iadesi için bizzat desteğini istedi.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph F. Dunford, Çankaya Köşkü’nde BaşbakanBinali Yıldırım tarafından kabul edildi. Bu görüşmede de ağırlıklı konu TSK içindeki FETÖ unsurlarının yaptığı darbe girişimi ile sonrasında yaşananlar oldu. Yıldırım’ın, bazı ABD’li komutanların yaptığı açıklamalarla ilgili duyulan rahatsızlığı Dunford’a net ifadelerle ilettiği öğrenildi. Görüşmede Dunford’un, “Darbenin arkasında ABD var” şeklindeki algıdan duyduğu rahatsızlığı Yıldırım’a aktardığı ifade edildi. Darbecilerin 15 Temmuz gecesi Dunford’u aradığı ancak ulaşamadığı yönündeki iddiaların da görüşmesinde ele aldığı belirtildi. Görüşmede, darbe girişimin arkasında Fethullah Gülen’in olduğuna dair hiçbir şüphe olmadığının Dunford’a aktarıldığı da belirtildi. Dunford, Yıldırım’la görüşmesinin ardından Türkiye’den ayrıldı.
Birgün: BU SUÇA KİMLER ORTAM SAĞLADI?
Usulsüzlük iddialarıyla dava konusu olan 2010 KPSS iptal edildi. 10 yılı aşkın süredir sınavlarda usülsüzlük yapıldığı hükümet üyeleri tarafından dahi dile getirilirken bu anlamda adım atılmaması ise belirsizlik yarattı
15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan operasyonlar çerçevesinde kamuda tasfiye operasyonları devam ederken, usulsüzlük iddialarıyla dava konusu olan 2010 KPSS iptal edildi.
Ankara 1. İdare Mahkemesi, soruların sınavdan önce dışarıya sızdırıldığı iddiaları üzerine 'Eğitim Bilimleri' kısmı iptal edilen 2010'da düzenlenen Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS) 'Genel Yetenek ve Genel Kültür' bölümünü de 'hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı' gerekçesiyle oybirliğiyle iptal etti.
Sınavın iptal edilmesinin, hakkıyla kazananları mağdur edeceğini kaydeden Köse, ''İptal edilen 2010 yılında atanan yani kamuda çalışan yaklaşık 300 milyon kamu personeline detaylı bir güvenlik soruşturması yapacaklar. Ancak bu sınavı hakkıyla kazanan emekçiler mağdur olacak, ancak bu onların suçu değil. Bunun suçluları o dönemde de belli olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadı. Ve aynı biçimde KPSS sınavları devam ettirildi'' dedi.
Cumhuriyet: SAVCININ İTİRAFLARI
Umut Kitabevi’ne bombalı saldırıya ilişkin iddianameyi hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya, Yaşar Büyükanıt’ın dosyaya dahil edilmesini daha sonra davaya bakan hâkim İlhan Kaya’nın istediğini söyledi.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı Şemdinli olaylarına ilişkin “çete kurmakla” suçlayan ve hakkında dosya hazırlayan dönemin Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaati soruşturmasını yürüten savcı Serdar Coşkun’a giderek çarpıcı itiraflarda bulundu. Halen Ankara Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan ve tanık olarak ifadesi alınan Sarıkaya, Şemdinli iddianamesinin içerisine Yaşar Büyükanıt’ın adının cemaatçi hâkim ve polis şefinin yardımıyla eklediğini anlattı. Sarıkaya, darbe girişimi sonrasında tutuklanan Yargıtay üyesi İlhan Kaya’nın kendisine Hoca Efendi’nin, “böyle bir kahraman çıkmış, kendisine ve ailesine ölünceye kadar bakılacak, bu da size bir vasiyetimdir” dediğini söyledi. Sarıkaya’nın Cumhuriyet’in ulaştığı. itirafları özetle şöyle:
Şemdinli’de Kasım 2005 günü olaylar patlak verdi. Yeni atanan başsavcı vekili İbrahim Özer de fezleke ile gelen bu soruşturmayı bana verdi. Sebebini sordum: Sen çalışkansın, altından ancak sen kalkabilirsin dedi. Soruşturmayı aldım ve KOM Müdürü Mustafa Uçkan ile bilgi toplama konusunda görüştüm.
Sonradan Yargıtay üyesi olan İlhan Kaya, o zaman Van’da 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanıydı. Şemdinli’deki olayla ilgili soruşturma bana verildikten sonra beni yönlendirmeye başladı. Özellikle Yaşar Büyükanıt üzerinde yoğunlaşmamı istedi. Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı olacağı kesin gibiydi. Şemdinli’deki olayın içerisine özellikle Yaşar Büyükanıt’ı katmamı istiyordu. Şemdinli olaylarını araştırmak üzere Meclis’te bir komisyon kurulmuş. Bu komisyona Diyarbakırlı, bir oğlu PKK tarafından öldürülen, bir oğlu da intihar süsü verilerek ölen Mehmet Ali Altındağ ifade vermiş. Mahkeme Başkanı İlhan Kaya, o ifadeyi bulmamı özellikle istedi. Ben de onun istediği gibi dosyaya katkısı olacağını düşünerek bu ifadeyi isteyip soruşturma evrakı içerisine aldım.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın