Ankara (Rûdaw) – HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP’li vekillere yönelik 4 Kasım 2016’da düzenlenen operasyonu “darbe” olarak değerlendirerek, “Partimize yönelik gerçekleştirilen rehine operasyonu demokratik siyasete yönelik bir operasyondur” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkez’inde basın toplantısı düzenleyen partinin Eş Genel başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, HDP’li başkan ve vekillere yönelik 4 Kasım 2016’da gerçekleştirilen operasyonu değerlendirdi.
Toplantıda konuşan Buldan, 6 milyon kişinin oyunu alan milletvekili ve belediye başkanlarının tutuklandığını hatırlatarak, “4 Kasım partimize yönelik gerçekleştirilen rehine operasyonu demokratik siyasete yönelik bir operasyondur, 15 Temmuz darbesi niteliğinde ve bunun devamını sağlayan bir darbe olarak nitelendirebiliriz” dedi.
Operasyonun HDP’yi kriminalize etme amacı taşıdığını dile getiren Buldan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eş zamanlı olarak 9 savcının görev aldığı ve gece saatlerinde herkesin evine yapılan bir anda düğmeye basılmış operasyon, Saray’dan emir verilen bir operasyondur. Özellikle şunu hatırlatmak isteriz. Kürt halkı 2 Mart tarihinde DEP darbesini yaşadı. 2 Mart’taki darbeyi DGM eliyle yapanlar, 4 Kasım’da aynı darbeyi Saray darbesi olarak hayata geçirdiler. Saray darbesinin, AKP emriyle yapılan bir operasyon olduğunu söylemek isteriz.”
Pervin Buldam mecliste dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla operasyon için zemin hazırlandığını ifade ederek, “AKP ve MHP bu işin başına geçtiler ve Türkiye’yi yeniden dizayn etmek için düğmeye bastılar. Selahattin Demirtaş, özellikle halklara umut veren bir liderdi. Onu rehin alarak bu cesaretini kırmak istediler. İki kez Cumhurbaşkanı adayı olan Demirtaş, halkların umuduydu. Bu umudu kırmak için Demirtaş 2 yıldır rehin tutuluyor” dedi.
Demirtaş gibi Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Selma Irmak ve Çağlar Demirel’in de “rehin” tutulduğunu savunan Buldan, “Bu insanlar, kendilerini halkımızın mücadelesine adayan arkadaşlarımızdı. Burada ismini sayamadığımız, kendisini halkın mücadelesine adayan onlarca rehin arkadaşımız var” ifadelerini kullandı.
“İhaleye fesat karıştıranlar, hırsızlık yapanlar, yolsuzluk yapanlar dışarıdayken, arkadaşlarımızın rehin tutulmasını kabul etmiyoruz” diyen HDP Eş Genel Başkanı, “Bunun adı yargı değildir. Hukuk ve adaleti ayaklar altına alan yargıçlar, şunu bilsinler ki adalet bir gün onlara da lazım olacaktır. Adalet bir gün AKP’ye de lazım olacaktır. Bu adalet ve hukuktan hiçbir şey beklemediğimiz gibi, biz çözümü demokratik siyaset yapan halkımızdan bekliyoruz. AKP ve MHP koalisyonundan beklediğimiz bir şey yok. Ama şunu bilsinler ki uyguladıkları hukuksuzlar, bir gün kendilerini bulacaktır” diye konuştu.
Temelli: Parlamento adım atmalı
Buldan’ın ardından söz alan Sezai Temelli ise, tutuklu arkadaşları serbest kalıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirerek, “Onlar özgür kalmadan biz de özgür değiliz. Bugün Demirtaş ve Yüksekdağ, eş -genel başkanlarımız içerideyse, demokratik siyaset yaptıkları için içerideler” dedi.
Temelli 96 belediyeye kayyum atandığını, 53 belediye eşbaşkanının tutuklandığını hatırlatarak, “Arkadaşlarımızın içeride olmasının nedeni, bu iktidarın ömrünü uzatma çabasıdır. Bu yol, yol değildir; bu gidişat, gidişat değildir; buna son vereceğimize söz veriyoruz. 26’ncı dönem bir utanç dönemdir. Meclis eliyle yapılan bir darbedir” diye konuştu.
“4 Kasım, bu ülke için bir utanç tarihidir” diyen Temelli, “Buna son vermek hepimizin boynunun borcudur. 27’nci dönem parlamentosu bir an önce bu adımı atmalıdır ve Leyla Güven bir an önce serbest bırakılmalıdır. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılma çağrısını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın