Haber Merkezi - Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporu hazırlıkları kapsamında Ankara’da temaslarda bulunan AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, cezaevindeki siyasi isimlere yapacağı ziyaretleri açıkladı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmamasını eleştirdi. Amor ayrıca, “yeni çözüm süreci” tartışmalarına ve PKK’nin silahsızlanmasına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Demirtaş, Kavala ve Atalay’ı ziyaret edeceğim"
Türk makamlarına gösterdikleri nezaket için teşekkür eden Amor, hapisteki kritik isimleri ziyaret edeceğini şu sözlerle duyurdu:
“Yarın Edirne’de Selahattin Demirtaş’ı, Silivri’de Ekrem İmamoğlu’nu, Osman Kavala’yı ve Can Atalay’ı ziyaret edeceğim. Özellikle Türk makamlarına bu kişilerle yapacağım görüşmeler için gösterdikleri nezaket ve bu ziyaretleri kolaylaştırdıkları için teşekkür etmek istiyorum.”
"Devlet, taraf olduğu uluslararası davalarda kararları uygulamalıdır"
Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararının uygulanmaması ve hukukun üstünlüğü konusundaki soruları yanıtlayan Amor, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden biri olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Anlamadığım şey, hukukun üstünlüğünün iyi durumda olduğunu söyleyen yetkililerin neden mahkeme kararlarına uymadığı. Bir ülkenin ciddiyeti sadece insansız hava araçlarıyla ölçülmez. Taahhütlerinize uyumunuzla da ölçülür. Kimse Türkiye’yi Avrupa Konseyi’ne üye olması için zorlamadı. Siz üye olmayı seçtiniz. AB’ye ‘Katılım sürecini yeniden başlatmaya hazırız’, ‘Reformlara hazırız’ mesajı göndermek istiyorsanız, yapılacak ilk şey tarafı olduğunuz davalarda, kaybettiğiniz davalarda mahkeme kararlarına uymaktır. Bu demokrasinin ABC’sidir. Nasıl ki herhangi bir Türk vatandaşı bir davayı kaybettiğinde karara uymak zorundaysa, devlet de taraf olduğu uluslararası yargı sisteminde kararları uygulamalıdır.”
PKK’nin silahsızlanması ve yeni süreç
Türkiye’de "yeni bir ruh" ve "Terörsüz Türkiye" söylemlerinin toplumda umut yarattığını belirten Amor, PKK’nin silah bırakma sürecini "geleceğe ilişkin büyük bir umut anı" olarak nitelendirdi. Amor, süreçle ilgili şu tespitlerde bulundu:
“İyi haber, hatta çok büyük iyi haber şiddetin sona ermesidir; çünkü PKK silahsızlanıyor. Ben İspanya’dan geliyorum. Terörizmle baş etmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu nedenle PKK’nin silahsızlanması gerçekten çok iyi bir haber. Herkes bunun farkında olmalı. Bence ülke bir başarısızlığı daha kaldıramaz. Tehdit sona ermişse bu yeni bir fırsattır. Politik irade varsa her şey yapılabilir. Ülke, güvenlik ile özgürlük arasındaki dengeyi özgürlükler lehine kurabileceği başka bir döneme girebilir.”
“Bu süreçte Kürt kökenli vatandaşların hakları güvence altına alınmalıdır”
Sürece AB’nin desteğinin tam olduğunu vurgulayan Amor, Kürt vatandaşların haklarına da dikkat çekti:
“AB’nin pozisyonu, gerekirse yardımcı olmaktır; süreci teşvik ederiz ama hiçbir şekilde sürece müdahale edemeyiz. Eminim ki sadece AB değil, tüm AB üyeleri de bu süreci destekliyor. Ancak çok ısrar ettim, tekrar etmek istiyorum: Bu süreçte Kürt kökenli Türk vatandaşlarının hakları güvence altına alınmalıdır.”
"Anayasa bir menü değildir, yarı yarıya uygulayamazsınız"
Amor, Türkiye’deki anayasal düzenin işleyişine ve muhalefete yönelik tutuma dair de eleştirilerde bulundu. Anayasa'nın sadece iktidarın işine gelen kısımlarının uygulandığını savunan Amor, şu ifadeleri kullandı:
“Bir anayasanız var ama anayasanız sadece yarı yarıya uygulanıyor. Çünkü siyasi iktidar, hükümetin ve cumhurbaşkanının yetkilerini güçlü şekilde savunabiliyor ama aynı Anayasa'daki diğer güvenceleri ve hakları tamamen göz ardı ediyor. Anayasa bir menü değildir. Birini seçip diğerini bırakamazsınız. Bütün anayasaya saygı duymalısınız.”
Hukukun üstünlüğünün durumunu "tam bir felaket" olarak tanımlayan Amor, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının alt mahkemelerce tanınmamasını "inanılmaz" bulduğunu belirterek, "Gezi’den Tayfun Kahraman örneğinde olduğu gibi, AİHM kararlarına rağmen insanların hakları geri alınıyor" dedi.
"Hedef artık CHP" ve yargıdaki çifte standart
Yargı mensuplarının muhalefet ve iktidar mensuplarına karşı tutumunun "bambaşka" olduğunu söyleyen Amor, baskı politikasının yön değiştirdiğini belirtti:
“Şimdi CHP, hükümetin baskıcı politikalarının tercih edilen oyuncusu haline geldi, bu da başka bir çifte standart. Geçmişte DEM Parti ile ilgili olan tüm davalar durdu çünkü siyasi olarak gelecekte buna ihtiyaç var ve şimdi hedef CHP çünkü CHP son seçimleri kazandı ve gelecek seçimler için gerçek bir alternatif oluşturuyor.”
Savcıların ve hakimlerin tutumunda çifte standart olduğunu vurgulayan Amor, "Savcıların ve hakimlerin tutumları muhalefetin bazı kesimleriyle ilgili meselelerde farklı, AKP veya hükümeti ilgilendirdiğinde bambaşka. Dezenformasyon AK Parti’yi hedef alıyorsa asla kovuşturulmaz. Eğer dezenformasyon CHP’yi hedef alıyorsa durum farklı olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın