TÜRKİYE BASIN ÖZETİ – 3 Mayıs Çarşamba
Cumhuriyet: Elveda güçler ayrılığı
Erdoğan dün AKP’ye yeniden üye olarak yasama, yürütme ve yargıda tek adamlık dönemini resmen başlatmış oldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde törenle partiye üye olurken, ülkede demokrasinin dayandığı erkler ayrılığının son bulacağı bir dönemi de başlattı. Erdoğan, 21 Mayıs’ta olağüstü kongrede genel başkan olmasıyla birlikte ‘yasama, yürütme ve yargı’da tek belirleyici olacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, AKP’ye üye olmasıyla birlikte erkler ayrılığı ortadan kalkarken, ‘yasama, yürütme ve yargı’ tek elde toplanacak. Erdoğan, 21 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kongrede genel başkan olmasıyla birlikte hem AKP’yi hem de Cumhurbaşkanı olarak devleti ve hükümeti yönetecek. Erdoğan, partisinin MYK ve MKYK’sine başkanlık edecek, Meclis’te grup toplantısı yapacak. Partisinin il ve ilçe başkanlarını görevden alma ve atama yetkisine kavuşacak olan Erdoğan, genel ve yerel seçimler öncesinde belediye başkan adayları ile milletvekili adaylarını belirleyecek. Erdoğan’ın onay vermediği hiçbir yasal düzenleme Meclis’ten geçemeyecek. AKP Grubu’na da hakim olacak olan Erdoğan, Meclis gündemini de belirleyecek. Erdoğan, anayasa değişikliğiyle birlikte yargıda da söz sahibi olacak. Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 13 üyesinden 7’sini doğrudan, 4’ünü ise AKP’nin Meclis çoğunluğuyla belirleyecek. HSK’nin 13 üyesinden 2’si ise bizzat Erdoğan’ın ve AKP’nin belirlediği Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı doğal üye olacak. Böylece Erdoğan ve AKP, HSK üyelerinin tamamını belirlemiş olacak. AKP, yalnızca Meclis’in belirleyeceği 7 üye için son turda beşte üç çoğunluk aranacağı için MHP’ye kontenjan vererek sorunu çözecek, ancak HSK’deki çoğunluk her zaman AKP’nin belirlediği isimlerden oluşacak.
Akşam: ABD böyle devam ederse uzlaşma olmaz!
ABD’li askerlerin terör örgütüyle birlikte hareket etmesini “NATO müttefikliğimize sığmaz” diyerek tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Mayıs’ta gerçekleşecek Trump görüşmesine dikkat çekti: Belgelerle, fotoğraflarla konuşacağız.
Hindistan’a en son 2008’de başbakan olarak giden ve 16 Nisan sonrası ilk ziyaretini Hindistan’a gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Hindistan ziyaretinin birçok yönden önem arz ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok ticari, kültürel ve siyasi mutabakatlara varıldığını, birçok anlaşma imzalandığını belirterek uçakta kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD’li askerlerin güney sınırlarımızda bölücü örgüt mensuplarıyla fotoğraflarının çıkmasından sonra bu kez de Amerikan zırhlılarını sınırımızda gördük. Rusların da Afrin’de benzer adımları attığı yönünde iddialar oldu.
Star: Kutlu yürüyüş reisine kavuştu
Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni getiren Anayasa reformunun ardından büyük değişimin ilk adımı atıldı. Erdoğan tarihi günde “Bu kutlu yürüyüşü daha güçlü ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Yükümüz de arttı gücümüz de” mesajı verdi.
Türkiye’de yeni dönemin ilk adımı dün atıldı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti üyesi oldu. Üyelik dolayısıyla AK Parti Genel Merkezi’nde tören düzenlendi. Törende yaptığı konuşmada yeni dönemi ilişkin mesajlar veren Erdoğan, şunları söyledi…
27 Ağustos 2014 tarihinde anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret hamdolsun sona eriyor. Bugün burada bir kez daha ‘selamünaleyküm’ diyerek, heyetinizin içine tekrar dahil oluyorum.
Yeni Şafak: Yuvaya döndüm
Türk siyasi hayatı dün tarihi bir güne daha şahit oldu. AK Parti’nin yeni döneminin temelleri dün heyecanla atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 979 gün sonra üyelik beyannamesini imzalayarak yeniden AK Parti’ye üye oldu. Yeni Türkiye yolunda önemli adımlardan birisi daha atıldı. Erdoğan, “Kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma döndüm. Bu ayrılık sadece resmi bir ayrılıktı. Gönlümüz hep beraber oldu” dedi.
10 Ağustos 2014’te cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 2014’te yapılan AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi ile genel başkanlığı Ahmet Davutoğlu’na devretti. “Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yani aşkımı, sevdamı, tutkumu, kavgamı da önce Allah’a, sonra size emanet ediyorum. Yeniden görüşmek, yeniden kavuşmak umuduyla” ifadeleriyle partisine veda eden Erdoğan, 979 gün sonra üyelik beyannamesini imzalayarak yeniden AK Parti’ye üye oldu.
Erdoğan, parti genel merkezinde, AK Parti’ye üyelik merasiminde yaptığı konuşmaya, salondakileri selamlayarak başladı. Erdoğan, “27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret hamdolsun sona eriyor. Bugün burada bir kez daha ‘selamünaleyküm’ diyerek, heyetinize tekrar dahil oluyorum” dedi.
Sabah: Yuvama, sevdama, aşkıma döndüm
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen görkemli törenle, partiye üyelik imzasını attı. Erdoğan konuşmasında yeni dönemin ilk sinyallerini verdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına aday olduğunda "Bu bir veda değil, bu yeni bir başlangıçtır" dediğini anımsatarak, yeni dönemi bir hatim ile değil Fatiha ile başlattıklarını anlattı. Erdoğan, "27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret hamdolsun sona eriyor. Bugün burada bir kez daha 'selamünaleyküm' diyerek, heyetinizin içine tekrar dahil oluyorum" dedi.
"Bu ayrılık, aslında sadece bir resmi ayrılıktı" ifadesini kullanan Erdoğan şöyle devam etti: Aramızdaki mesafe mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu, hep beraberdi. Biliyoruz ki gönüllere sınır çizmek, gönüllere duvar örmek mümkün değildir. Biz hep, 'Bu hududu kimler çizmiş gönlüme, dar geliyor gardaşım.' dedik ve işte bu günlere geldik. Bize asırlar gibi gelse de tarihi süreklilik içinde denizde damla misali olan 979 günlük ayrılığımızın sona eriyor olması, beni asıl bu bakımdan heyecanlandırıyor. Biz, milletimiz için çalıştıkça, gayret ettikçe, ter döktükçe milletimiz bize daha çok sahip çıktı. Yeri geldi biz milletimiz için gövdemizi siper ettik, yeri geldi milletimiz bizim için gövdesini siper etti.15 Temmuz bunun çok açık, net bir ispatıydı. Türkiye'ye saldıran herkesin, bizi hedef almasının sebebi budur. Bazıları sanıyor ki mesele şahsımızdır, hükümetimizdir, partimizdir. Hâlbuki mesele milletimizdir, ülkemizdir, devletimizin ta kendisidir, mesele bağımsızlığımızdır, hedeflerimizdir, iddialarımızdır.