İlhami Işık: Kürtlerin kendisi sürecin en güçlü garantörü

06-03-2025
İlhami Işık
İlhami Işık
Etiketler İlhami Işık
A+ A-

İstanbul (Rûdaw) – Yazar İlhami Işık, 2013-2015 çözüm sürecinin arabuluculuğunda elde edilen deneyimlerin, Kürt meselesinin çözümü için yeni bir fırsat sunduğunu vurguladı. Işık, bölgesel değişimlerin süreci hızlandırabileceğini belirtti.

Geçmişte çözüm süreci için bir dönem arabuluculuk yapan Kürt yazar İlhami Işık, Rûdaw TV’de Hevidar Zana’nın sunduğu bültene konuk oldu.

“Balıkçı” lakabıyla tanınan Işık, coğrafyadaki hızlı değişimlerin barışı zorunlu kıldığını vurguladı ve Kürt meselesinin şiddetin gölgesinden kurtularak nihayet konuşulabileceğini söyledi.

İlhami Işık, 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinde arabuluculuk yaptığını belirterek, “Geçmişteki çözüm sürecinin yol haritasını ben yazdım. Yedi maddelik bir yol haritasıydı. Önemli bir şeydi. Ancak süreç 2015’te sona erdi” dedi.

“O tecrübeler, eksikler, yanlışlar ve fazlalıklarla birlikte ciddi bir birikim elde edildi” diyen Işık, güncel çözüm sürecini yakından takip ettiğini belirtti.

Işık, “Bu süreci de yakından izliyorum, takip ediyorum. Düşüncemizi doğal olarak sordular ama bir aktif müdahale olmadı. Daha çok aktif bir izleyiciyim” diye konuştu.

Sürecin şekillenmesinde fikirlerinin alındığını vurgulayan Işık, “Neler olması gerektiği, ne olabilir, niçin ve neden konusunda bizim düşüncelerimiz soruldu” diyerek katkılarının dolaylı olduğunu ifade etti.

“Barış şansı yüzde 99 ama yüzde 1’şn gölgesinde”

Işık, çözüm sürecinin başarı ihtimalini coğrafyanın dinamik yapısına bağlayarak dikkat çekerek, “Gerçekleşme ihtimali yüzde 99. Ama bazen yüzde 1, o yüzde 99’dan büyük olabiliyor bizim coğrafyamızda. Çünkü çok hızlı değişen bir coğrafya” değerlendirmesini yaptı.

7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısından sonra bölgenin ciddi bir dönüşüm geçirdiğini belirten Işık, “Coğrafya altüst oldu. İsrail bölgenin en etkin gücüne dönüştü. İran’ın kolu kanadı kırıldı, Hamas ve Hizbullah da öyle. Suriye’de Esad yönetimi devrildi, yeni bir yönetim oluştu” dedi.

Bu değişimlerin süreci hızlandırdığını ve başarıyı zorunlu kıldığını savunan Işık, “Başarı şansı dışında başka çare bırakmıyor. Başarısızlık bölgedeki dengelerde çok olumsuz şeylere neden olabilir” uyarısında bulundu.

“Tüm aktörler çaba içinde, devlet, PKK ve İmralı”

Işık, sürecin başarısı için tüm tarafların motive olduğunu vurguladı:

“Gerek devlet, gerek PKK, gerek İmralı, herkes başarılı olması için çaba gösterir. Herkes bu sürecin içinde bir çaba sahibi, özellikle de bölgesel aktörler.”

Geçmişte İran gibi aktörlerin süreci baltaladığını hatırlatan Işık, “Özellikle İran, çözüm sürecinin başarılı olmaması için her türlü şeyi yaptı. Başardı da, o zaman Kasım Süleymani vardı” şeklinde konuştu.

Ancak bugünkü tablonun farklı olduğunu belirten Işık, “Çözüm sürecine engel olabilecek aktörlerin sayısı ciddi anlamda azaldı. Direkt olumsuz anlamda etkileyebilecek hemen hemen bir aktör yok” diye ekledi.

“Batı dünyasının desteği var”

Işık, günümüzde olumlu aktörlerin sayısının arttığını belirterek, “Olumlu anlamda aktörlerin sayısı fazlalaştı. Batı dünyası bunu istiyor, bu çözümün hayat bulmasını istiyorlar” dedi.

Türkiye ile PKK arasındaki sorunun Batı için de Suriye üzerinden bir yük oluşturduğunu belirten Işık, “Bu sorun taşınmak istenmiyor. Böylesine bir çözümün barışa gitmesi herkesi rahatlatacak” ifadesini kullandı.

Batı’nın geçmişte çözüm sürecine ilgisiz olduğunu hatırlatan Işık, “O dönem dünyanın ilgisi yoktu. Batı destek vermedi. Arap Baharı kırılmıştı, baş düşman olarak IŞİD görülüyordu. Çözüm sürecinin bir anlamı yoktu Batı için” diye konuştu.

“Suriye’de olanları kimse öngörmedi”

Suriye’deki ani gelişmelerin süreci etkilediğini vurgulayan Işık, “Suriye’de hiç kimsenin beklemediği bir şey oldu. Esad devrilmeden bir hafta evvel bile Türkiye onunla görüşmek istiyordu” dedi.

HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesinin bile sürpriz olduğunu belirten Işık, “Herkes en fazla Halep’in alınabileceğini düşünüyordu, o da pazarlıklarla. Ama başka bir tablo çıktı” diye ekledi.

Bölgedeki güç dengelerinin altüst olduğunu ifade eden Işık, “İran’ın kolunun kanadının böylesine kırılabileceği, Hizbullah’ın kadrolarının yok edilebileceği, Hamas’ın efsanevi kadrolarının ortadan kalkacağı, Gazze’nin yerle bir edilebileceği, Irak’ta İran’ın gücünün sıfıra düşeceği öngörülmüyordu. Bir sene evvel bunları söyleseniz insanlar size gülerdi” yorumunu yaptı.

“Bir devlet aklı varsa korkması lazım”  

Işık, bölgedeki bu hızlı değişimlerin devletleri harekete geçirdiğini dile getirerek, “Böylesine hızlı ve her şeyi değiştiren, siyasal haritayı dönüştüren bir durumdan korkmamak mümkün değil. Bir devlet aklı varsa korkması lazım”  şeklinde konuştu.

Bu korkunun olumsuz sonuçlara yol açmaması için hızlı hareket edildiğini belirten Işık, “Herkes çok fazla zamana yaymadan hareket etmek istiyor. O dönemki süreç başkaydı, şimdi ise farklı bir dinamizm var” diye konuştu.

“45 yıldır aslında biz Kürt meselesini konuşmuyoruz”

Işık, Kürt meselesinin özüne inerek çarpıcı bir tespit yaptı:

“45 yıldır aslında biz Kürt meselesini konuşmuyoruz. Kürtlerin hakları ne olacak sorusu, şiddet ve terörizm gölgesi altında sürekli eriyen ve ötelenen bir sorun.”

Tarafların birbirini kandırdığını savunan Işık, “Hepimiz sanki Kürt meselesini konuşuyormuşuz gibi yaptık. Hayır, daha çok şiddet konuşuldu, terörizm konuşuldu. Dünya da meseleyi terörizm dalgası içinde değerlendirdi” dedi.

Şiddetin kalkmasıyla gerçek tartışmanın başlayacağını öngören Işık, “Kürtlerin derdi nedir? Ne istiyorlar? Nasıl yaşamak istiyorlar? Bu sorular konuşulabilecek” diye ekledi.

“Şiddet kalkarsa Kürt meselesinin yarısı çözülür”

Işık, PKK’nin silahtan vazgeçmesinin önemine dikkat çekerek “PKK’nin silahtan vazgeçmesi, kendisini feshetmesi, Kürt meselesinin konuşulmasının yüzde ellisinden fazlasının gerçekleşmesi demek” ifadesini kullandı.

Kürtlerin taleplerinin meşru zeminde tartışılabileceğini belirten Işık, “Milyonlarca Kürt Türkiye’de, Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşıyor. Şiddet olmadan, kültürel ve siyasal talepler özgürce dile getirilebilecek. En reformistten en radikaline, ama öldürme ya da öldürülme olmadan” dedi.

Işık, bu dönemin en fazla Kürtlerin kazanacağı bir evre olacağını savundu.

“Türkiye için dönüm noktası”

Çözümün Türkiye’ye etkisini değerlendiren Işık, “Böylesine devasa bir problem, milyonlarca insanı ilgilendiren, Türkiye’nin ekonomisini, siyasetini mahveden, çürüten, iç ve dış politikasını zincirleyen bir meselenin sulhla sonuçlanması A’dan Z’ye yansıyacak” dedi.

Şiddetin sona ermesinin kritik olduğunu vurgulayan Işık, “Öncelik olarak şiddetin ortadan kalkması gerekiyor. O zaman çok başka şeyler konuşabileceğiz, korkmadan” diye ekledi.

Son 10 yılın korku iklimine işaret eden Işık, “2015’ten bugüne dağ, taş, ağaç her şey terörize edildi. Toplum bu kabus üzerinden şekillendirildi. Bu kabustan kurtulacağız” öngörüsünde bulundu.

“Kürtler ve Türkler için garantör gerekmez”

Işık, sürecin garantörlüğü konusunda şu görüşü dile getirdi:

“Ne Kürtlerin ne Türklerin herhangi bir garantöre ihtiyacı yoktur. Yaşanan tecrübe, Kürtlerin siyasal olgunluğu ve toplumsal gücü başlı başına bir garantör.”

Kürdistan Bölgesi’nin oturmuş kurumlarına ve Suriye’deki gelişmelere dikkat çeken Işık, “Sorunun yüzde ellisinden fazlası Kandil’de şekillenmiş. Sorumluluk büyük ölçüde onların üzerine düşüyor” dedi.

Kürdistan Bölgesi’nin siyasal sorumluluğunun arttığını ekleyen Işık, “Suriye’deki Kürtlerle, yeni yönetimle ve koalisyon güçleriyle ilişkilerinden ötürü bu sorumluluk omuzlarında” yorumunu yaptı.

“Türkiye’de milliyetçi bir liderin bu süreci başlatması güvence sağlar”

Geçmiş çözüm sürecinin neden başarısız olduğunu değerlendiren Işık, “Sadece AK Parti ve Erdoğan’ın varlığı yetmedi. MHP ciddi bir karşı pozisyondaydı. Diğer muhalefet partileri de öyle. Bölgesel güçler engel oldu” dedi.

Toplumsal desteğin varlığına rağmen siyasal muhalefetin süreci tıkadığını belirten İlhami Işık, “Türkiye’de milliyetçi bir liderin bu süreci başlatması güvence sağlar. Milliyetçilerle korkuları gidererek yol alınabilir” diye konuştu.

Işık, PKK’nin feshi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha fazla öne çıkabileceğini öngörüsünde bulunarak, “Artık bu durum gerçekleşir diye düşünüyorum” dedi.

Kürtlerin siyasal gücünün ve bölgedeki değişimlerin yeni bir evreye işaret ettiğini vurgulayan Işık, “Birkaç ay evvel birbirini düşman görenler bugün başka bir durumda. Kürtler kendilerini koruyabilecek güce sahip. Barış, hepimizin kazanacağı bir dönem başlatabilir” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli