Çavuşoğlu: Rusya’ya önemli görev düşüyor
Haber Merkezi - Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “(Rusya'nın) 'Rejimi tam kontrol edemiyoruz' bahanelerini doğru bulmuyoruz” dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin “Yeniden Asya” politikası hakkında Asya ülkelerinin başkentteki diplomatik misyon temsilcilerine yönelik toplantıda konuştu.
Çavuşoğlu, Suriye'de Beşşar Esad hükümeti unsurlarınca İdlib'de gerçekleştirilen yoğun topçu ateşi sonucu hayatını kaybeden Türk askerlere ilişkin, Türkiye'nin kendisine yönelik saldırıları tolere etmeyeceğini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de konuya ilişkin telefon görüşmesi yaptığını ve bu konuda Rusya'ya önemli görevler düştüğünü söyledi.
“Karşılık verdik vermeye de devam edeceğiz" diyen Çavuşoğlu, “Astana ve Soçi süreçleri tamamen ortadan kalkmadı ama yara almaya başladı” ifadelerini kullandı.
Suriye krizine çözüm bulmak istiyoruz
Asya'da da terörizm, düzensiz güç, iç çatışmalar, ikili ve bölgesel husumetler başta olmak üzere kriz ve sorunların yaşandığına ve Orta Doğu'nun önemli bir kısmının da Asya'da olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, sözlerine şunları ekledi:
“Hemen yanı başımızda Suriye'de yaşanan krize uzun zamandır bir çözüm bulmak için çalışıyoruz. Son günlerde İdlib'de ciddi bir gerginlik oldu. Dün de 8 şehidimiz var. Rejimin saldırganlığı, arsızlığı artıyor. Bunu dengelemek, durdurmak için yine bugüne kadar olduğu gibi, Astana ve Soçi sürecinde olduğu gibi özellikle komşumuz Rusya ile bu çatışmaları durdurmak için çaba sarf ediyoruz. Bu amaçla da dün (Rusya Dışişleri Bakanı) Sergey Lavrov ile telefon görüşmesi yaptım. Burada tabii ki Rusya'ya da önemli görevler düşüyor. Bir an önce kalıcı bir ateşkes ve anayasa komisyonu ile beraber de siyasi sürece ivme kazandırmak istiyoruz. Ama bize yönelik saldırıları da tolere etmemiz mümkün değil. Karşılığını verdik, bundan sonra da karşılığını vereceğiz.”
Rusya ile bunu durdurmak için çaba sarfettiklerini belirten Çavuşoğlu, Rusya'ya önemli görev düştüğünü kaydetti.
Rusya ile çok boyutlu ilişkilere sahibiz
Rusya ile çok boyutlu ilişkilere sahip olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Neden dün Lavrov'u tekrar aradık? Çünkü Astana ve Soçi sürecinde Rusya ortaklarımızdan birisidir. Bugüne kadar AStana ve Soçi zirvesinin amacı neydi? Sahada ateşkesi kalıcı hale getirmek ve siyasi süreçte ilerlemeler sağlayarak bir an önce Suriye'ye barış ve huzur getirmekti. Bu amaçla da önemli adımlar attık. Anayasa Komisyonu kuruldu.
Dün de bizim askerlerimize saldırdılar. Tabi ki karşılığını verdik, çok fazla zayiat verdiler. Bundan sonra da karşılığını vereceğiz ve durmayacağız. Dün Lavrov'a verdiğim mesaj da bu. Acilen bir şeyler yapmamız gerekiyor.
Astana ve Soçi süreçleri yara almaya başladı. Siyasi amaç güden Astana ve Soçi süreci elbette zarar aldı. Bizim amacımız Astane ve Soçi süreçlerini canlı tutmak, daha da güçlendirerek siyasi çözüme gitmek. Şimdi acilen yapılması gereken şey rejimin bu saldırılarını durdurmak ve yerinden edilmiş insanları ki 12 Ocak gecesi itibariyle bir ateşkes daha ilan edilmişti. Sadece ateşkes değildi buradaki amaç, yerinden edilmiş insanların da evlerine geri dönmesini sağlamaktı. Dolayısıyla bunları başarmamız gerekiyor.
Rejim sürekli 'orada teröristler var' diyerek o bahaneyle; ki biz bunları bekliyorduk. İdlib'i almak için saldıracaklarını bekliyorduk. Bunu önlemek için birçok mekanizmalar kurduk Rusya'yla. Şimdi gözlem noktalarımıza taciz atışları olunca buraları güçlendirmek de bizim görevimiz. Dünkü gönderilen askerlerimizin de amacı bu gözlem noktalarımızı biraz daha güçlendirmekti. Bunu da yapmak bizim en doğal hakkımız.
Amerika oradayken sürekli bilgilendirme faaliyetlerini sürdürüyorduk. Aynı şekilde İdlib bölgesinde ve diğer bölgelerde de, Fırat'ın Doğusu'nda da her bilgilendirme yapılıyor. Dün Lavrov da söyledi, sahada istihbaratçılarımızın online şekilde irtibatta olduklarını kendisi de söylüyor. Biz her adımımızda, özellikle dost atışı olmasın Rusya ve Türkiye arasında; sağlıklı biçimde yürümesi için bilgilendirmeyi yapıyoruz.”
Çavuşoğlu, “(Rusya’nın) ‘Rejimi kontrol edemiyoruz’ bahanelerini doğru bulmuyoruz. Tüm bunlar gösteriyor ki rejim siyasi çözüme değil, askeri çözüme yöneliyor” değerlendirmesinde bulundu.