Haber Merkezi - Şırnak’ta üç yıl önce eşi Şimuni Diril ile birlikte kaybolan Hurmüz Diril’in akıbeti 3 yıldır bilinmiyor. Şimuni Diril’in cansız bedenini kaybolduktan 70 gün sonra evlerine 20 metre uzaklıkta bulundu. Ancak Hurmüz Diril hâlâ kayıp. bilinmiyor. Keldani çiftin davasında henüz bir ilerleme sağlanmadı. Çiftin çocukları ise adalet sağlanana dek mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguluyor.
Keldani Şimuni ve Hurmüz Diril, devlet tarafından defalarca kez boşaltılan Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı, Süryanice ismi Mehre olan Kovankaya köyüne 2011 yılında dönmüştü.
Kendilerinden en son 7 Ocak 2020 tarihinde haber alınan Diril çiftinden 65 yaşındaki Şimuni Diril’in cansız bedenini 70 gün sonra köy yakınındaki bir derede buldu. İşkence edilerek katledilmiş halde bulunan Şimuni’nin çocukları, annelerini bulduğunda vücut bütünlüğünün olmadığını paylaşmıştı.
Hurmüz Diril üç yıldır kayıp!
Gazete Sabro’dan Marta Sömek’in haberine göre, olayın ardından Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada gizlilik kararı olması sebebiyle soruşturmanın akıbetine ilişkin bir buçuk yılı aşkın bir süre boyunca hiçbir bir bilgi edinilemedi.
Yine hava koşulları “bahane edilerek” köyde yapılan birkaç arama dışında hiçbir arama yapılmazken, tek görgü tanığı olan çiftin ailesi ve komşusu Apro Diril’in ifadeleri dışında da olaya dair hiçbir bilgi edinilemedi.
Dava süreci devam ederken HDP’li milletvekilleri Hurmüz Diril’in bulunması için etkin bir arama yapılması ve Şimuni’nin de faillerinin bulunması için soru önergeleri hazırlayarak konuyu Meclis gündemine taşıdı.
Diril çiftinin çocukları ile yakınları da sosyal medyada “adalet” talebinde bulunarak kampanyalar düzenledi.
Apro Diril defalarca tutuklanıp serbest bırakıldı
Yürütülen soruşturma kapsamında çiftin akrabası ve tek görgü tanığı olan Apro Diril, 23 Haziran 2021’de gözaltına alındıktan sonra tutuklandı, 10 Eylül 2021 tarihinde de tahliye edildi.
2 Ekim 2021’de ikinci kez tutuklanan Apro Diril, 1 Kasım 2021 günü ise yeniden serbest bırakıldı. Ardından Apro Diril, 9 Kasım 2021’de yeniden tutuklandı fakat kısa bir süre sonra yeniden serbest bırakıldı.
Daha sonra yaşanan bir gelişme ile kayıp Hurmüz ve katledilen Şimuni’nin faillerine dair Şırnak Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan ve mahkeme tarafından reddedilen iddianame ise yapılan itiraz sonucu Şubat 2022 tarihinde kabul edildi. Savcılığın itirazı üzerine ise iddianame, Şırnak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, 19 Nisan 2022’de soruşturmaya dair ilk duruşma görüldü.
Dört duruşma yapıldı
Şimdiye kadar Şırnak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın dört duruşması görüldü.
Davalara Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, Hollanda Büyükelçiliği, milletvekilleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şubesi ile çok sayıda kurum ve kuruluş da ilk duruşmadan itibaren destek verdi.
16 Haziran tarihinde görülen davanın ikinci duruşmasında Diril ailesinin avukatı Nihat Öner, ailenin çocuklarının olay yerinde yaptığı arama sırasında babalarına ait olduğunu düşündüğü silahın dipçiğine ait bir parça bulunduğunu ifade etti. Daha önce yapılan soruşturmada Hurmüz Diril’e ait silahın olayın diğer sanıklarından İsmail Yıldız’ın evinde bulunduğu ve emniyetteki emanet birimine götürüldüğünü kaydeden Öner, bulunan parçanın eşleşme yapılabilmesi için gerekli adımların atılması talebinde bulundu.
Duruşmada mütalaa sunan savcı, Apro Diril’in ileri yaşı ve sağlık durumunu ileri sürerek, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını istedi.
Mütalaaya ilişkin söz alan fail Apro Diril’in, “Benim bir Allah’ım, bir Türk devletim var. Onun kanunları ve yasaları var. Adaletine güveniyorum” şeklinde savunma yaptığı belirtildi. Mahkeme heyeti, Diril ailesi avukatının delillere ilişkin sunduğu talebi kabul ederek, Apro Diril’in de tutukluluk halinin devamına hükmetti.
İtiraf ettiği öne sürüldü
15 Aralık 2022’de görülen dördüncü duruşmada ise farklı bir davadan tutuklu bulunan Kutbettin Tekmenoray tanık olarak dinlendi. Tekmenoray daha önce savcılığa gönderdiği dilekçede yazılanların kendisine ait olduğunu ifade ederek, aynı koğuşta kaldığı Emin Aslan’ın kendisine Apro Diril’in, Şimuni ile aralarında bir “husumet” olduğu için kendisini öldürdüğünü aktardığını öne sürdü.
Ardından Tekmenoray ile aynı koğuşta tutuklu olan tanık Emin Aslan’ın dinlenmesine geçildi. Ancak kimlik tespiti yanlış yapıldığı için getirilen kişinin Emin Aslan olmadığı belirlendi.
Aile avukatı: Deliller karartıldı
Savunma yapan Diril ailesi avukatı Rojhat Dilsiz, olayın sıradan bir cinayet davası olmadığını belirterek, “Mahkeme heyeti tarafından kapsamlı bir araştırma yapılmadı. Talep edilen HTS (Historical Traffic Search) kayıtları hala getirilmedi. Soruşturma sürecinden beri ciddi deliller karartıldı. Mahkeme heyetinin bu hususları da göz önünde bulundurarak Apro Diril’in tutukluluk halinin devamına karar vermelidir” şeklinde konuştu.
Ardından savunma yapan sanık avukatları, müvekkili Apro Diril’in “kolluk” gücünün yanında görev yaptığını belirterek, Diril çiftiyle yaptığı telefon görüşmelerini “istihbari bilgi” çerçevesinde yaptığını ileri sürdü.
İkinci duruşmada yaptığı savunmayı tekrarlayan fail Apro Diril ise, “Bir Allah’ım, bir Türk devletim var. Kanunlara saygım var. Yalnız bunların hepsi iftira, uydurmadır. Bu olayda hiç bir alakam yoktur, tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Sanık avukatlarının aile bireylerini hedef almasına tepki gösteren aile avukatı Dilsiz de, “Her seferinde meslektaşlarım maalesef olayın esasına ilişkin değil, maktulün ailelerini suçluyorlar. Böyle bir şey olmaz ve biz bunu kabul edemeyiz. Hepimizin şu anda amacı gerçeğin açığa çıkmasıdır. Ama her seferinde ailesini suçlayamazsınız, bunu yapamazsınız. Resmen iftira atılıyor” sözlerini kullandı.
Silahlı saldırı anının fotoğrafları paylaşıldı
Ardından söz alan aile avukatları, Apro Diril’in daha önce alkollü halde kaleşnikof ile Şimuni’nin evine saldırdığına dair çekilen fotoğrafını mahkemeye sundu.
Duruşma 3 Şubat'a ertelendi
Mahkeme heyeti, gerekli delillerin toplanması için fail Apro Diril’in tutukluğunun devamına karar vererek duruşmayı 3 Şubat tarihine erteledi.
“Adalet sağlanana dek…”
Diril çiftinin katledilme ve kaybedilmesinin üzerinden geçen üçüncü yılda çocukları, adalet taleplerini ısrarla vurguluyor.
Fransa, Belçika, ABD, İsveç, Avustralya ve Irak'ın da aralarında bulunduğu 32 Süryani ve Keldani kurumu, Türkiye’ye Hurmüz için “ciddi ve etkin” bir soruşturma başlatmaları, 70 gün sonra katledilmiş halde cenazesi bulunan Şimuni’nin de Adli Tıp Kurumu raporundaki usule ilişkin kusurların soruşturulması çağrısında bulundukları bir mektup gönderdi.
Yine Süryani merkezli Hıristiyan sivil toplum kuruluşu Irak Hıristiyan Yardım Konseyi (Iraqi Christian Relief Cuncil) de, Hurmüz’ün bulunması ile Şimuni için adalet çağrısında bulundukları 12 dilde bir video yayınladı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın