Haber Merkezi - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Demokratik Mücadele Programı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ebru Günay, “Hazırladığımız Demokratik Mücadele Programı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan 3 aylık bir program. Demokratik Mücadele Programının ilk aşaması bir aylık bir süreyi kapsayacak şekilde planlanmıştır” dedi.
Sözcü Günay, 15 Haziran’da Hakkari ve Edirne’den başlayacak ve Ankara’da sonlanacak olan “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü”nü başlatacaklarını söyledi.
Hazırladıkları “Demokratik Mücadele Programı”nın Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan 3 aylık bir programdan oluştuğunu belirten Günay, “Demokratik Mücadele Programı”nın ilk aşamasını bir aylık bir süreyi kapsayacak şekilde planlandığını ifade etti.
“İktidarın her türlü saldırısına rağmen partimiz bu gücünü kaybetmediği gibi misyonumuz ve rolümüz daha büyüdü” diyen Günay, sözlerine şunları ekledi:
“1 Haziran deklarasyonumuz ve bunun çerçevesinde oluşturduğumuz 'Demokratik Mücadele Programımız' bunun en somut göstergesidir. Toplumsal muhalefete hak, hukuk, adalet, barış, özgürlük, demokrasi, iş ve aş için ortak mücadele çağırısında bulunurken durup beklemiyoruz, bunun kendiliğinden de gelişmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bunun için sorumluluk üstleniyoruz, pratik ve somut adımlar atıyoruz. Deklarasyonumuzu hayata geçirmek için hazırladığımız Demokratik Mücadele Programımız esas olarak bunu amaçlıyor.
Korkuyorlar çünkü HDP’nin her türlü saldırgan, baskıcı politikayı bertaraf ettiğinin farkındalar. Bunu en iyi 7 Haziran’da doğrudan kendi iktidarlarını kaybetme pratiğiyle deneyimlediler.
Hazırladığımız Demokratik Mücadele Programı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan 3 aylık bir program. Demokratik Mücadele Programının ilk aşaması bir aylık bir süreyi kapsayacak şekilde planlanmıştır.
Programımızın ilk aşamasında saldırıya maruz kalan, hedef alınan Iğdır, Kars, Batman, Siirt gibi il merkezleri Eş Genel Başkanlarımız ve beraberindeki heyetler tarafından ziyaret edildi; Diyarbakır’da saldırıya uğrayan diğer kurumlar ziyaret edildi ve görüşmeler yapıldı. Bu ziyaretlerde ilgili kesimlerin görüş ve önerileri alındı, karşılıklı istişarelerde bulunuldu.
Programımızın ikincisi aşaması Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşüdür. Bu eylem 15-20 Haziran tarihleri arasında olacak şekilde planlanmıştır. Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşümüz biri Edirne diğeri Hakkari olmak üzere iki koldan başlayıp Ankara’da sonlanacaktır.
Türkiye’nin coğrafi olarak birbirine en uzak iki yakası olan Edirne ve Hakkari’nin sorunlarının ancak ortak mücadeleyle çözülebileceğine inanıyoruz. Edirne ve Hakkari aynı zamanda halklar arasında eşit/özgür kardeşliği pekiştirmenin adı ve siyasi sembolleridir bizim açımızdan. Edirne’den Hakkari’ye bir toplumsal mücadele kuşağı oluşturuyoruz. Edirne ve Hakkari’den başlayan ve Ankara’da buluşacak iki yürüyüş kolu yerel halkların, ülkedeki kimliklerin ve inançların tümünün yaşadığı sorunları kesecek bir siyasi rotaya işaret etmektedir.
Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın rehin tutulduğu Edirne Cezaevi önünde start verilmesinin amacı; cezaevlerindeki siyasetçiler, gazeteciler, aydın ve yazarlar ile cezaevlerindeki hak ihlallerine ve Meclis’te yaşanan son darbeye dikkat çekmektir. Hakkari ise Kürt sorununun demokratik barışçıl çözüm iradesini göstermek için tercih edilmiştir.
15 Haziran’da Hakkari’den başlayacak yürüyüş Van, Amed, Adana güzergahını takip ederek 19 Haziran’da Ankara’ya ulaşacaktır. Edirne’de başlayacak yürüyüşte ikinci durak olarak İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakalarında devam edecektir. 16-17-18-19 Haziran İstanbul’un 3 bölgesinde kurumsal ziyaretler, işçi-emekçilerle fabrika ve atölyelerde buluşmalar ve halk buluşmaları gerçekleştireceğiz. İstanbul’dan çıkan yürüyüş kolu 19 Haziran’da İstanbul’dan yola çıkarak 20 Haziran’da Ankara’da olacaktır. Amed, Serhat, Çukurova gruplarımız Hakkari yürüyüş koluna dahildir. Ege, Karadeniz ve Marmara bölgeleri de Edirne Kolu Yürüyüşü içerisinde yer almaktadır.
Yürüyüş boyunca eylem ve etkinliklerimiz kent merkezlerindedir ve şehirlerarası yollarda yürümek gibi bir yöntemimiz yoktur. 20 Haziran günü Ankara’da buluşacak olan Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşünün her iki kolunun katılımcılarıyla kitlesel bir açıklama yapılacak, yerelin talepleri ve beklentileri Ankara’da bütün yürüyüşçülerin katılımıyla kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
“Kürt’e düşmanlıkta sınır tanımıyorlar”
Sözcü Günay, Kürt düşmanlığının sınırları aştığını kaydetti.
Günay, “Bu darbeci anlayış her yerde halklarımıza saldırıyor, Kürtlere düşmanlıkları sınır tanımıyor. Sınırları aşan bir Kürt düşmanlığı var. Üstelik bu saldırganlıklarını da insanlığa karşı suç işleyerek yapıyorlar. AKP-MHP iktidarının işgal ettiği Efrin’den her gün cinayet, taciz, tecavüz haberleri geliyor” diye konuştu.
“En son Melek Nebih Xelil isimli bir genç kadın AKP’nin desteklediği ÖSO’ya bağlı gruplarca kaçırıldı, tecavüze uğradı ve maalesef katledildi” diyen Günay, katliam ve suçlardan çeteleri Efrin’e saldırtan siyasi iktidarın sorumlu olduğunu ifade etti.
Efrin’de kadınlara yönelik binlerce benzer saldırıların gerçekleştiğini belirten Günay, “Suriye savaşının başından beri barış içinde yaşayan Efrin, AKP’nin saldırılarından sonra adeta çetelerin insanlığa karşı suç işledikleri bir alana dönüştü. Her türlü yağmayı, talanı, cinayeti, taciz ve tecavüzü bir iktidar aracı olarak kullanıyorlar” dedi.
Günay, şöyle devam etti:
“Bu anlayış gittiği her yerde benzer suçlar işliyor. En son BM tarafından yayınlanan bir raporda AKP’nin desteklediği grupların Libya’da da benzer talan ve yağma suçları işlediklerini tespit etti. Tıpkı Efrin’de, Serêkaniyê'de, Girê Spi'de yaptıkları gibi.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın