Ünlülerin menajeri Ayşe Barım hakkında tahliye kararı çıkmadı

Haber Merkezi - "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" iddiasıyla tutuklanan ünlü oyuncuların menajeri Ayşe Barım, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme Ayşe Barım'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.

Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma sonucunda, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" iddiasıyla 27 Ocak'ta tutuklanmıştı.

ID İletişim adlı şirketin kurucusu ve yöneticisi olan Ayşe Barım, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşma, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Tanınmış oyuncular Serenay Sarıkaya, Hande Erçel, Birce Akalay, Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Hakan Kurtaş, Zerrin Tekindor, Ezgi Mola ve Merve Dizdar; Ayşe Barım’a destek vermek için Çağlayan Adliyesi’ne gitti.

‘‘Benimle çalışmayan oyuncuları oraya yönlendirdiğim iddia ediliyor’’

Ayşe Barım savunmasında suçlamaları reddetti. Barım, Gezi Parkı olayları sırasında yaşananlardan örnekler vererek kimseyi yönlendirmediğini ifade etti. O dönemde sadece 43 oyuncuyla çalıştıklarını ve sadece 12 oyuncunun Gezi Parkı’na gittiğini ifade eden Barım şunları söyledi:

"Biz ID iletişim olarak iddianamede yazanın aksine 2013 yılında 43 oyuncuyla çalışıyorduk. Sadece 12 oyuncu Gezi Parkı'na katılmış. İddianamede bir sürü fotoğraf var. Benim üzerimde tek bir kıyafet var o görüntülerde. Çünkü tek bir gün gittim. Çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı. O dönemde Muhteşem Yüzyıl dizisi çok reyting yapıyordu. Mehmet Günsür tweet atmış dizi seti olarak karar aldık gezi parkına gidiyoruz diye yazmış. Ben de oyuncularım gitti diye onlar İkitelli'deydim hemen çıktım gittim. O dönem orada her gün bir dolu ünlü Gezi Parkı'na gittiği için basın da oradaydı. Parktaki bütün oyuncular bir araya geldiler. Basın da orda olduğu için açıklama yapmak istediler. Bir megafon buldular oradan konuştular. Oradaki oyuncuların büyük bir kısmı benimle çalışmıyordu. Tuba Büyüküstün, Onur Saylak, Can Bonomo gibi. 2025 web sitesinden bakıldığı için o dönem benimle çalışmayan oyuncuları benim oraya yönlendirdiğim iddia ediliyor. Mesela Zerrin Tekindor benimle çalışmıyordu o dönemde. Şafak Sezer Gezi Parkı’ndaymış ama benimle çalışmıyordu.

‘’Hiçbir oyuncuyu yönlendirmedim’’

Eğer bir yönlendirme olsaydı 43 oyuncuyla çalışıyormuşum, ekibim 10 kişilikmiş ama sadece 12 oyuncu gitmiş. Bu kadar başarılı bir menajerken sadece bu kadar oyuncu mu götürebilmişim? Geziye kimseyi yönlendirmedim, hiçbir oyuncuyu yönlendirmedim. Orada oldukları için gittim. Çünkü basın oradaydı. Tıpkı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oyuncuların mitinge gittiği gibi. Ya da Kahramanmaraş depreminde olduğu gibi. ‘Türkiye tek yürek’ adlıu kampanya düzenlendi. Akşam 7’den sabah 2’ye kadar oyuncularımın yanındaydım.

Memet Ali Alabora ile ne konuştu?

Memet Ali Alabora ile sadece Gezi döneminde 3 kez görüştüm. 2’sine dair tapeler var. O dönemde Alabora bir tweet atmıştı. Büyük bir kesim tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Oyuncu arkadaşları Memet Ali Alabora’ya destek açıklaması bir bildiri yazılmış. Bu bildiri oyuncu ve yönetmenlere gönderilmiş. Onlardan da bana geldi. Lütfen bunu yayınlamayın cümlem korku cümlesi. İmzalaması muhtemel olabilecek benimle çalışan oyuncular da vardı. O sebeple Alabora’yı arayıp bence yayınlanması son derece sakıncalı demişim.

Sağlık durumunu anlattı

Tespit edilmiş çok ağır bir kalp hastalığım var anevrizmam var. 2 kez doktor kontrolüne gittim, kalbimde 6 ayrı hastalık teşhis edildi. Yeni bir anevrizma da tespit edildi. Ben çok sağlıksız koşullarda mücadele ediyorum. Sağlıklı yaşam koşullarına kavuşup olmam gereken ameliyatları da bu koşullarda olmak istiyorum.’’

Savunmanın ardından çapraz sorgu yapıldı, 3 tanık dinlendi. Tanıklardan Metin Yıldız, “Gezi Parkı eylemlerinde oyuncuları yönlendirdiği şeklindeki iddialar hakkında "Hiçbir bilgim yok” dedi.

Duruşmaya verilen bir saatlik aranın ardından Barım’ın avukatları savunma yaptı. Daha sonra savcılık, Ayşe Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Tanıklara zorla getirme kararı

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ayşe Barım’ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Bu karar açıklanırken, salondan "yuh" sesleri yükseldi.

Duruşmayı izleyen ve tahliye bekleyen çak sayıda sanatçı üzüntülü bir şekilde adliyeden ayrıldı.

Mahkeme heyeti ayrıca, tanıklar Enver Aysever, Halit Ergenç, Bergüzar Körel, Mehmet Günsür, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Rıza Kocaoğlu, Hümeyra Adak, Selma Ergeç, Şükran Ovalı ve Zafer Algöz’ün ise zorla getirilmesine karar verdi. Haklarında zorla getirilme kararı verilen tanıklardan Dolunay Soysert, Selma Ergeç, Halit Ergenç ve Bergüzar Korel'in duruşma için zaten adliyede bulundukları görüldü.

Duruşma 1 Ekim’e ertelendi. 

İddianamede ne vardı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Barım hakkında 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Barım'ın "Gezi Parkı eylemleri sürecinde sanatçıları organize ettiği, medya yoluyla kamuoyunu yönlendirdiği ve eylemlerin organizasyonuna katkı sunduğu" öne sürülüyor.

Barım 12 yıl önceki gösterileri organize etmek için kendi adına veya kimseyle ortak bir girişimde bulunmadığını ve Taksim'e "bireysel olarak gittiğini" söylemişti.

‘’Ani ölüm riski" nedeniyle tahliye talebi

Barım'ın avukatları müvekkillerinin sağlık sorunları nedeniyle tahliyesini talep etmiş, ancak bu talep kabul edilmemişti. Hastaneye sevk edilen Barım için 9 kişilik uzman hekim kurulu tarafından sağlık raporu hazırlandı. Rapora göre, Barım'ın kalbinde altı farklı rahatsızlık saptandı.