Haber Merkezi - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol’un Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup toplantısında konuştu.
Davutoğlu, Başkan Mesud Barzani’nin Cizre’ye yaptığı ziyaret ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “cellat” çıkışı başta olmak üzere gündemdeki bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Davutoğlu, Barzani’nin ziyaretinin son derece kritik bir süreçte gerçekleştiğini belirterek, Peşmergelerin uzun namlulu silahlarla Türkiye tarafına geçmiş olma görüntülerinin önceden planlamayla engellenebileceğini söyledi.
Bunun baştan organize edilmesi gerektiğini dile getiren Davutoğlu, “Güvenlik birimleri arasında ciddi bir koordinasyon yapsanıza” ifadelerini kullandı.
Peşmerge'nin eğitimine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin katkı verdiğini hatırlatan Davutoğlu şöyle konuştu:
“‘Şöyle yapalım, böyle yapalım’ deseniz, planlasanız ve bu görüntüler ortaya çıkmasa olmaz mı? Hayır efendim. Görüntüler çıkınca kriz yönetimi gündeme geliyor. Ben burada yaşananların devletin genel zaafından bağımsız olmadığı kanaatindeyim.”
“Sayın Bahçeli'nin de Sayın Barzani'nin de art niyetli olduklarını düşünmüyorum” diyen Davutoğlu, sürecin her iki isim tarafından da sahiplenildiğini vurguladı.
“Sayın Bahçeli başından beri sahiplendi. Sayın Barzani de yaptığı konuşmayla süreci sahiplendi. Ancak bir mülki amirin yönetemediği kriz sebebiyle çok daha büyük ölçekli bir krizin altyapısı oluştu. Herkesi sükunete davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, bölgeye giderek tespitlerini bir mektupla MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ve geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilettiğini söyledi.
“Orada Sayın Bahçeli'ye duyulan güveni de ifade ettim. Sayın Bahçeli de tekrar telefon ederek teşekkür etti. Herkesin ne düşündüğünü biliyorum. Şu anda bu sürecin başarılı olmasını herkes istiyor. İyi niyetli herkes istiyor. Ama başarısız olmasını istemeyen bir tek ülke yok; tam tersine başarısız olmasını isteyen ve her provokasyona hazır olan bir ülke var: İsrail.”
“Söz şehvetine kapılmayın”
Konuşmasının bir bölümünde İmralı ziyareti üzerinden başlayan polemiklere değinen Davutoğlu, görüşmenin SEGBİS üzerinden, ana muhalefetin de sürece dahil edilerek yürütülmesi çağrısını hatırlattı.
Bir hafta içinde “darbe, Stockholm sendromu, tehdit” gibi ifadelerle tartışmanın zehirlendiğini belirterek şöyle devam etti:
“Darbe kelimesi öyle kolay ağza alınmaz. Devlet Bahçeli’ye ‘darbe’ gibi ifadelerle giderseniz bu, sürece darbe anlamına gelir. Sayın Bahçeli tepkisinde haklıdır. Türkiye’de ‘darbe’ sözcüğünü kimse rastgele ağzına almamalı.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “cellat” ve “Stockholm sendromu” açıklamalarına da tepki gösteren Davutoğlu, daha soğukkanlı bir dili zorunlu gördüklerini belirtti:
“Bu kadar kritik bir dönemde ana muhalefet liderinin ağzından ‘cellat’ ifadesi çıkar mı? Herkes kendi mahallesine yaranmak için konuşuyor. Biraz soğukkanlı bir dil lazım.”
Kandil’den gelen ve sürecin tıkanması halinde Türkiye’nin “karanlığa gömüleceği” yönündeki açıklamaları da reddeden Davutoğlu, tehdit dilinin asla kabul edilemeyeceğini vurguladı:
“Türkiye’ye karşı tehdit dili kullanmayın. 2013’ten sonra hendek siyasetinin bedelini hep birlikte gördük. Devlete ‘sizinmiş’ gibi davranın; devleti karşınıza alarak konuşmayın.”
Kurtulmuş’a çağrı: “İmralı tutanaklarını eksiksiz açıklayın”
Davutoğlu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un süreçteki rolüne işaret ederek hem İmralı ziyareti hem de kurulacak Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu konusunda şeffaflık talebinde bulundu:
“Komisyonun ve bu İmralı ziyaretinin temel sorumlusu Sayın Kurtulmuş. Bir haftadır ondan tek söz duymadım. Kriz anında süreci yöneten öne çıkar ve halka güven verir. Çıkın ve ‘Görüşmenin notları bende, böyle bir ifade yok. Bundan sonra muhatap komisyondur’ deyin.”
Davutoğlu, komisyonun ilk toplantısında İmralı görüşmesine dair tüm tutanakların eksiksiz açıklanması çağrısında bulunarak, “Tek bir gizli şey kalmasın, burada şeffaflık gerekir” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın