Sedat Peker bu defa da Süleyman Soylu’yu hedef aldı
Haber Merkezi - Sedat Peker, son videosunda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, “Sen 'Sedat Peker'e dosya hazırlıyorlar, tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim' demedin mi; koruma polisimi sen vermedin mi?” diye sordu. Soylu ise "aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini biliyordum" diyerek iddialara yanıt verdi.
Hakkında "organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak" suçlamasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker, bugün sosyal medya hesaplarından yeni bir video yayınladı.
Peker bu videoda da konuşma yaptığı masaya mesaj içeren bir görtüntü vermeyi ihmal etmedi.
Masada, sokak lambası kabının yanına bu defa beyaz tesbihin yerine kırmızı tespih tercih ettiği görüldü. Yine Mario Puzo’nun “Aptallar erken ölür” kitanı yer aldı.
“Barış akademisyenlerinden özür diliyorum”
Barış Akademisyenlerine yönelik ölüm tehdidi içeren konuşmasıyla ilgili önceki videoda “biz teröre destek için bunu yazmadık desinler o zaman ben özür dileyeceğim” dediğini hatırlatan Peker, “Bazı akademisyenler televizyonda teröre destek vermek için yazmadıklarını söyledi. Bu nedenle kötü bir hayvanlık yaptık, o dostlardan özür diliyorum” dedi.
“Süslü Sülo” dediği Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan Peker, “Bugün size Temiz Süleyman'ı anlatacağım" diye başladığı konuşmaya şöyle devam etti:
“Benle ilgili bir Tweet atmış, pislik demiş, suç örgütü lideri demiş. Ancak bundan önce bir çok kişinin sorduğu bir soru var. Madem bunları biliyordun neden anlatmadın. Ben neden şimdi anlatıyorum? Demek ki insan bazen imkanlar oluşmadığı için, kendi düzeni bozulmasın, sevdikleri sıkıntıya girmesin diye bildiklerini anlatmıyor. Ben size Mesih olduğumu mu söyledim? Sizi kurtarmaya geldim, beklenen kurtarıcı benim, ben size böyle bir şey dedim mi? Benim kendi meselem var. Bir baba çocuklarının, eşinin yüzüne baktığında ben sizin şerefinizi koruyabildim onurunu yaşamak ister. Benim meselem bu. Silivri Emniyet Müdürü neden intihar etti? Arkadaşları ve Soylu biliyor. Söyleselerdi onları sürgüne gönderecekti. İnsanlar, sevdikleri sıkınıtıya girdiğinde anlatır. Benim gibi hayatı planlar üzerine geçen biri aklını tatile gönderebilir. Bazı namussuzlukları o an söyleyemiyorsunuz. Ben size mesihim diye mi geldim?”
İlk videodan sonra kendisinde hatırı geçen çok fazla insanının aradığını söyleyen Sedat Peker, ''Hepsine ters yaptım. Benden uzak durun, benim başıma felaketler gelecek" dediğini söyledi.
"Bizim temiz Süleyman var"
Bir arkadaşının daha önce kendisini arayarak, "Bizim Süleyman Soylu'nun üzerine çok geliyorlar. Sen çıkıp bir şeyler söyler misin?' dedi. Ben de olur dedim" dediğini söyleyen Peker, Türkiye'de mafya babalarının adam sayısı başlıklı haberlere kırıldığını belirtti.
Peker, "Biz pastane açılışını 30 bin kişiyle yapıyoruz. Biz bu vatanın fedaileriyiz" diye konuştu.
Kendi çevresindeki insanların Süleyman Soylu'ya, "Reis’in kulağına birşeyler geliyor. Bu İstanbul'da bir sorun var" demesi üzerine Soylu'nun "İstanbul'u ben yönetemiyorum. Berat yönetiyor" dediğini iddia eden Peker, bu yaşananı yalan makinesi yöntemiyle anlaşılacağını söyledi.
Hakkında soruşturma dosyası hazırlandığı bilgisini kendisine firar etmeden önce bir cenazede Süleyman Soylu'nun elemanının verdiğini öne süren Peker, Bakan Soylu ile ilgili şu iddialarda bulundu:
"Bizim temiz Süleyman var, Sayın İçişleri Bakanımız. Bir arkadaş aradı dedi ki, ‘Süleyman Bey'in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyecek, arkadaş kusura bakmasın.’ Bizim temiz Süleyman bir tweet attı, ‘Suç örgütü liderini takipteyiz’ tamam. Millet buna biraz daha saldırınca ertesi gün ‘Pislik, mafya lideri’ dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. İnsanın yalan söyleyip söylemediği her şeyinden belli oluyor. Ben zaten delilleriyle anlatacağım. Namus sahibiysen konuş ya, Berat Bey'e sen beni düşman etmedin mi? Akrabam Reşat Hacıfazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Ya sen değil miydin DYP'nin başına ulaşmak için, seni kongrelere almıyorlardı, yanında kim var bakın, benim arkadaşlarım, akrabalarım. Onlar senin yanında değil miydi? Benim akrabam gelip ‘Reis'in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul'da sorunlar var' dediğinde, ‘İstanbul'u ben yönetmiyorum, Berat yönetiyor’ dedin mi, demedin mi? ‘O yaptırıyor her şeyi’ dedin mi demedin mi? ‘Sedat Peker'in akrabası, bir cenazedeyiz, telefon sinyalleri var, cenazede görüştük, sen demedin mi ‘Sedat Peker'e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim’ demedin mi? Senin bu dünyada hep yıldızın parlak olacak."
“Tayyip abinin altını oyduğunu herkes biliyor”
“Ey Süleyman ey, temiz Süleyman, aslan Süleyman” diyen Peker “Tayyip abinin altını oyduğunu herkes biliyor. Tayyip bey siyaseti bıraksın ben de bırakacağım. O kada küfür ettin, o kadar hakaret ettin. Bu dünya böyle. Kim kötü laf söyler kıymetli olur” şeklinde konuştu.
Soylu'nun isitfasından bir günce robot hesaplar tarafından destek tweetlerinin hazırlandığını iddia eden Peker, "Bizim temiz Süleyman'ın istifa olayı var ya. Bir gün evvel robot hesaplardan tweetler hazırlandı; o 1 milyon 300 bin tweet var ya... Sen de biliyorsun, benim kardeşim gibi o çocukların hepsi, benim destek olduğun haber portalları da sana destek oldular" diye konuştu.
Soylu’dan yanıt
İçişleri Bakabnı Süleyman Soylu da Twitter'dan yaptığı açıklama ile Peker’in iddialarına yanıt verdi.
"Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum” diyen Soylu, açıklamasında muhalefet parti liderlerini hedef alarak, "Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve 'şereflice' siyaset malzemesi haline getiren nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var. Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var" dedi.
Soylu, muhalif gazeteleri de hedef alarak "Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa Fetö'nün sosyal medya ağı var. Nasıl olsa Hdpkk'nın tam desteği var. Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var" açıklamasını yaptı.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın Yalıkavak Marina için "Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır" sözlerine de yanıt verirken, Sözcü yazarı Saygı Öztürk'e yönelik, "İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır" dedi.
Soylu, "Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil" dedi.
Soylu'nun açıklaması şöyle:
"Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum... Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pek çok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol.
Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve ‘şereflice’ siyaset malzemesi haline getiren nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var. Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa Fetö'nün sosyal medya ağı var. Nasıl olsa Hdpkk'nın tam desteği var. Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var."
Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için...
‘Milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım’
İddiana, iftirana gelince... Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul'daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa'daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım.
Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah'a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir. Aziz milletimize saygılarımla.
Not: Bu süreçte ‘belki dil sürçmesidir’ diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.”
Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.
— Süleyman Soylu | Maske😷 Mesafe↔️ Temizlik🧼 (@suleymansoylu) May 13, 2021
Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği... pic.twitter.com/4rqfYDZmc0