Öztrak: Devlet, Erdoğan’ın ABD ile ne görüştüğünü bilmiyor

Haber Merkezi - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Afganistan’tan gelen göçmenlerin artışıyla ilgili, “Konuşulanları bir tek Erdoğan biliyor. Bir de devlet teamüllerine aykırı olarak, toplantıya alınan Kavakçı’nın kızı… Anlaşılan Erdoğan ABD ile bir olmuş, Türkiye’ye kontrolsüz göçmen akınını teşvik ediyor” dedi.

"Afgan erkeklerinden oluşan taburlar, ellerinde tek bir çanta bile olmadan, akın akın Türkiye’yi istila ediyor. Peki, hükümet nerede?" ifadelerini kullanan CHP Sözcüsü Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Hükümetin orman yangınlarını söndürme çalışmalarını eleştiren, yangın söndürme uçakları devre dışı bırakıldığı için son orman yangınlarında kullanılmayan Türk Hava Kurumu’na yönelik stratejiyi bir kez daha hedef alan Öztrak'ın açıklamaları özele şöyle:

“Bu son yangınlarda gördük ki, orman yangınlarıyla mücadele etmesi gereken yöneticiler, görevini layıkıyla yapmamış. Değişen iklim koşullarını, yeni riskleri dikkate alan, uzun vadeli bir, yangın önleme stratejisi hazırlamamış. Yine gördük ki bölgemizdeki diğer ülkeler, havadan yangın söndürme işini, yandaşlara ihale edilecek ticari bir iş olarak değil; kamu görevi olarak ele almışlar. Kendilerine ait, havadan yangın söndürme uçan filolarını, devletin bünyesinde hazır etmişler. Burada bir yönetim ve organizasyon açığına izin vermemişler. Bizde ise kişisel egolar, devlet aklının önüne geçmiş. Tarım ve Orman Bakanı ihale şartnamesiyle oynamış. Sadece Türkiye’de değil, İsrail’de, Gürcistan’da yangınla mücadele eden, Türk Hava Kurumunun Ateş Kuşlarını, beş damacana eksik su atıyor diyerek, söndürme ihalelerine sokmamış. Elimizdeki uçakları, Etimesgut’ta öylece çürümeye terk ettirmiş. Ülkeyi 20 yıldır yöneten Erdoğan hükümetleri, kendi itibarlarını parlatmak için 13 uçan saray alırken, Türk Hava Kurumu'nun uçaklarını hurdaya çıkarmış. Türk Hava Kurumu'nu borca batırmış, malını mülkünü de yandaşlara peşkeş çekmiş.

“Uçuracak uçak bulamadılar”

“Türkiye’yi uçuracak” denen, ucube tek adam vesayet rejiminin, zamanında uçuracak uçak bulamamasının, milletimize maliyeti bu. Şu son tecrübe gösterdi ki, bunların “yangında ilk kurtarılacaklar” listesinde; ormanlarımız yok. Tarlalarımız, bağ ve bahçelerimiz yok. Köylerimiz, evlerimiz yok. Erdoğan hükümetleri için, ne olursa olsun, ilk kurtarılacak şey cakaları… Sarayın sözde itibarı. Kendi beceriksizlikleri ve kifayetsizlikleri nedeniyle, yangın kontrolden çıktı. Ama “Türkiye’ye Yardım!” yazan herkesi, şimdi suçlu ilan ettiler. Neden? Çünkü Erdoğan’a göre yardım istemek, “Türkiye’yi fakir fukara gösteriyormuş.” Ormanlarımız yandı, kül oldu. Bunlar hala işin cakasında… Yangının hemen başında; “Envanterimizde yangın söndürme uçağı yok” diyen, kifayetsiz Tarım ve Orman Bakanı, dün çıktı, “Yunanistan’a uçak göndermeyi değerlendiriyoruz” dedi. Beyefendinin kifayetsizliği yetmezmiş gibi, bir de milletin aklıyla alay ediyor. Son marifetleri de yangın bölgelerine gönüllüleri sokmamak. Gökyüzünde devletinin yangın uçağını, yeterli helikopterini göremediği için, binlerce gönüllü yurttaşımız, tırnağıyla toprak kazıdı. Avuçlarıyla su taşıdı, ormanına sahip çıktı. Gönüllü, kahraman evladımız Şahin Akdemir’i, genç yaşında alevlere kurban verdik. Biz bu gönüllülerimizin hepsine minnettarız. Ama Erdoğan bu cesur yüreklere teşekkür etmek yerine, gönüllülerimize yasak getiriyor. Neden? Beceriksizlikleri ortaya çıkmasın, yetersizlikleri anlaşılmasın diye. Biz bu yangında büyük çaba ve emek harcayan, orman işçilerimize, itfaiyecilerimize, gönüllülere, mücadelenin tüm isimsiz kahramanlarına, bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

GAP 20 yıldır bitirilmedi

Ekonomi, sınırlı kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanma bilimidir. Bir tercih yaptığınızda, diğer tüm tercihlerden, tüm seçeneklerden vazgeçmiş olursunuz. Şatafatınız için 13 uçak alırsanız, yangın söndürmek için alınacak uçaklardan vazgeçersiniz. Yine sınırlı kaynakları, Talan İstanbul projesine aktarmaya kalkarsanız, gıda güvenliği için son derece önemli olan, sulama projelerinden vazgeçmek zorunda kalırsınız. Erdoğan 20 yıldır ülkeyi yönetiyor. Ama Güneydoğu Anadolu Projesi 20 yıldır bitmedi. 2019’da biteceği sözünü verdiler. Hala bitiremediler. Bu projeye göre, 18 milyon dönüm tarım alanının sulaması hedeflenirken, ancak 7 milyon dönüm arazi sulanabildi. Gerçekleşme, hedefin neredeyse üçte birinde kaldı. Konya Ovası Projesi deseniz o da evlere şenlik. Eylem planları, master planlar havalarda uçuşuyor. Ama Konyalı çiftçilerimizin çoğu su bekliyor, Güney Doğu Bölgemiz, Konya ovamız kuraklıkta kavruluyor.

‘Şimdi Afgan erkeklerinden oluşan taburlar Türkiye’yi istila ediyor

Sınırlarımızın hali ortada…Sınır sınırlıktan çıktı, kevgire döndü. Sınır hani milletin namusuydu? Rus jetini birkaç kilometre sınırımıza girdi diye siz düşürmediniz mi? Gerçi işin astarı yüzünden pahalıya çıkınca, İşi FETÖ’ye yıkan da siz oldunuz. Yetmedi bir de Ruslardan özür dilemek için, 2,5 milyar dolar verip hala kullanamadığınız S-400’leri aldınız. Ama şimdi Afgan erkeklerinden oluşan taburlar, ellerinde tek bir çanta bile olmadan, akın akın Türkiye’yi istila ediyor. Peki, hükümet nerede? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Taliban ele geçirdiği bölgelerde, tüm hapishaneleri boşaltıyor. Bununla ilgili görüntüler sosyal medyaya düşmeye başladı. Yarın bir gün bu hapishane kaçkınları, bizim şehirlerimize dayandığında ne yapacaksınız? Millete nasıl hesap vereceksiniz?

‘Devlet, Erdoğan’ın ABD ile ne görüştüğünü bilmiyor’

Daha bir hafta önce, sarayın iletişim başkanı, “Türkiye kimsenin bekleme odası değil” diyordu. Dışişleri Bakanlığı; “Yeni bir göç krizine izin verilmeyecek” diye söz veriyordu. Peki, şimdi Erdoğan ne diyor? “Mültecileri almaya devam edeceğiz.” Devletin kurumları başka konuşuyor, Erdoğan başka… Anlaşıldı ki devlet, Erdoğan’ın kapalı kapılar ardında, ABD ile ne görüştüğünü bilmiyor. Konuşulanları bir tek Erdoğan biliyor. Bir de devlet teamüllerine aykırı olarak, toplantıya alınan Kavakçı’nın kızı… Anlaşılan Erdoğan ABD ile bir olmuş, Türkiye’ye kontrolsüz göçmen akınını teşvik ediyor. Amerika’sı, Almanya’sı, Avusturya’sı, Belçika’sı Erdoğan’ın sırtını okşasın, parayı versin, varsın ülkemiz işgal edilsin…Türkiye Avrupa’nın mülteci gettosuna dönüşsün…

Gürbüz, genç Afgan erkekleri kaçıp, buraya gelecek, benim Mehmetçiğim Afganistan havalimanını savunmaya gidecek. Bu çirkin becayişi, bu millet içine sindirmez. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Kendinize gelin. Uyardık, uyarıyoruz… Ülkemizde gayrı resmî rakamlarla 5 milyon Suriyeli var. Bir de bunun üstüne yüzbinlerce Afgan gelirse, bu terazi bu sıkleti çekmez… Madem bu ülke güçlü bir ülke, madem beyefendi bu işin finansını iyi biliyor, o zaman yapılacak bellidir. 3-5 milyar euro'yu Avrupa’ya verelim. Milyonlarca Suriyeliyi, Afganlıyı oraya gönderelim. Böylece; ülkemizin demografik yapısı, sosyal dengeleri çok büyük bir tehditten kurtulsun. Türkiye ekonomisi düşük teknoloji, düşük gelir tuzağına takılıp kalmasın. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği kurtulsun.”