Özgür Özel: Sayın Erdoğan ne kadar sert olursa o kadar arkasındayım

Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İsrail’in Gazze’ye insani yardım götüren Madleen adlı tekneyi alıkoymasına ilişkin, “Filistin’e bedava makarna götürmeye izin vermeyen bir İsrail gözü dönmüşlüğü var. Bu konuda hükümet, Sayın Erdoğan ne kadar sert ve net olursa o kadar arkasındayım” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in tedavi gördüğü Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde süreç hakkında açıklama yaptı.

‘’Herhangi bir nakile gerek olmadığı ifade ediyorlar’’

Hemen hemen bütün milletvekillerinin dönüşümlü olarak hastane önünde gelenleri karşıladıklarını bildiren Özel, şunları söyledi:

“Manisa Celal Bayar Hastanesi var gücüyle Ferdi Başkanımızı yaşatmak adına mücadele ediyor. Başka hastaneye sevk edecek misiniz diye soruluyor. Ferdi Başkan’a bu soruyu sorsak benim vereceğim cevabı verir. Biz kendi hastamızı Manisa’da tedavi etmezsek Manisa’ya gelen mühendise İzmir’de oturma, Manisa’da her şey var nasıl diyeceğiz. Manisa’daki öğrenciye İzmir’de ev tutma Manisa’da ev tut, alışverişi buradan yap nasıl diyeceğiz? Biz sevdiklerimizi de kendi canımızı da memleketimize ve memleketimizde çok inandığımız Celal Bayar Üniversite Hastanesi’nin kadrolarına her zaman emanet ettik. Bugün de öyle yapıyoruz. Önceki Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, üniversite hastanelerinin başhekimleri sürekli arıyorlar ve elden gelecek ne varsa o katkıyı sağlamak istediklerini ifade ediyorlar. Onların önerileri de tıbben buraya iletiliyor, geniş whatsapp gruplarında bütün tetkikler, tahliller paylaşılıyor. Elbette ki nakilde faydalı bir durum olsa ve hastane bizi aşan bir durum varsa elbette biz bunu değerlendirriz bütün hastalarımız için olduğu gibi. Ama şu anda yapılabilecek her şeyin yapıldığı, herhangi bir nakile gerek olmadığı ifade ediyorlar. Biz de ailesi olarak bu görüşe uyuyoruz ve buradayız. İlk günden beri söylüyoruz keşke emekle, koşmakla, maddi bir yardımla olacak bir şey olsa görüyoruz ki bütün Türkiye bunun için seferberdir. Ama her şeyin yanında herkesin iyi dileklerine ve dualarına ihtiyacımız var. Dualarını esirgemeyen herkesten ve geçmiş olsun dileklerini ulaştıran ya da ulaştıramayan herkesten Allah razı olsun.”

"Dışişleri Bakanlığı’nın hangi girişimlerde bulunduğunu bilmek istiyorum"

Özel, Gazze’ye insani yardım götüren Madleen adlı teknenin İsrail tarafından alıkonulmasına ilişkin soru üzerine de şöyle konuştu:

“Normal şartlarda burada herhangi bir soru malum almıyoruz ama bu konu malum hepimizin yüreğini yakan bir konu. Bir kere biz bu filmi daha önce görmüştük Mavi Marmara’da. Gerekirse biz de bineriz diyenler sonradan haberimiz yoktu, bize mi sordunuz demişlerdi. Sonra da Mavi Marmara’nın haklı davasını boşa çıkaracak bir uluslararası anlaşmayı İsrail ile yapıp metazori bir şekilde mağdur ailelerine ‘biz bu işlerden vazgeçtik, siz de karşılığında bunu alacaktınız’ demişlerdi. Aman ha aman, sakın ha sakın aynı senaryoyu bir daha kimse hayata geçirmesin. Gemide Özlem, Şuayip kardeşimiz var. Ben Şuayip’in olduğu gemiye Şuayip’i kendi yerime binmiş olarak görüyorum. Özlem’in canını kendi evladımın canı gibi sakınıyorum. Dışişleri Bakanlığı’nın iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hakkında hangi girişimlerde bulunduğunu şu ana kadar bilmek istiyorum. Madleen gemisine yapılan operasyondan sonra geminin konumu neresidir? İçerideki aktivistler ne durumdadır? Bunlarla ilgili her şeyin yapılması gerektiğini ve bunu ‘merak etmeyin biz ilgili makamlarla görüşüyoruz’ şeklinde değil de dünya kamuoyu önünde İsrail’e gözdağı veren Filistin ile dayanışan bir tonu duymak istiyorum burada. Trump’ın çizdiği hattan, Netanyahu ile kayıkçı kavgası yapıp, bir yandan İsrail ile ticaret yapıp sonra da ‘ticaret yok, koduna bakmayın aslında Filistin ile ticaret yapıyoruz’ diyenlerin ne hale düştükleri durum ortada. Görün 12 silahsız aktivistin makarna götürmesine engel olmayan bizim Filistin ile ticaretimize mi izin veriyormuş? Bal gibi de İsrail’e gidiyor gemiler ve Filistin’e bedava makarna götürmeye izin vermeyen bir İsrail gözü dönmüşlüğü var. Bu konuda hükümet, Sayın Erdoğan ne kadar sert ve net olursa o kadar arkasındayım. En net ve sert tutumuna teşekkür edeceğim. İsrail’e cesaret verip Filistin'i yalnız bırakacak her tutumun tümüyle karşısındayız. Artık -mış gibi yapmanın değil Filistin’e sahip çıkmanın, İsrail’e haddini bildirmenin zamanıdır. Bu kadar net ve açık bir görüş paylaşmak isteriz. Bunun cevabını Türkiye kamuoyu önünde iktidardan bekliyoruz. Üzerlerine düşenleri yapsınlar kaya gibi arkalarındayız. Eğer yapmazlarsa, bu ayıba ortak olurlarsa, bana mı sordular gittiler derse bu millet bunu bir kez daha affetmez.”

• Paylaş
• Share on Facebook
• Share on Twitter
• Share on Whatsapp
• Share on Telegram
• Share on Viber
• Share on Messenger