Erbil(Rûdaw) – Diyarbakır’ın Sur İlçesi eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, devletin süreci ilerletmek için adım atmaması halinde bazı karanlık güçlerin süreci sabote etmek için harekete geçebileceğini söyledi. Demirbaş, “Kürt tarafı üzerine düşeni yaptı ama devlet hâlâ adım atmış değil” dedi.
DEM Parti’nin İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmenin ardından bir açıklama yapmış ve Öcalan, demokratik müzakere sürecini başlatacağını ifade etmişti.
İsviçre’de yaşayan siyasetçi ve eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Rûdaw Bülteni’nde Nalîn Hesen’in sorularını yanıtladı ve çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Devlet adım atmalı”
Demirbaş, çözüm sürecinin yalnızca Türkiye için değil, tüm Ortadoğu için de büyük önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:
“Kürt sorununun çözümü, Ortadoğu’nun çözümüdür. Bu nedenle atılacak adımlar tarihîdir. Sayın Öcalan ve Kürt tarafı tarihî bir adım attı ve dedi ki: Biz Kürt sorununun, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve barış temelinde çözümü için hazırız. Bugün öyle bir aşamadayız ki Kürt tarafı adımlarını attı ama Türk devleti, özellikle bu süreci ilerletmek için hâlâ adım atmış değil. Devlet içindeki karanlık güçler hâlâ Türkiye’de bu süreci sabote etmek istiyor.”
“Bazı adımlar için yasa değişikliği bile gerekmiyor”
Eski Sur Belediye Başkanı Demirbaş, sürecin ilerlemesi için bazı adımların atılmasının yasal değişiklik bile gerektirmediğini, sadece siyasi irade gerektiğini belirterek, “Birincisi, hasta tutukluların serbest bırakılması gerekir. İkincisi, Sayın Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması gerekir. Üçüncüsü, görevinden alınan kamu emekçilerinin işlerine iade edilmesi gerekir.
Dördüncüsü, belediyelere kayyum atanması büyük bir ayıp ve utançtır. Bu adımlar derhal atılmalıdır” dedi.
Demirbaş, kalıcı bir çözüm için Meclis’te kurulan “Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun Abdullah Öcalan’la görüşmesi, müzakereleri başlatması ve yeni bir yol haritası hazırlaması gerektiğini ifade etti.
“Biz temkinli bir umutla bakıyoruz, hızlı davranılmazsa süreç boşa çıkar”
“Çözüm sürecinin geleceğine dair ne kadar umutlusunuz?” sorusuna Demirbaş şu yanıtı verdi:
“Biz temkinli bir umutla bakıyoruz. Neden? Çünkü Kürtler bu süreçte defalarca hayal kırıklığına uğradı. Türk devleti ise hâlâ yekpare değil. Bugün Türkiye devleti üç parçadan oluşuyor. Birinci kesim, neo-ittihatçı kesimdir; onlar hâlâ inkâr ve imhayı sürdürmek istiyorlar. İkinci kesim, zamana yayarak ve kandırarak bu süreci boşa çıkaralım diyorlar. Üçüncü kesim ise diyor ki, eğer bu sorun çözülmezse Türkiye parçalanabilir.
Eğer bu üçüncü kesim hızlı davranmazsa, karanlık güçler bu süreci sabote edecektir.”
“Ben çözüm için dönmeye hazırım”
Demirbaş, “Eğer süreç ilerlerse Diyarbakır’a döner misiniz?” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Ben çözüm için dönmeye hazırım. Ama dönmek için şartlar iktidarın elindedir. Çözümün yolu siyaset, hukuk, barış ve sükûnet yoludur. Ancak devlet, dönüş yolumuzu açmalıdır. Bu sadece benim değil, Mahmur’daki halkın da, dağdakilerin de geri dönüş yoludur. Tüm bu adımlar devlet tarafından atılmalıdır ki biz de ‘demokratik siyasete katılıyoruz, sorunları siyasetle çözüyoruz’ diyebilelim.”
“Tüm Kürt partileri ortak bir yol haritası hazırlamalı”
Konuşmasının sonunda Abdullah Demirbaş, Kürt siyasi çevrelerine çağrıda bulunarak “Tüm Kürdistan partileri bu süreç ve Kürt sorununun çözümü için hazırlık yapmalı. Peki birlikte ne yapabilirler? Ortak bir yol haritaları olmalı” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın