Haber Merkezi – Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİRDER) Genel Başkan Mehmet Metiner, “Bugün ürettiğimiz ikinci sürecimiz Suriye'de tekrar sabote edilmek isteniyor. Buna izin vermeyen bir siyasal aklı acilen başlatmamız gerekiyor. Zira bu bizim son şansımız" diye konuştu.
Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında 14. kez toplandı.
Toplantının ilk oturumunda, güvenlik güçlerinin emekli mensupları tarafından kurulan derneklerin temsilcileri dinleniyor.
Komisyonda konuşan DEMBİRDER Genel Başkan Mehmet Metiner, geçmişte bir inkar sorunu olduğunu belirterek "İnkardan kaynaklanan bu sorun süreç içinde silah sorununa dönüştü. Başka bir deyişle dağ sorununa dönüştü. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu dönemde inkar sorunu tarihe gömüldü ama silah ve dağ sorunu varlığını sürdürdü. PKK lideri Abdullah Öcalan, 'İnkar biterse isyan biter' demişti ama inkarı sonlandıran devlet, hükümet iradesi AK Parti iktidarı döneminde ortaya çıktığı halde isyan bitmedi" dedi.
"İlk süreç Suriye'de sabote edildi, ikinci sürecimiz de Suriye'de tekrar sabote edilmek isteniyor"
"Benim de AK Partili bir milletvekili olarak içinde bulunduğum geçmişteki çözüm sürecimiz ne yazık ki Suriye'de sabote edildi" diyen Metiner, ikinci sürecin başarıyla son düzlüğüne taşındığını belirterek şöyle konuştu:
"Bugün ürettiğimiz ikinci sürecimiz Suriye'de tekrar sabote edilmek isteniyor. Buna izin vermeyen bir siyasal aklı acilen başlatmamız gerekiyor. Zira bu bizim son şansımız. Türkiye'nin bu kanlı sorununu çözerek bölgesel ve küresel bir aktör olmasını istemeyen malum güçlerin oyununu bozmak için birlikte hareket etmemiz şart. Sürecin başarısını isteyen herkes birlikte hareket etmelidir.
Özellikle İsrail'in sürecin başarısı halinde kendisi için güçlü bir Türkiye'nin tehdit oluşturacağını görmesiyle başlayan sabotaj girişimleri konusunda tüm tarafların birlikte oyun bozucu rol üstlenmeleri şart. Suriye sahasında sürecin sabote edilmesine kesinlikle izin verilmemelidir. İsrail Suriye'de bir iç savaşı körüklemek istiyor. Ahmet Şara yönetiminin bu oyunu bozacak herkesin temsilini açık ve herkesin anayasal haklarını güvence altına alan demokratik bir Suriye oluşturmasına ve bu bağlamda Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine önem veren bir yerde durmamız ne kadar gerekliyse SDG'nin gönüllülük temelinde sisteme dahil edilmesini, entegre edilmesini sağlayıcı bir konumda olmamız da bir o kadar gereklidir."
"Bahçeli'nin Sayın Öcalan'ın SDG'ye yeni bir çağrı yapması gerektiğine dair önerisi yerindedir"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin TBMM Grup Toplantısında Öcalan'ın Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) çağrı yapması önerisine ilişkin şunları kaydetti:
"Bahçeli'nin bu bağlamda Sayın Öcalan'ın SDG'ye (DSG) yeni bir çağrı yapması gerektiğine dair önerisi yerindedir ve acilen karşılanmalıdır. Yüce heyetimizin Öcalan ile görüşmesi inanıyoruz ki bu sorunun çözümüne önemli bir katkı sağlayacaktır. Bir kez daha önemle hatırlatmak isteriz. Öcalan'ın çağrısı Suriye Demokratik Güçlerini de kapsamaktadır. PKK ayrı, SDG ayrı söylemi doğru değildir. Sadece Suriye'deki entegrasyon süreci Türkiye'dekinden farklı bir çözüm gerektiriyor. Bu süreçte farklı önerileri peşinen reddetmeyen ve dayatma siyaseti izlemeyen müzakere süreci eminim ki Türkiye'nin öncülüğünde herkesin memnun olacağı bir çözüme kavuşturulabilir.
Suriye'de gönüllülük temelinde değil zorakilik temelinde birlik sağlama cihetine gidilmesi halinde büyük bir felaket kaçınılmaz hale gelir. Bu yüzden Öcalan'ın SDG'yi Türkiye'deki sürecin ruhuna uygun bir biçimde Suriye'deki merkezi sisteme dahil etme ve arzulanan gönüllü entegrasyonu sağlama yönündeki çağrısının biz de Sayın Bahçeli gibi hem gerekli hem de yararlı olacağına inanıyoruz."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın