Kılıçdaroğlu’ndan ‘İnce’ açıklaması: Büyük ihtimalle seçime 4 adayla gidilecek
Haber Merkezi - Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'ye seçim tarihi belirlenmeden önce bir teklifte bulunduklrını ancak bunun İnce tarafından kabul edilmediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de yayınlanan programda, cumhurbaşkanı adaylarından Muharrem İnce ile yapılan görüşmede hakkında açıklamalarda bulundu.
14 Mayıs’ın seçim tarihi olarak belirlenmesinden önce de sonra da Muharrem İnce'ye bir teklif yapıldığını ama üzerinde uzlaşılamadığı belirten Kılıçdaroğlu; üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi.
Son buluşmada İnce’ye bir teklifleri olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, büyük ihtimalle seçime 4 aday olarak gireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için “Birinci turda bu iş biter” diyen Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:
“Bütün seçenekler düşünülüyor. Genel başkan yardımcılarımız ve diğer partinin ekibi her seçenek üzerinde duruyor. Anketler diğer liderlerin de önünde var. Çalışma yapıyoruz. Az kaldı, 1-2 gün içinde biraz daha netleşecek. Biz diğer partilerin konumuna bakıp kendimize politika oluşturmuyoruz. Biz cumhurbaşkanlığını kazanacağız, iktidara geleceğiz. 1 yıl içinde rahat nefes alır hale getireceğiz, 3 ay içinde vize problemlerini çözeceğiz. Avrupa'ya vizesiz gidilecek. Vizeyi kaldıracağız. Cumhur İttifakı bu saatten sonra ne yapacak bu memlekete, batırdı. Soğanın tanesi olmuş 7 lira 10 lira.
“Bizi dinlediklerini çok iyi biliyorum”
Benim bir hatam varsa eleştiri olacaktır. Aynı hatayı yapmamaya özen göstereceğim. Erdoğan eleştiriye edemiyorsa bu düzen olmaz, bu düzen yıkım getirir. Avrupa Birliği'nin ön gördüğü tüm demokratik kuralları ülkemize getireceğiz. Telefonla konuşurken 'acaba biri bizi dinliyor mu?' Dinlediklerini ben çok iyi biliyorum. Dinlemezseniz namersiniz!
CHP olarak hedefimiz doğal olarak birinci parti olmak. Bunun için de çalışıyoruz. Diğer partiler de mücadele ediyor. Cumhurbaşkanlığını da açık farkla almak istiyoruz. Birinci parti olacağız inşallah.
“Trabzon'da da Kayseri'de de değişim başladı”
Halkla iyi bir diyalog kuruyoruz. Önümüzdeki seçimlerde göreceksiniz. Trabzon'da da Kayseri'de de değişim başladı. Türkiye'nin her tarafında bir değişim var. Şunu kabul ediyorum, herkes bize mi gelecek? Bunlar bunu yapabilir mi diye... Biz neyi nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Halkımdan şunu istiyorum: Kılıçdaroğlu'nun hesap uzmanı olduğunu, devlete 27,5 yıl hizmet istediğini, israfın nasıl önlendiğini bilmek istiyorlarsa bana bakacaklar, evime bakacaklar, yaşamıma bakacaklar, mutfağıma bakacaklar, evlatlarıma bakacaklar. Ben sade bir insan gibi yaşayan birisiyim. Dış güçler, iç güçler... Bunların palavra olduğu kanıtlandı. Türk Telekom'u dış güçler mi sattı? Siz onları sattınız, hepsini paraya dönüştürdünüz. Büyük gelirler elde ettiniz. Düzelteceğiz. Türkiye onların düşündüğünden çok daha zengin bir ülke. Her hamle bir hayra vesile olabilir.
“Birinci turda bu iş biter”
Birinci turda sonucu alacağımıza inanıyorum. Sağduyu galip gelecek .Ülke bu haldeyken, pazarlar ateş pahasıyken, insanlar evine yiyecek götüremezken ne lüksümüz var. Bir an önce bunun bitmesi lazım. Son düzlükte seçmenin sağ duyusuna güveniyorum. 14 Mayıs öncesi de sonrası da dahil olmak üzere Muharrem İnce'ye bir teklif yapıldı ama üzerinde uzlaşılamadı; bana göre biz üzerimize düşeni yaptık. Buluşma günü bir teklif olmadı. Karşı tarafı suçlamak, ayrıntıya girmek istemem. Herkesin iradesine saygı duymam gerekir. Büyük bir ihtimalle 4 adayla gidilecek. Birinci turda bu iş biter.
“Hesabını kitabını kuruşu kuruşuna yaptım”
Emekliye 2 maaş verilsin dediğimde 'siz istismar ediyorsunuz' dediler. Sonra ne oldu? Emekliye 2 maaş ikramiye verdi mi, verdi. Ne kadar verdi, uzun süre artırmadı. En son 100 lira artırdı. Şimdi biraz daha artırdı. Emekliye asgari ücret kadar verilecek dedim 2015'te. Yine aynı şeyi söylüyorum. Hesabını kitabını kuruşu kuruşuna yaptım. Kasım ayında cumhurbaşkanı adayı olarak tüm emeklilerin hesabına 15 bin lira yatırılacak. Bütün emekliler görecek. 5'li çetelere gelince paralar var saraylara 4-5 yerden maaş alanlara para var, emekliye gelince, 'istismar ediyorsun'… Emekliyi sen istismar ediyorsun.
“Kurban bayramında 15 bin lirayı yatıracağım”
Bunlar iktidar olmadan önce emeklinin aldığı aylık asgari ücretin üstündeydi. Ben o aylıkların tamamını kurban bayramında 15 bin lirayı yatıracağım. Bay Kemal, sözünden dönmez. 5'li çeteler cumhurbaşkanı adayı olmamı istemedi. 418 milyar doları götürenler istemedi, kul hakkı yiyenler, yolsuzluk yapanlar asla istemediler. Bunlar herkesi satın alacaklarını düşünüyorlar. Ne onların paralarına, ne 1 cent ne 1 kuruş, asla ihtiyacım yok. Nasıl yaşadıysam yine yaşayacağım. Saray'da değil, Çankaya'da yaşayacağım. Sade bir hayat süreceğim.
“Kimin parası hangi bankada kuruşu kuruşuna biliyorum”
418 milyarın nerelere gittiğini de ben biliyorum. Kimin parası hangi bankada kuruşu kuruşuna biliyorum. Belediye başkanlığı yapmış insanlar dahil. O ayrıntıyı da vereyim. Yapanlar ve yapmış olanlar da dahil. Nerelerde neler yaptıklarını, kimleri satın aldıklarını çok iyi biliyorum. Yeri zamanı gelir, onları açıklarız. Neler yapılmadı ki... Yazılar, yalan haberler, haksız eleştiriler... Bunların hepsini biliyorum. Devlet hepsini biliyor. Ben devletle bağımı koparmadım. Devletin içinde bir sürü insan var, onlar da biliyor, üzülüyorlar. Türkiye'nin toparlanması gerektiğini onlar da biliyor.
Türkiye zengin ülke. 418 milyarı ben IMF'den mi alacağım? Sen İngiltere'ye malları götüreceksin, gökdelenler yapacaksın, buradan evladın milyon dolar gönderecek Amerika'ya, orada vakıfta diğer evladın alacak, Bay Kemal de oturup izleyecek, olur mu öyle şey. Dünyanın hiçbir uluslararası mahkemesi bir devletin soyulmasına izin vermez. Dünya kadar belge var. Hepsinin var.
“Ben samimi bir Müslümanım ve samimi Müslümanlara sığınıyorum”
Eski Adalet Bakanı iftar yemeği verdi. Lokantanın iç bölümüne geçildi. Orada fotoğraflar çekildi. Biz yerde bir seccade olduğunu fark etmedik. İsmail Bey de fark etmedi. Olsa o da uyarırdı. Kimse etmedi. Dedim, doğru, bir yanlışımız var, fark edilmesi lazımdı. Biz politikacılar yere çok az bakarız. Öndeki koruma bizi uyarır, kaldırım var çukur var diye, düşmemek için takılmamak için. Eleştiri gelebilir, kalkıp da ben bir suçlama yapmak istemem, kimseye de yapmıyorum. Ben samimi bir Müslümanım ve samimi Müslümanlara sığınıyorum dedim. Bunu başka bir gerekçeye sığdırmam bana yakışmaz. Dolayısıyla benim onu gerekçelendirip başka bir şeylerle örtmeye çalışmam doğru olmaz. Samimi bir insanım, evet dedim, sığınıyorum dedim, eksiğimiz, hatamız ve yanlışımız var evet doğru. Söyledim evet, kalkıp beni öldürecekler mi, vuracaklar mı?
“Örgütün saldırısına uğrayan benim”
Kul hakkı yiyene oy vermeyin dedim. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyene oy vermeyin dedim. PKK terör örgütünün saldırısına uğrayan benim. El bebek gül bebek edilen de oydu. Akıl alacak şey değil. AK Partili kardeşlerimden de oy verecek olanlar var. Onlar da gidişattaki tehlikeleri görüyorlar, yanlışı görüyorlar. Geçmişte AK Parti'ye oy verenler bir daha oy vermeyeceğiz diyorlar. Kamplaşmadan kutuplaşmadan yorulduk. Siyaset, halka adanmışlıktır.
“Türkiye, İran, Irak, Suriye bir araya geleceğiz”
HDP'ye bakanlık verilmesi gibi bir şey yok. Bu konuları zaten konuşmadık. Birileri kalkıp kendisine göre bir şey söylüyor. Biz ittifak bir aradayız görüşüyoruz. Terörden hepimiz şikayetçiyiz. Mutabakat metnine zaten bunu yazdık. 'Millet İttifakı teröre destek veriyor' algısını yaratabilir miyim, yok efendim öyle şey. Biz bölgede de terörün olmamasını istiyoruz.
Türkiye, İran, Irak, Suriye bir araya geleceğiz. Terörden arındıracağız. Komşumuzda da terör olmayacak; çünkü bize sıçrayabilir. Ortadoğu halkları da terörden şikayet ediyor. O bölgeden terörü temizlemek zorundayız. Türkiye bu bölgenin dominant ülkesi. Bütün Akdeniz'de en güçlü ülke haline getireceğiz. Samandağ'dan Mersin'e bütün Akdeniz'in en güçlü merkezi haline getireceğiz, üretim üssüne döndüreceğiz.”