Haber Merkezi – HDP, 6’ncı Olağan Kongresini Ankara’da gerçekleştirdi. Kongrede eşbaşkanlar yeniden seçildi.
Kongrenin açılış konuşmasını Eş Genel Başkanlar Sultan Özcan ve Cahit Kırkazak yaptı.
Konuşmaların ardından faaliyet raporu ve mali rapor okundu.
Devamında yapılan seçimlerde Eş Genel Başkanlarz Sultan Özcan ve Cahit Kırkazak tekrar seçildi.
Kırkazak, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“HDP gerçekten Türkiye toplumunun ortak mücadele etmesinin ilk zeminidir. Bu ortak mücadele alanı Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının da aslında bir somut yansımasıdır, pratikleşmesidir. Bu bağlamda HDP'nin en önemli rolü, en önemli gücü ve en önemli misyonu şuydu. HDP, merkezi ve tekçi anlayışın bölmeye, dağıtmaya, parçalamaya yönelik provokasyonlarına ve manipülasyonlarına karşı Türkiye halklarıyla birlikte hareket etti. Buna böyle cevap verdi. Kadınlar, emekçiler, gençlik, LGBTİ bireyler, farklı inanç grupları ve bütün kimlikler; hepimiz HDP’yiz demiştik aslında. Dolayısıyla hepimiz halen bir arada durmaya ve mücadele etmeye devam ediyoruz.
“HDP'nin Türkiye siyasetine yön vermesi onu bir hedef haline getirdi”
Yine dönemin ruhu ve Sayın Öcalan'ın öncülüğü çerçevesinde ilk defa Türkiye halkları örgütlü bir şekilde Meclis’e girdi. Türkiye İşçi Partisi'nin 1960'lı yıllardaki geleneğini saymazsak eğer, HDP ile özellikle Kürt siyasal hareketi ilk defa örgütlü bir şekilde girdi. O dönemde çok engellemek istediler. HDP'nin Türkiye siyasetine yön vermesi ve tekçilerin ve merkeziyetçilerin rantının önünde engel olması HDP'yi ciddi bir hedef haline getirdi. HDP'nin milletvekillerini, eş genel başkanlarını, belediye başkanlarını Anayasaya aykırı bir şekilde rehin aldılar. Arkadaşlarımız evlerinden kaçırıldılar. Bu vesiyleyle, HDP'nin kuruluşundan bugüne il-ilçe yönetiminden, merkez kurullarından ve eş genel başkanlarından, belediye başkanlarından bütün arkadaşlarımıza, özellikle cezaevinde olan bütün arkadaşlarımıza selam ve saygılarımızı gönderiyoruz.
“HDP dosyası sürüncemede bırakılıyor”
HDP'ye yönelik siyasal saldırı sonuç vermeyince, bu sefer yargıyı araçsallaştırdılar. Kobanî Kumpas Davasında yüzlerce arkadaşımızı sahte delillerle ve kumpaslarla yargıladılar. Arkadaşlarımız 432 yıl cezaya çarptırıldı. Ama HDP fikriyatı ve HDP mücadelesi devam ediyordu. Çünkü Türkiye toplumu merkeziyetçiliğin ve tekçiliğin, hatta faşizan uygulamaların toplumu bölmesine izin vermeme konusunda kararlıydı. Ancak siyasal yargı, Anayasa Mahkemesi (AYM) eliyle partimize kapatma davası açtı. Şurada AYM’nin kendisine söylemek lazım. Kapatma davasının bütün usul koşullarının tamamlanmasının üzerinde 2 yıl 5 ay geçmiş. 2 yıl 5 aydır bu dosya sürüncemede bırakılıyor. 2 yıl 5 aydır bu dosyaya ilişkin herhangi bir gelişme yok. Ama biz o gün de söyledik: HDP bir tabela değil, HDP bir bina değil ve onu kapatamazsınız. HDP'yi savunmaya devam edeceğiz.
“Türkiye'de süreç başarılı olursa Ortadoğu'daki barışın da yolları daha rahat açılacak”
HDP'nin fikri emeği, fikri mirası bugün DEM Partili arkadaşlarımızın omuzlarında toplumla buluşuyoruz. Ama biz de HDP'nin hukuksal kimliğini ve fikriyatını savunma konusunda kararlıyız. Bugün gerek Ortadoğu'daki gelişmeler gerekse de Türkiye'nin kendi içerisindeki Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin kendisi çok açık net gösteriyor ki tek reçete var o da HDP'nin paradigması, HDP'nin fikriyatı, HDP'nin demokratik toplum perspektifidir. HDP'nin demokratik toplum perspektifi ve Öcalan'ın yapacağı bir öncülükle bu toplum barışla buluşursa, Ortadoğu'nun tamamında barışın yolları açılacak demektir. Eğer Türkiye'deki süreç başarılı olmazsa Ortadoğu'da başarılı bir barışın olması mümkün değil. Eğer ki Türkiye'de süreç başarılı olursa Ortadoğu'daki barışın da yolları daha rahat açılacak demektir.
Sultan Özcan: Demokrasi yürüyüşünün can suyu olan bu iddianın tüzel kişiliğini savunma kararlılığını birlikte gösterdik
“Sevgili arkadaşlar, birlikte koca bir tarihi omuzlamanın gururunu yaşıyoruz. Değişim ve dönüşüm iddiasının, demokratik bir cumhuriyeti ve yerel bir demokrasiyi hedefine koyan bir pusulanın sahibi olan bu fikri zeminin, bu tarihi mirasın kapatma davası dahil bütün baskı, tutuklama, gözaltı, operasyon, can kaybı süreçlerinden süzülerek geldiniz.
Olağanüstü kongreden sonra biz bir dönem daha uzatmıştık. Sabırla, sebatla sessiz ama kararlı bir şekilde bu organlarda durduk, bu fikri mirası hem gidenler için hem gelecek iddialarımız için savunduk. Değişim dönüşümün öncüsü olan kadın özgürlük çizgisiyle, ekolojik yaklaşımıyla, doğanın hakları yaklaşımıyla emeğin, halkların ve inançların demokrasi yürüyüşünün, ezcümle özgürlük yürüyüşünün can suyu olan bu iddianın tüzel kişiliğini savunma kararlılığını bugüne kadar birlikte gösterdik. Bunun devamını yerine getireceğimize inanıyorum.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın