FLAŞ - AK Parti'den 'çözüm' mesajı!
Ankara (Rûdaw) - Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen Cemaati’nin “çözüm süreci”ndeki rolü tartışılmaya başlandı.
Birçok yorumcu, cemaatin o dönemde “çözüm süreci”ni sabote etmeye çalıştığını ifade ediyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) de cemaatin süreçte olumsuz bir rol oynadığı görüşünde.
AK Parti ise, tüm partiler arasında uzlaşma sağlanması halinde “çözüm süreci”nin yeniden başlayabileceğini belirtiyor.
Rûdaw’a konuşan HDP Hakkâri milletvekili Abdulah Zeydan, “15 Temmuz darbe girişimi sonrası cemaate ağır bir darbe indirildi” dedi.
Zeydan, “Peki cemaatin bu kadar zayıflatıldığı bir dönemde, hükümet yeniden çözüm sürecine döner mi? Hükümetteki AK Parti, partiler arasında uzlaşma olması halinde sürecin başlayabileceğini söylüyor” ifadelerini kullandı.
AK Parti Antep milletvekili Şamil Tayyar ise, “Çözüme yeniden dönülmesi için şartların oluşması lazım. Geniş bir toplumsal mutabakata ihtiyaç var” diye konuştu.
Tayyar, “Şu anda iktidar ve muhalefet partileri arasında bir uzlaşma var. Bu uzlaşma kalıcı hale gelir ve çözüm sürecinin başlaması için bir irade oluşursa elbetteki sürecin başlaması mümkün olur” dedi.
Bu arada, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da, “çözüm süreci”nin yeniden başlaması için hem PKK’ye, hem de hükümete çağrı yapmıştı.
Süreci bitiren olay
22 Temmuz 2015'te Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 2 polisin evlerinde öldürüldüğü olay sonrası “çözüm süreci” fiili olarak sonlandırılmıştı.
Olay sonrası, PKK’nin askeri kanadı (HPG) saldırıyı üstlenmişti. Ancak daha sonraki günlerde KCK, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, saldırıyı PKK’nin yapmadığını belirtmişti.
Süreçte cemaat kuşkusu
Polisleri öldürdüğü gerekçesiyle 7 kişiye tutuklama kararı veren hakimin “FETÖ” operasyonunda tutuklanması, cemaatin bu olayda rolü olduğu şüphesini arttırıyor.
Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, cemaatin Türk ve Kürtler’i birbirine düşman etmeye çalıştığını söylemişti.
Roboski Katliamı
28 Aralık 2011’de Şırnak'ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) F-16 savaş uçaklarının yaptığı bombardımanda sınır ticareti yapan 34 Kürt hayatını kaybetmişti.
Uzmanlar, bu olayın “FETÖ” bağlantılı pilot ve komutanlar tarafından yapılmış veya yaptırılmış olabileceğini belirtiyor.