Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’nin Millet İttifakı'nda yer alıp almayacağına ilişkin “Onlar gelmek istemezler. Çünkü bizim ittifakımız, kendi içinde tutarlı olan bir anlamda büyük ölçüde görüş birliği sağlanan bir ittifak” dedi.
Kılıçdaroğlu Millet İttifakı'nda çatlak olduğu iddialarına ilişkin ise "Önemli olan genel başkanların konuşmaları. Milletvekilleri düşüncelerini ifade edebilir, belli kaygılar taşıyabilirler" diye konuştu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, TV100'de katıldığı canlı yayın programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin yaptığı tanımın, sağduyulu her insanın kabul edeceği bir tanım olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı denilen kişinin, 84 milyonu kucaklaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı dediğiniz kişi, toplumların inançlarına, kimliklerine, yaşam tarzlarına saygı duyması lazım. Cumhurbaşkanı dediğiniz kişi, günün 24 saati konuşmaz, toplumun dikkatini çekmek için çok önemli günlerde konuşur. Cumhurbaşkanı dediğiniz kişinin siyasal partilere eşit mesafede olması lazım." dedi.
İBB Başkanı İmamoğlu'nun büyükelçilerle görüşmesi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, ABD ve İngiltere'nin Ankara büyükelçileriyle görüşmesine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"İstanbul'u Ekrem Bey'in kazanması, onların hazmedemeyecekleri bir kayıp oldu. Ekrem Bey, kazanmanın ötesinde başarılı bir belediye başkanlığı performansı da sergiledi. Duran bütün metro yatırımlarını, kaynağı buldu, sözleşmeleri imzaladı ve dolayısıyla belki de dünyada böyle bir metropol yok. 10 ayrı yerde, 10 metro inşaatını birden başlattı."
“Yemeğe katılmasından haberim vardı”
Bir kentte her kar yağışı olduğunda olağanüstü bir durum yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Ekrem Bey'in daha önceden verdiği bir söz. Büyükelçi, İstanbul'a gelmiş. Dolayısıyla o yemeğe katılmasından elbette haberim vardı. Ekrem Bey önemli kararlar alırken doğal olarak genel başkanına bilgi verir. Biz de o bilgiyi alırız. Kaldı ki Ekrem Bey gidip dozerin başında mı duracaktı? Hayır, yönetecek orayı. Zaten yönetiyor" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu'nun büyükelçilerle yaptığı görüşmeye ilişkin MOBESE görüntülerinin sızdırılması hakkında Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ben söylüyordum zaten, bizim telefonlarımız dinleniyor diye ama izlendiğimizi de düşünemiyordum. MOBESE gösterdi ki izleniyoruz aynı zamanda. Bu da devletin, parti devletine dönüştüğünü gösteriyor. Kalkıyorsunuz izliyorsunuz, sonra bunu servis ediyorsunuz. Suç mu? Suç. Suçun üstüne giden var mı? Giden yok. Neden savcılar suçun üstüne gidemiyor? Cesaret edemiyorlar, yarın sürülebiliriz diye. Cesaretsizlik nereden kaynaklanıyor? Hakimler Savcılar Kurulundan kaynaklanıyor. Çünkü Hakimler Savcılar Kurulunu saray teslim almış durumda."
Adalet Bakanı'nın istifa etmesi
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün istifa etmesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Adalet Bakanı fazla konuşmazdı. Yeri zamanı geldiğinde bazı haksızlıklara karşı 'Bu doğru değildir.' diye söylerdi. Adalet Bakanlığı olarak güzel kararlar açıkladılar, adalet reformu nasıl olacaktır, ne yapılacaktır diye açıkladılar ve bunların hepsi de doğruydu. Ama bunların hiçbirini hayata geçiremediler. Bana ulaşan bilgiler, gidişten Adalet Bakanı'nın son derece rahatsız olduğu, kendisinin artık bu görevde kalamayacağı şeklinde. Dolayısıyla ayrıldı. Adalet Bakanı, savcıların içinde bulunduğu tablodan hazzetmediği için ve bu gidişin gidiş olmadığını gördüğü için büyük bir olasılıkla görevden affını istemiştir."
"Belgeleri açıklayacağız"
Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, 'Benim imzam yoktur.' dedi. İmzasının olduğu belgeleri açıklayacağız. Grup Başkanvekili arkadaşlarıma söyledim, onları açıklayacağız. Birisini zaten geçen gün grup başkanvekilimiz açıkladı. İhale bile olmadan altına basmış imzayı, 'Bu işi buna verin.' diye. Onu da Engin Altay Bey açıkladı. Böyle çok sayıda belgemiz var. Bunlar yeri zamanı gelince açıklanacak." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP ile İYİ Parti arasında bir "çatlak" olup olmadığıyla ilgili soru hakkında "Yok, hayır. Milletvekilleri elbette kendi görüşlerini söyler. Her görüşe bir şekliyle saygı duyulur. İkinci önemli nokta, kimse kimseye mahkum, mecbur değil. İIttifakı oluşturan bileşenler, kendi özgür iradeleri ile hareket eder. Burada önemli olan genel başkanların konuşmalarıdır. Milletvekilleri düşüncelerini ifade edebilir, belli kaygılar taşıyabilirler. Benim o konuda yorum yapmam çok şık olmaz ama biz genel başkanlar olarak gayet rahat konuşabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, "HDP'yi Millet İttifakı'nda görmek ister misiniz?" sorusunu, "Onlar gelmek istemezler. Çünkü bizim ittifakımız, kendi içinde tutarlı olan bir anlamda büyük ölçüde görüş birliği sağlanan bir ittifak zaten. Özellikle güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda belli bir belgeye imza atma noktasına da geldik. Dolayısıyla bu çerçevede gelişen bir olay var. Bu sürecin böyle devam etmesi lazım." diye yanıtladı.
“Çok yetkili bir başkan yardımcısı, başbakanlık görevini üstlenecek”
Kılıçdaroğlu, "Bir plandan söz ediliyor. Bir cumhurbaşkanı var. Çok yetkili bir başkan yardımcısı, başbakanlık görevini üstlenecek. İttifakın genel başkanları da yine başkan yardımcısı olarak kabinede. Böyle bir planınız var mı?" sorusu üzerine şunları aktardı:
"O konuşulmadı. Ama o, Sayın Babacan ile görüştüğümüzde basın mensupları önünde ifade edildi. O, ikinci çalışma olacak. Birinci çalışmayı bitirdik. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi oluşturduk. Bir belge çıktı. O belgenin altına imza atacağız. Onu kamuoyuyla paylaşacağız. İkinci, sizin söylediğiniz konu. O konuda da çalışma yapılacak."
"Seçimden önce Millet İttifakı'nın kabinesini göreceğiz. Öyle mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır, kabine demeyelim. İktidar olduğumuzda neyi, nasıl yapacağız, hangi zaman dilimi içinde yapacağız, bunu da kamuoyuyla paylaşmamız lazım" değerlendirmesini yaptı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın