Şam (Rûdaw) - Türkiye’nin Şam Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu, Türk şirketlerinin “kaynak açısından zengin” olan Kuzeydoğu Suriye’ye yatırım yapabileceklerini söyledi. Ancak bunun için “istikrarın sağlanması ve iç taraflar arasında anlaşmaların tamamlanması” gerektiğini vurguladı.
Köroğlu bu açıklamayı, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında varılan uzlaşıya atıfla yaptı.
"Suriye’nin yeniden inşasına katkı sunmak istiyoruz"
Şam’da 2025 Uzmanlık Fuarları Serisi kapsamında yeni fuar alanında bulunan Türkiye’nin Şam Geçici Maslahatgüzarı , Rûdaw muhabiri Solîn Muhammed Emin’e konuştu. Köroğlu, Türkiye’nin Suriye ile tarihsel bağlarına değinerek şunları söyledi:
“Türkiye ile Suriye arasındaki ilişki çok eskiye dayanan tarihi bir ilişkidir. Özellikle savaş dönemi boyunca bu ilişki farklı bir boyut kazandı. Bildiğiniz üzere Türkiye, kendisine sığınan Suriyeli kardeşlerimiz için açık kapı politikası izledi.
Şimdi, zaferin ardından, Suriye’yi tüm taraflarıyla ve bütün topraklarıyla yeniden inşa sürecine katkı sağlamak istiyoruz. Bu nedenle buradayız. Elbette buraya gelen birçok Türk şirketi ve kurumu var – bazıları hayır kurumları, bazıları özel şirketler, bazıları ise uluslararası ve devlet kurumları – hepsi Suriye’nin istikrarına katkı sunuyor.”
“Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarı demektir”
Köroğlu, Türkiye'nin Suriye'deki istikrarı kendi iç barışıyla doğrudan bağlantılı gördüğünü vurguladı:
“Şunun farkındayız ki, Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarıyla bağlantılıdır, iki ülkenin kaderi ortak bir çizgide ilerliyor. Hepinize başarılar diliyorum. Elbette, ekonomik faaliyetlerin canlanması önemlidir ve bu canlanma inşallah yeniden inşayı daha da güçlendirecektir.”
"Kuzeydoğu Suriye'ye yatırım için istikrar şart"
Köroğlu, Türk şirketlerinin yalnızca Şam ya da Batı Suriye ile sınırlı kalmayacağını, Kuzeydoğu’daki bölgelere de yatırım yapılabileceğini ifade etti:
“Biz Suriye’nin toprak bütünlüğüne inanıyoruz. İnşallah, iç taraflar arasında daha sağlam anlaşmalar yapıldığında ve daha büyük bir istikrar sağlandığında, Kuzeydoğu Suriye – ki doğal kaynaklar ve tarım alanları bakımından çok zengin bir bölgedir – Suriye’nin yeniden inşasında önemli bir katkı sağlayacaktır.”
"Nusaybin Sınır Kapısı istikrarla birlikte açılabilir"
Rojava’daki geçiş noktalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Büyükelçi, özellikle Kamışlo kentinde yer alan Nusaybin Sınır Kapısı'nın yeniden açılabileceğini dile getirdi:
“Detaylara hakim değilim ama ilkesel olarak, Suriye topraklarında istikrar sağlandıkça, iki ülke arasında daha fazla sınır kapısı açılacaktır. Şu anda kuzeyde bazı geçiş noktaları mevcut. Güvenlik istikrarı sağlanır ve bu bölgelerde Suriye hükümet güçlerinin kontrolü tesis edilirse, yeni sınır kapıları da açılabilir. Bu aşamadan sonra elbette bu kapıları açarak ekonomik faaliyetleri canlandırmayı amaçlıyoruz.”
"Yaptırımlar kalkmalı"
Suriye’ye yönelik Batı merkezli ekonomik yaptırımların etkisinin sürdüğünü belirten Köroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Hâlâ özellikle Batılı ülkeler ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından uygulanan bu yaptırımların doğrudan ve dolaylı etkileri sürüyor. Bu yaptırımların en kısa sürede kaldırılması için çaba gösteriyoruz.”
Rûdaw: Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerini bu yeni dönemde nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burhan Köroğlu: Türkiye ile Suriye arasındaki ilişki çok eskiye dayanan tarihi bir ilişkidir. Özellikle savaş dönemi boyunca bu ilişki farklı bir boyut kazandı. Bildiğiniz üzere Türkiye, kendisine sığınan Suriyeli kardeşlerimiz için açık kapı politikası izledi.
Şimdi, zaferin ardından, Suriye’yi tüm taraflarıyla ve bütün topraklarıyla yeniden inşa sürecine katkı sağlamak istiyoruz. Bu nedenle buradayız. Elbette buraya gelen birçok Türk şirketi ve kurumu var – bazıları hayır kurumları, bazıları özel şirketler, bazıları ise uluslararası ve devlet kurumları – hepsi Suriye’nin istikrarına katkı sunuyor.
Şunun farkındayız ki, Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarıyla bağlantılıdır, iki ülkenin kaderi ortak bir çizgide ilerliyor. Hepinize başarılar diliyorum. Elbette, ekonomik faaliyetlerin canlanması önemlidir ve bu canlanma inşallah yeniden inşayı daha da güçlendirecektir.
Rûdaw: Türk şirketleri, Kuzeydoğu Suriye de dahil olmak üzere Suriye’nin tamamında yatırım yapacak mı?
Burhan Köroğlu: Elbette. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğüne inanıyoruz. İnşallah, iç taraflar arasında daha sağlam anlaşmalar yapıldığında ve daha büyük bir istikrar sağlandığında, Kuzeydoğu Suriye – ki doğal kaynaklar ve tarım alanları bakımından çok zengin bir bölgedir – Suriye’nin yeniden inşasında önemli bir katkı sağlayacaktır.
Rûdaw: Türkiye ile Suriye arasında, özellikle Kamışlo’daki Nusaybin Sınır Kapısı üzerinden bir koordinasyon ve destek söz konusu. Bu konuda geleceğe dönük bir planınız var mı?
Burhan Köroğlu: Detaylara hakim değilim ama ilkesel olarak, Suriye topraklarında istikrar sağlandıkça, iki ülke arasında daha fazla sınır kapısı açılacaktır. Şu anda kuzeyde bazı geçiş noktaları mevcut. Güvenlik istikrarı sağlanır ve bu bölgelerde Suriye hükümet güçlerinin kontrolü tesis edilirse, yeni sınır kapıları da açılabilir. Bu aşamadan sonra elbette bu kapıları açarak ekonomik faaliyetleri canlandırmayı amaçlıyoruz.
Rûdaw: Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımların bu konuda etkisi oluyor mu?
Burhan Köroğlu: Hâlâ özellikle Batılı ülkeler ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından uygulanan bu yaptırımların doğrudan ve dolaylı etkileri sürüyor. Bu yaptırımların en kısa sürede kaldırılması için çaba gösteriyoruz.
Şam’da geçtiğimiz Çarşamba günü başlayan ve 5 gün sürecek olan üç ayrı uzmanlık fuarına, toplam 500 yerli ve yabancı şirket katılıyor. Bunların arasında 180 Türk şirketi yer alıyor. Katılımın yüksek olması, Türkiye’nin ekonomik alandaki iş birliğini artırmaya yönelik adımlar attığını da gözler önüne seriyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın