Foreign Policy cevabı: Türkiye'yi kimin yöneteceğine vesayet odakları karar veremez

Haber Merkezi - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Foreign Policy” isimli ABD merkezli dergide yayınlanan yazıda yer alan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “ülkeyi yönetemeyecek kadar hasta olabileceği" iddiası hakkında yaptığı değerlendirmede, “Türkiye'ye yön çizemeyecekler” dedi.

Kurtulmuş, Ordu'da Altaş TV'nin ev sahipliğinde 25 ilden televizyon kanalının katılımıyla düzenlenen "Anadolu Soruyor" programında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, sadece AK Parti'nin değil, Türkiye siyasetinin temel ödevlerinden birisinin, gerçekten sivil, tamamen milletin kendi inisiyatifiyle gündeme getireceği ve gerçekleştireceği bir anayasa yapabilmesi olduğunu kaydederek, "Bunun yolu da parlamentoda bu anayasayı oluşturacak bir çoğunluğun elde edilmesi ve belli bir orana ulaşırsa ondan sonra parlamentodan halka giderek, referandumla tam manasıyla sivil bir anayasanın yapılmasıdır. Bizim talebimiz budur” dedi.

“Yüzde 7 anlaşılabilecek bir nokta gibi görünüyor”

Seçim barajıyla ilgili soru üzerine, şu anda parlamentoda 10 parti olduğunu ifade eden Kurtulmuş, vatandaşın verdiği oyların yüzde 98'inden fazlasının temsil edildiğini aktardı.

Kurtulmuş, pratik olarak bir baraj meselesinin kalmadığını belirterek, "Yani oyları çok çok düşük olan partilerin bile parlamentoda temsilcileri var. Ama biz de Türkiye'de yüzde 10 barajının çok yüksek olduğunu yıllardır söyledik. Bu barajın aşağıya düşürülmesi makuldür. Şu anda da yüzde 7 noktasındaki bir rakam partiler arasında anlaşılabilecek bir nokta gibi görünüyor. Dolayısıyla bu da hiç olmazsa daha demokratik bir seçim sistemine geçiş noktasında bir işaret olarak ortaya çıkar" dedi.

Anadil hakkı

Türkiye'de vatandaşları etnik kökenleri üzerinden ayırarak “sorunları belirlemediklerini” söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye'de Kürt kardeşlerimiz de bu ülkenin eşit ve özgür yurttaşlarıdır. Biz insanları kullandıkları ana dillere bakarak asla tasnif etmeyiz. Herkesin kendi ana diliyle konuşması, kendi ana dilinde kendisini ifade etmesinin son derece insani bir temel hak olduğunu bilen bir siyasi hareketiz. Zaten böyle olduğu için ana dildeki propaganda yapabilmenin önündeki engelleri kaldıran AK Parti iktidarlarıdır. İnsanların hiçbir resmi dairede Kürtçeyi konuşamadığı dönemleri hatırlayın. Bütün bunların hepsini ortadan kaldıran, Türkiye'de vatandaşlarımızın kendi dillerinde kendisini ifade edebilmesinin önünü açan siyasi hareket de burasıdır."

“HDP itifaklarını gizlemeye çalışan bir strateji izleyecek”

HDP'nin, geçen hafta ittifak tartışmalarının konusu olmamak için stratejik bir adım attığına dikkat çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim hiçbir ittifakın içerisinde olmak gibi bir planımız yoktur' dedi. 'Biz bu ittifakın içerisinde görünerek onları rahatsız etmek istemiyoruz, zaten bizim bunlarla iş birliğimiz çok açık, iş birliği yapmaya devam edeceğiz ama ittifakımızı biz böyle ittifak talebi içinde değiliz'. Çünkü eğer açık bir ittifak içinde olsalar hem CHP'nin vatansever, Kemalist, ulusalcı kesiminde bir kafa karışıklığı ortaya çıkacak hem de İYİ Parti'ye oy veren milliyetçi kesimlerde çok ciddi bir tereddüt ortaya çıkacak. Onun için orada seçime dönük olarak bu konuyu daha fazla kullanacakları görünüyor. Burada bir iş birliğini arttıracaklar. İttifaklarda mümkün olduğunca gizlemeye çalışan bir strateji izleyecekler."

“Kararı içerideki vesayet odakları veremeyecek”

Numan Kurtulmuş, 2023'ün Türkiye için tam manasıyla önemli bir gelecek seçimi olacağının altını çizdi.

“Birilerinin Türkiye'nin bu süreçlerde yönetilemez bir ülke olmasını istediğini” dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Birileri Türkiye'nin geriye dönmesini istiyor, birileri Türkiye'de tekrar eski dönemin tartışmalarının gündeme gelmesini istiyor. Hatta, hatta artık dışarıdan ısmarlama yazıların yazıldığı bir döneme giriyoruz. Bugün okuduğumuz bir yazıda da artık 'Türkiye'yi Sayın Tayyip Erdoğan yönetemeyecek kadar hastadır, onun için onun yerine başka birileri hazırlanmalıdır' gibi yazılar yayınlanmaya başladı. Önce şunu söyleyeyim, Türkiye'yi artık kimin yöneteceğinin kararını içerideki birtakım vesayet odakları veremeyeceği gibi dışarıdaki birtakım vesayet odakları hiç veremeyecek, Türkiye'ye yön çizemeyeceklerdir."