CHP'li Cihangir İslam: HDP Millet İttifakı içinde yer almalı

Haber Merkezi - Saadet Partisi'nden istifa ettikten sonra CHP rozeti takan Cihangir İslam, "Israrla HDP'nin de Millet İttifakı'nın içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum" ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi'nden ayrılıp 1 yıl bağımsız milletvekili olarak görev yaptıktan sonra CHP'ye katılan Prof. Dr. Cihangir İslam, Independent Türkçe'den Can Bursalı’nın sorularını yanıtladı.

Barış Akademisyenleri bildirisine destek için yayınlanan ikinci bildiriden sonra KHK ile üniversitedeki görevinden ihraç edilen İslam, “Önceki ihraçlarınız ile son ihracınızı karşılaştırdığınızda arada bir fark görüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Kars'ta görevdeyken Barış Akademisyenleri'ne yönelik gözaltılar başlayınca destek için hazırlanan 611 imzalı 2. bildiriyi imzaladım. Aslında okuduğunuzda demokrasiyi, insan haklarını, akademik özgürlüğü hatırlatan son derece liberal, bir paragraflık bir bildiriydi. O bildiriye imza atan 611 kişi içerisinden ben şu ana kadar 3 kişiye rastladım ihraç edilen. Bir tanesi de bendim. Görevime son verildi. Tabi alışkındım yani. 4. Olunca pek bir sarsıntı geçirmiyorsunuz.

Kişisel olarak o ilk atılmam çok ağırdı. Yani daha genç yaşta gerçekten insanı yıpratan deprese eden bir şey. Bir de teksiniz. KHK'lılarda ise binlerce kişiyiz. Bir yerde toplanalım deyince en azından birkaç yüz kişi bir araya gelip bir toplantı yapabiliyorsunuz. Fakat ilk atıldığım dönemde hukuk az çok işlerlikteydi. Yani mahkemeye gidiyordun ve mahkeme seni görevime iade ediyordu. Yani bu adamı siz haksız yere atmışsınız, göreve alın diyordu ve bu gerçekten önemli bir şeydi. Ankara Üniversitesinde elinizde mahkeme kararı ile dönüp tekrar, nerede kalmıştık deyip tekrar göreve başlayabildim. Şimdi biz mahkemeye gidemiyoruz. Biliyorsunuz en başta o hak alındı zaten elimizden. OHAL işlemleri inceleme komisyonuna gideceksin diyor. Bakın OHAL işlemleri inceleme komisyonuna müracaatım 13 Eylül 2017'de, daha cevap yok bana. Bu kadar uzatılacak ne var? Onu da anlamak mümkün değil.”

15 Temmuz darbe girişimi sırasında ilk sokağa çıkan kesimin oldukça heterojen bir kesim olduğunu belirten İslam, “Sadece AK Partililerden oluşmaz. 2015'te 7 Haziran seçimlerinde de HDP'nin TBMM'de temsil ediliyor olmasını isteyenler sadece HDP'lilerden oluşmuyordu. Bunlar bir toplumun ortak bir akıl ile geliştirdiği refleksler ve son derece sağlıklı. Yani ülkeyi düze çıkaracak olan yapılanma da bu filizlenmeden doğacaktır. HDP olması önemli değil. Bu Saadet Partisi de olabilirdi, başka parti de olabilirdi. Ama bu insanlar temsil edilmeli, yani onlara bir kürsü açmak ve söz hakkı vermek, kendilerini ifade etmesinin ortamını sağlamak çok önemli bir şey bence. Bütün iş buradan başlıyor zaten” diye konuştu.

Cihangir İslam, “Siyaset, 3 yıldır ittifaklar üzerinden devam ediyor. Sizce CHP'nin içinde bulunduğu Millet İttifakı'nda HDP de yer almalı mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Israrla HDP'nin de Millet İttifakı'nın içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum. Tabi birtakım problemler tek taraflı değil, siyasetin içinden baktığınız zaman daha farklı. Sivil toplum bize şunu öğretti; farklı kimliklerle, benzer siyasetler güdülebilir. Yani bugün siyasete baktığınızda bazı siyasetçiler -bugün bizi yönetenler de öyle düşünüyor- zannediyor ki ben tek bir kimlik yaratırsam, tek bir kimlik oluşturursam, ülke düze çıkar. Hayır böyle değil. Önemli olan şudur: Farklılıklarımıza rağmen sizinle biz aynı mekânı bir hukuk sistemi, bir adil sistem içerisinde paylaşabiliyor muyuz? Birbirimizin arkasını kollayabiliyor muyuz? Birlikte iş yapabilme becerimiz var mı? Yöneticimizi bu ülkeyi yöneteceğimizi, mevzuatımızı birlikte tayin edebiliyor muyuz?

İstanbul seçimlerinde tesettürlü çarşaflı Saadet Partisi elemanları ile son derece modern giyim içerisindeki CHP üyelerinin birlikte seçim yaptığına birlikte, el ele çalışma yaptığına verilen molada lokmasını ekmeğini, suyunu paylaştığı bir ortama şahit olduk. Türkiye'nin şartları bu durumu bu noktaya getirdi, iyi ki de bu noktaya getirdi. Bu çok büyük bir kazanım.”

CHP’li İslam, “Özellikle CHP'nin İyi Parti'nin Saadet Partisi'nin, Demokrat Parti'nin, ısrarla HDP'nin de bu işin içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum. Gelecek Partisi ve Deva Partisi de bu ittifakın içinde yer almalı. Büyümeye elverişli taraf, bu çoğulcu taraftır. Ve her geçen gün de büyüyor. Zaten şu anda bütün anketler gösteriyor ki, muhalefet büyüyor. Türkiye'de bugün AK Parti MHP, BBP, Vatan Partisi gibi düşünmeyenler çoğunlukta” ifadelerini kullandı.