Ankara'da üçlü zirve gerçekleştirilecek
Haber Merkezi - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Astana formatında 5'inci Üçlü Zirve Toplantısı, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in katılımıyla 16 Eylül Pazartesi günü Ankara'da gerçekleştirilecek.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Astana formatında 5'inci Üçlü Zirve Toplantısı'nın Ankara'da gerçekleştirileceği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Zirve toplantısında, İdlip başta olmak üzere, Suriye'deki gelişmelerin değerlendirilmesinin yapılması, ilaveten çatışma ortamının sona erdirilmesi, mültecilerin gönüllü̈ geri dönüşleri için gereken şartların temini ile kalıcı bir siyasi çözümün tesisi amacıyla önümüzdeki dönemde atılacak müşterek adımların istişare edilmesi amaçlanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın, zirve vesilesiyle mevkidaşlarıyla münferit görüşmeler gerçekleştirerek, ikili ilişkilerin yanı sıra güncel bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunmaları da öngörülmektedir."
Öte yandan dün akşam Dolmabahçe'deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde Reuters'a değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Üçlü Zirve Toplantısı hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Pazartesi günü Ankara'da yapacağımız bu İdlib zirvesini Çankaya'da yapacağız. Bu zirvede gerek Rusya gerekse de İran'la ikili görüşmelerimiz olacak. Ondan sonra bir de tabii üçlü görüşmemizi yapacağız. Ardından da basın toplantımızla aldığımız kararları birlikte açıklayacağız. Buradaki bütün beklenti anlık ateşkesler değil. Bir buradaki göçü sona erdirmek bu çok önemli. İkincisi ateşkesi burada temin etmek. Üçüncüsü terör örgülerini ciddi manada kontrol altına almak. Eğer, burada bu ateşkesi sağlayamazsak ki bunca insan ölüyor şu ana ana kadar yüzlerce bini aşkın insan öldü. Bunlar sivil. Diğer taraftan artık göç kuzeye doğru, kuzeybatıya doğru başlamış durumda. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu göçe şu anda devam eden İdlib halkını AFAD ve Kızılay'la destekliyoruz. Onlara her türlü yardımı ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu Türkiye yapıyor. Batı'nın böyle bir derdi yok ama biz bunu yapmaya da devam etmek durumundayız. Fakat, şu anda 3 milyon 600 bin mülteciyi evinde barındıran Türkiye oradan gelecek milyonlarca insanı da alamaz. Bunun altından biz kalkamayız. Onun için biliyorsunuz yaptığım bazı açıklamalar var. Batılı dostlar bundan rahatsız oluyorlar ama kusura bakmasınlar. 'Gerekirse kapıları açmak durumundayız.' dedim. Niye? Taşın altına elinizi sokmuyorsunuz. Biz 40 milyar dolar şu ana kadar harcama yaptık."