Türkiye mülteciler raporu açıklandı
Ankara (Rûdaw) - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Türkiye’ye kaçmak zorunda kalan sığınmacıların barındığı kampların durumunu rapor haline getirdi. Rapora göre mültecilerin ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veren kamplar sadece bir barınma merkezi değil “yaşam alanı.”
Irak ve Suriye’den Türkiye’ye geçmek zorunda kalan mültecilerin durumunu incelemek için Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon incelemelerini tamamladı.
Hatay, Adıyaman, Kilis, Kahramanmaraş, Midyat, Urfa, Viranşehir ve Suruç’taki barınma ve toplanma merkezlerindeki mültecilerin durumunu yerinde gözlemleyen heyet, izlenimlerini rapor haline getirdi.
Rapora göre, Türkiye’de Ekim 2014 itibariyle toplam 1 milyon 627 bin mülteci var. 324 bin 738 Suriyeli ise kendi istekleriyle geri döndü.
Bütün kamplardaki durum hakkında ayrı ayrı bilgi verilen raporda şu tespitler yapıldı:
-Midyat Viranşehir ve Suruç barınma merkezleri, küçük bir Anadolu ilçesinde sağlanan bütün imkanlara sahip. Fiziki manada, barınma merkezlerinde önemli bir eksikliğe rastlanmadı.
-Midyat ve Viranşehir barınma merkezlerinde sığınmacı çocuklara anaokulundan liseye kadar eğitim veriliyor. Öğretmen sayısının artırılması gerekiyor.
-Şanlıurfa Suruç’ta yapılan incelemeler ve yetkililerden alınan bilgilere göre Türkiye’nin Ayn el-Arab/Kobani de yaşanan krize sessiz kalmadı. Çatışmalardan kaçarak Mürşitpınar sınırına yığılan mülteciler ihtiyaçları karşılanarak Suruç YİBO Toplanma Merkezi’ne geçici olarak yerleştirildi, bölgede kalanlara sürekli insani yardım malzemesi ulaştırıldı.
-Suruç Devlet Hastanesi yaşanan insani krizde çok önemli bir rol üstlendi. Bölgedeki sığınmacılara sağlık hizmetinin verildiği tek yer. Çatışma bölgesinden getirilen yaralıların, büyük risk altında da olsa sınırın öbür tarafından alınıp Suruç Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
-Heyet, Irak’ın kuzeyinde IŞİD saldırısı sonrası Türkiye’ye sığınan Ezidi Iraklı mültecilerle tıpkı Suriyeli mültecilere yapıldığı ilk günden itibaren bütün insani yardımın yapıldığını tespit etti. Bu durum Ezidilerle yapılan görüşmelerde teyit edilmiş; kendileri Türkiye’ye minnettar olduklarını belirttiler.
-Yerinde incelenen barınma merkezlerinden ve buralarda kalan mültecilerle yapılan görüşmelerden anlaşılmıştır ki; kamplarda Araplar’a, Türkmenler’e ve Kürtlere herhangi bir ayrım yapılmadan muamele görmektedir.
-Mültecilerin ihtiyaçlarının finansmanı yüzde 97 gibi bir oranda Türkiye’nin omuzları üstünde. Birleşmiş Milletler’in katkısı yalnızca yüzde 3 civarında. BM ve diğer büyük devletlerin daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
-İncelenen merkezlerde insan onuruna ve sağlığına son derece önem veriliyor. Mültecilerin ihtiyaçlarına tam manasıyla cevap verildiği gibi, sadece bir barınma mekanı değil, bundan öte tam bir “yaşam alanı” meydana getirildi.