Aleviler 7 Kasım’da eyleme geçiyor
Ankara (Rûdaw) - Türkiye’deki Alevi vatandaşlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına rağmen zorunlu din dersleri uygulamasından geri adım atmayan hükümete karşı “sivil itaatsizlik” eylemlerine başlayacak. Türkiye'de Alevi yurttaşlar 7 Kasım’da çocuklarını okula göndermeyecek.
AİHM’nin zorunlu din dersine ilişkin verdiği kararın ardından gözler Hükümetin atacağı adımlara çevrilmişti. Ancak hükümet cephesinden gelen açıklamalar bu konuda adım atılmayacağı yönündeydi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da AİHM kararını eleştirerek, “Dünyanın hiçbir yeniden sorunlu fizik dersinin zorunlu kimya dersinin tartışıldığını göremezsiniz. Ama din dersinin tartışıldığını görürsünüz. Eğer zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri olsun mu olmasın diye tartışılacaksa uyuşturucu bağımlılığından neden şikayet ediliyor? Terörden, şiddetten, ırkçılıktan, antisemitizmden, İslamofobi’den neden şikayet ediliyor?” demişti.
20 Alevi dergahının bulunduğu yerde basın açıklaması yaparak hükümeti protesto eden Aleviler, 12 Ekim’de de Ankara’da büyük bir miting yapacak.
Miting kararı AİHM’nin kararından önce alınmıştı. Hükümetin bir adım atmaması üzerine Alevi örgütleri “kesintisiz eylem” kararı aldı. Eylemler de “sivil itaatsizlik” üzerine kuruldu. Bu kapsamda Alevi örgütleri 7 Kasım’da öğrencileri okula göndermeme çağrısı yapacak.
7 Kasım, Muharrem orucunun ardından aşurenin kaynatılmayı başlandığı ilk gün olması bakımından da Aleviler için özel bir gün.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, Erdoğan’a tepki göstererek şöyle dedi:
“Cumhurbaşkanı ‘zorunlu din eğitimi olmazsa çocuklar uyuşturucu müptelası olur’ diyor. Türkiye’de tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar toplumsal dejenerasyon yaşanıyor. Fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık gibi yüz kızartısı suçlarda büyük artış var.
IŞİD saflarında cihat yapanlar, boğaz kesenler, genç kızları cariye pazarında satan güruhun için Türkiye’den giden insanlar var. Bunların büyük bölümü din dersi eğitimi almış kişiler. Bu nasıl bir din eğitimi ki insanları teröre, fuhuşa ve hırsızlığa sürüklüyor.
Hükümetin uzlaşmaz ve sorunu diyalogdan yana olmayan bir tutumu var.”
AİHM, 14 Türk vatandaşının açtığı davada Türk hükümetinin “zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini" istemişti. Kararda, Türkiye'de din ve ahlak kültürü kitaplarının içeriğinde yapılan son değişikliklerin "yetersiz" olduğu belirtilip, devletin dini konularla ilgili düzenlemelerde "yansız ve tarafsız olma yükümlülüğü" hatırlatılmıştı.