Sabah: DARBE PLANINI BİZE ÖKSÜZ TEBLİĞ ETTİ
Darbe girişimi sonrası İzmir’de tutuklanan bir general gizli tanık oldu. Darbeden bir hafta önce Ankara Çukurambar’da FETÖ imamı Adil Öksüz ve Orgeneral Akın Öztürk’ün de yer aldığı bir toplantı yaptıklarını söyleyen general: Darbe, bize “bu işin sonu selamet ve zenginlik” denilerek tebliğ edildi.
"Telefonlarımızı evde bırakıp, şort-tişörtle gittik"
"Çatışma çıkar" dedim, "Sen merak etme çıkmaz" dediler
"Planları yazılı olarak vermeden sözlü olarak ve bir kere anlattılar"
"Çukurambar'daki villaya kapalı bir minibüsle götürüldük"
Darbe planı bana anlatıldığında, itiraz ettim ve 'çatışma çıkar' dedim. Bana, 'sen merak etme, çatışma falan çıkmaz, bütün komutanları ikna ederiz. Bir tek Hava Kuvvetleri Komutanı sorun çıkarır. Onu da kendi yöntemlerimizle hallederiz. Bütün tedbirleri aldık' dediler. Bize örgüte girerken ettiğimiz yemini hatırlatıp, FETÖ'nün ailemizden bile önce geldiğini söyleyerek, 'bu işin sonuna selamet, huzur mutluluk ve zenginlik olacaksınız' dediler. Tebliğ edilen görevlendirmeler sonrası da tekrar aynı minibüslerle Ankara'daki belirle noktalara bizi bıraktılar.
Yeni Şafak: IŞİD İÇİNDE FETÖ TİMİ
MİT TIR'larına operasyon yapıp Türkiye'yi 'IŞİD destekçisi' diye yaftalamaya çalışan Gülen ve teröristleri, sadece PKK ile değil IŞİD'le de ortak çalıştı. Kuzey Irak'taki okulları üzerinden IŞİD'e militan gönderen FETÖ, örgütteki tugayların birine ciddi manada sızdı. O teröristlerden birinin izine Yeni Şafak ulaştı
15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler, ABD destekli Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ihanette hiçbir sınır tanımadığını ortaya koyuyor. Milletin, üniformalı teröristleri destansı bir direnişle püskürtmesinin ardından boş durmayan örgüt, 'Öcalan' merkezli kışkırtma için sözde 'Irak imamı' Nurettin Aytuğ'u PKK'nın iki önemli ismiyle Süleymaniye'de buluşturdu ve “Öcalan İmralı'da öldürüldü” şayiasını yaymaya çalıştı. Darbe girişiminin henüz sabahında 'İmralı' yalanıyla PKK'yı harekete geçirmeyi amaçlayan FETÖ'nün, bir yandan da IŞİD içinde örgütlenmeye çalıştığı ortaya çıktı. Elde edilen şok bilgilere göre FETÖ, Türkiye'yi kana bulayan IŞİD'in içindeki bir tugayda oldukça etkin durumda.
Hürriyet: YÜZÜNE SORUNCA “HAYIR” DEDİ
Kanlı darbe girişiminden sonra en çok konuşulan konulardan biri de Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve komutanların yakın çevresinde çalışan yaverler, özel kalem müdürleri ve emir subayları gibi görevlilerin FETÖ’cü çıkmalarıydı. Devlet büyüklerinin en yakın çalışma ekibine bu atamaların nasıl yapıldığı sorusu en sık sorulan soruydu. Cumhurbaşkanı’nın yaverleri nasıl seçiliyor, nasıl atanıyor? Necdet Paşa’dan bu prosedürü de öğrendim...
15 Temmuz kâbus gecesinde Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarına ulaşamayan siyasi yetkililerin en çok aradıkları isimlerin başında bir önceki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel geliyor. Özel’in temas kurduğu Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar’ın televizyonda konuşmasının Türk Silahlı Kuvvetleri ve kamuoyunun hiyerarşi dışında bir kalkışma olduğunu anlamasındaki payı büyük.
Necdet Paşa o gece, siyasi yetkililerin talepleri üzerine yoğun bir telefon trafiğine başlıyor. Genelkurmay Başkanı’na, 2. Başkan’a, Kara Kuvvetleri Komutanı’na, Jandarma Genel Komutanı’na, 2. Ordu Komutanı’na, Ege Ordu Komutanı’na, 4. Kolordu Komutanı’na ulaşamıyor. Başbakan Binali Yıldırım’ın Özel Kalemi, Necdet Paşa’yı arıyor ve Başbakan’ın bir ricasını iletiyor. Başbakan Yıldırım’ın ricası, Necdet Paşa’nın televizyonda konuşması. Ümit Dündar Paşa’ya ulaşıyor. Özel Kuvvetler Komutanı’yla konuşuyor.
Birgün: TÜM MUHBİRLERE ÇALIŞMA KOLAYLIĞI
Torba yasa ile imzasız ihbarcılık yasalaştırıldı. Bu tasarıyla yürütülen soruşturmalardan bürokratlara tazminat davası açılmasının yolu da kapatılıyor. İçişleri Bakanlığı, “Vatandaşın şikâyet hakkını da düşünmeliyiz’’ derken CHP düzenlemeye “Muhbirlik sistemi yasal bir sisteme kavuşuyor’’ sözleriyle itiraz etti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin darbe girişimi sonrasında sık sık dillendirdiği ‘ihbar’, ‘ifşa’ çağrıları Meclis’te karşılığını buldu. 15 Temmuz sonrasında cadı avına dönen operasyon sonrasında teşvik edilen ihbarcılık, hükümet tarafından yasal bir kılıfa kavuşturuldu. Ayrıca soruşturmalarda müfettişlerin ve bürokratların tazminata mahkum olmasının da yolunu kapatıyor.
‘Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması’ hakkındaki kanunda değişiklik yapan Torba Yasa Tasarısı’nda ihbar konusunda da düzenleme yapıldı. Buna göre muhbirin adı ve adresi bulunmadığı, somut belgelere dayanmadığı gerekçesiyle işleme konulmayan ihbar mektuplarıyla sonuç alınmasına olanak sağlanırken teftiş ve denetim elemanlarına yürüttükleri işlemlerden dolayı tazminat davası açılmasının da yolu kapatıldı.
Cumhuriyet: BİR TEK HRANT BİLMİYORDU
Dink cinayeti davasında polis Mumcu: MİT ve Jandarma İstihbarat hiçbir şey yapmadı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin de yargılandığı davada dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü çalışanı polis Özkan Mumcu’nun çapraz sorgusu yapıldı. Mumcu, Dink’in öldürüleceğinden bir tek Hrant Dink’in haberinin olmadığını belirterek, “Dink cinayeti tasarlanırken MİT ve jandarma istihbarat hiçbir şey yapmamış” dedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü çalışanlarından polis Özkan Mumcu’nun çapraz sorgusu yapıldı. Mumcu, Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nun, “MİT, Yasin Hayal’in faaliyetleri ile ilgili size bilgi veriyor muydu” sorusuna, “MİT’in Yasin Hayal’in ne yaptığına dair bir bilgileri yoktu. Daha önceden cihat bölgeleri ile iletişime geçmiş biri Yasin Hayal, cezaevinden çıkıyor, McDonalds’ı bombalamış, altı kişiyi yaralamış, yani her an eyleme geçebilir. Biz bu nedenle, daha Dink konusu yokken bu kişiyi takip ediyoruz. Biz de Hayal’in telefonlarını dinliyoruz, fiziki takip yapıyoruz ‘Hayal yeniden saldırı yapar mı’ diye. Bu sırada Erhan Tuncel’den Dink cinayeti tasarısı bilgisi geliyor. Rapor hazırlıyoruz. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne aktarıyoruz. Böyle bir şahısla ilgili çalışma yaparken Jandarma İstihbarat ne yapmış? Telefon dinlenmemiş, fiziki takip yapılmamış. MİT de takip etmemiş, fiziki takip yapmamış. Cinayet tasarısından bir tek Dink’in haberi yok. Herkesin bildiği ortamda MİT bilmiyor. Ne soruşturmaya ne de kovuşturmaya konu bu durum” diye yanıt verdi.
Habertürk: KPSS’DE İLK DALGA
Ankara Savcısı Yücel Erkman, 2010 KPSS’nin “Genel Yetenek” ve “Genel Kültür” sınavlarına ilişkin kritik bir adım attı. Kamuya yerleştirilen ve sınav sorularını önceden elde ettiği belirlenen 10 bin 151 kişinin listesi, memuriyetten atılmaları için Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilecek
ÖSYM Yürütme Kurulu, 2010 KPSS’de kopya çekildiği iddiaları üzerine, 17 Eylül 2010’da toplanarak, Eğitim Bilimleri Testi’nin iptaline karar verdi. Ancak Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavları iptal edilmedi. İptal edilen Eğitim Bilimleri Testi’nden 100 ve üzeri soruya doğru cevap veren 3 bin 227 adaydan önemli bölümü, tekrarlanan sınava girmedi. Bu adaylar, Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinden aldıkları puanla memur oldu.
Başsavcılık bu sınava ilişkin soruş- turma başlattı. Bu soruşturma devam ederken, bir aday Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavlarının iptali için dava açtı. Mahkeme davayı reddetti. Danıştay 12. Dairesi ise ret kararını bozdu. Yeniden yapı- lan yargılamada Ankara 1. İdare Mahkemesi, söz konusu 2 testi de geçen ay iptal etti. Kararda, soruların sınavdan günler öncesinde sızdırıldı- ğının sabit olduğu belirtildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın