DEM Parti ve HÜDA PAR'dan devlete çağrı

Haber Merkezi – DEM Parti ve HÜDA PAR, 1930 yılında Van’ın Erciş ilçesindeki Zilan Deresi’nde yaşanan ve binlerce Kürt'ün öldürüldüğü Zilan Katliamı’nın yıldönümünde mesaj yayınladı. Partilerin mesajlarında katliamla yüzleşilmesi çağrısında bulunuldu. DEM Parti, “Zilan Katliamı, Türkiye Cumhuriyeti tarafından resmî olarak tanınmalı” derken, HÜDA PAR ise “Devlet, Zilan Katliamı ile yüzleşmeli, mağdurlardan resmî olarak özür dilemeli ve hakların iadesi yönünde somut adımlar atmalıdır” ifadelerini kullandı.

DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu Eşsözcüsü Yüksel Mutlu adına yapılan açıklamada, “Hakikati inkâr eden bir sistemin barış üretmesi mümkün değildir. Adalet, unutarak değil; yüzleşerek inşa edilir. Zilan’ı unutmadık” denilerek katliamın aydınlatılması çağrısında bulunuldu.

“Zilan Katliamının 95. Yılında hatırlıyoruz, yüzleşme çağrımızı yineliyoruz” başlığını taşıyan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

13 Temmuz 1930’da, Zilan Vadisi’nde binlerce insan katledildi. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, bombalarla, makineli tüfeklerle yok edildiler. Evler yakıldı, köyler haritadan silindi, hayatta kalanlar sürgüne zorlandı. Zilan Katliamı, Kürt halkına yönelik sistematik imha ve inkâr politikasının en ağır örneklerinden biridir.

Bugün üzerinden 95 yıl geçmiş olmasına rağmen, katliamla ilgili hiçbir resmî yüzleşme yapılmamış, devlet katliamın adını dahi anmamıştır. Katliamın gerçekleştiği coğrafyada ne bir hafıza taşı, ne bir özür, ne de adaletin izi vardır. Ancak halklarımız, tüm yok sayma politikalarına rağmen bu hakikati belleğinde taşımaya devam etmektedir.

"Zilan Katliamı, Türkiye Cumhuriyeti tarafından resmî olarak tanınmalı"

DEM Parti olarak, yürüttüğümüz Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin temel yapı taşlarından birinin geçmişle yüzleşmek olduğunu vurguluyoruz. Zilan, sadece Kürt halkının değil, bu topraklarda eşit ve özgür bir yaşam isteyen herkesin ortak hafızasında yer alan büyük bir yara ve aynı zamanda ortak bir sorumluluktur.

Bu bağlamda;

  • Zilan Katliamı, Türkiye Cumhuriyeti tarafından resmî olarak tanınmalı ve halktan açık bir özür dilenmelidir.
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde bağımsız ve kapsayıcı bir Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.
  • Zilan Vadisi, bir hafıza ve yüzleşme mekânı olarak korunmalı; imha edilen köylerin, yok sayılan yaşamların izleri onarıcı bir yaklaşımla görünür kılınmalıdır.

Hakikati inkâr eden bir sistemin barış üretmesi mümkün değildir. Adalet, unutarak değil; yüzleşerek inşa edilir. Zilan’ı unutmadık.”

HÜDA PAR: Devlet yetkililerini bu tarihî sorumlulukla yüzleşmeye davet ediyoruz

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan mesajda ise Zilan Katliamı ile yüzleşilmesi ve mağdurlardan özür dilenmesi çağrısında bulunuldu.

“Katliam, dönemin devlet aklı tarafından başarı olarak sunulmuştur”

Açıklamada, “Ferik Salih Omurtak komutasındaki 9. Kolordu tarafından yürütülen bu askeri harekât, dönemin hükümeti tarafından alınan 8692 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla başlatılmış; köyler yakılmış, mallara el konulmuş, kadın-çocuk demeden on binlerce insan acımasızca katledilmiştir. Cumhuriyet gazetesi, 16 Temmuz 1930 tarihli nüshasında, bu vahşeti ‘Zilan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur’ manşetiyle duyurmuş; katliam, dönemin devlet aklı tarafından ‘başarı’ olarak sunulmuştur” ifadelerine yer verildi.

“Devlet, Zilan Katliamı ile yüzleşmeli”

Açıklamanın devamında, katliam ile yüzleşilmesi gerektiği belirtilirken şu ifadelere yer verildi:

“Zilan Katliamı başta olmak üzere, 1925-1950 döneminde yaşanan tüm hukuk dışı uygulamalar ve katliamlar açıklığa kavuşturulmalıdır.

Devlet, Zilan Katliamı ile yüzleşmeli, mağdurlardan resmî olarak özür dilemeli ve hakların iadesi yönünde somut adımlar atmalıdır. Cezasızlık zırhı kaldırılmalı, bu tür katliamları planlayan ve uygulayan zihniyetle yüzleşilmelidir. Arşivler açılmalı, hakikat komisyonları kurulmalı ve tarihsel adalet tecelli ettirilmelidir.”

Açıklamada son olarak, “Zilan’da hayatını yitiren tüm mazlumları rahmetle anıyor; insanlık vicdanı ve adalet adına, devlet yetkililerini bu tarihî sorumlulukla yüzleşmeye davet ediyoruz” denildi.