Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan "Karadeniz'deki doğalgaz sahada yeni rezervi cumartesi açıklayacağız" dedi. TTB'ye de tepki gösteren Erdoğan, “çoklu baro” benzeri bir model üzerinde çalışacaklarını söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs önlemleri nedeniyle verilen 7 aylık aranın ardından AK Parti Grup Toplantısı'nda ilk kez katılan Erdoğan, "TBMM'de yeni dönemde bizi çok önemli gündem bekliyor. Yeni düzenlemelerle ilgili kapsamlı çalışmalar yapıldı. Yeni çalışmaları titizlikle takip ediyoruz. Meclis'in çalışma safhalarında hepinizden aktif katılım bekliyoruz. Milletvekillerimiz yasama görevi yanında milletimizle yürütme arasında en güçlü bağlardan biri olmayı sürdürüyor” dedi.
Erdoğan, bütçeden yargı reformu paketlerine, askerlikten sosyal medyaya kadar pek çok hususu içeren yeni düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir çalışma yapıldığını anlatan Erdoğan, "Milletimizin beklentilerine cevap verecek kanunların hazırlıklarını titizlikle takip ediyoruz. Komisyonlardan Genel Kurul aşamasına kadar Meclisin tüm çalışma safhalarında her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli işimizin yasama olduğunu unutmadan, vaktimizin ve enerjimizin kahir ekseriyetini burada kullanmalıyız" diye konuştu.
“Suriye'de sınırlarımızın güvenliği konusunda geri adım atmayacağız”
Meclis'in tatilde olduğu ağustos ve eylül aylarında, çalışmalarını kesintisiz devam ettirdiklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kriz bölgeleriyle ilgili hususlarda tüm taraflarla sık sık görüşerek diplomasi kanallarını etkin şekilde kullandı. Suriye'de sınırlarımızın güvenliği konusunda geri adım atmayacağımızı her görüşmede açıkça dile getirdik. Doğu Akdeniz'de ülkemizin haklarını gözetmeyen hiçbir planın olmayacağını duruşumuzla gösterdik. Oruç Reis gemimiz bakım çalışmalarının ardından yeniden Akdeniz'deki görevine döndü. AB ve NATO'daki görüşmelerde sözlerini tutmayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'ne hak ettiği cevapları sahada vermeye devam edeceğiz.”
Dünya liderleriyle yapılan çok sayıda telefon ve telekonferans görüşmesinde, bölgedeki ve küresel düzeydeki meseleleri değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, özellikle Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Azerbaycan gibi kriz bölgeleriyle ilgili konularda, tüm taraflarla sık sık görüşerek, diplomasi kanallarını etkin şekilde kullandıklarını ifade etti.
“Suriye'de yeni insani trajedilere izin vermeyeceğimizi, sınırların güvenliği konusunda asla geri adım atmayacağımızı her görüşmede açıkça dile getirdik” diyen Erdoğan, “Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını, hukuklarını, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme şansı yoktur” diye konuştu.
“Cumartesi yeni rezerv miktarını açıklayacağız”
Bölgede sondaj yapan Yavuz gemisinin, bir süredir yürüttüğü çalışmayı bitirip bakım için limana yanaştığına işaret eden Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakımını müteakip yeni sondajlar için Akdeniz'e açılacak bu gemimizin güvenliğini donanmamız sağlıyor. Aynı şekilde Oruç Reis sismik araştırma gemimiz de bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla yeniden Akdeniz'deki görevine döndü. Barbaros Hayretin Paşa gemimiz ise Akdeniz'deki sismik araştırma çalışmalarına zaten devam ediyor. Avrupa Birliği ve NATO platformlarında yürütülen görüşmelerdeki sözlerini tutmayan Yunanistan'a ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz.
Ülkemizin sondaj filosuna kattığımız son gemi olan Kanuni, bakım çalışmalarının bitmesinin ardından, Karadeniz'deki görevi için yola çıktı. Önce İstanbul'a, ardından Zonguldak'a uğrayarak belirlenen sondaj sahasına ulaşacak Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de müjdeli haberler bekliyoruz. Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin haberi milletimizi adeta sevince boğmuştu. Bu gemimizin halen süren sondaj çalışmalarından yeni müjdeler geliyor. İnşallah Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek, hem çalışmaları bizzat yerinde görecek, hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız."
TTB'ye sert tepki: Teröristten şifa beklenir mi?
"Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere diğer meslek kuruşlarındaki sorunlar da artık tahammül edilmez seviyeye ulaşmıştır” diyen Erdoğan, sözlerine şunları ekledi:
"Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tabipler Birliği gibi önemli bir kuruluşun başına geçebiliyor? Bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir, bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına adeta el koyması hadisesidir. Nasıl bunlardan şifa arayacağız. Teröristten bu beklenir mi? Görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceği hükmü vardır. TTB, bunun gibi kimi meslek kuruluşları açıkça Anayasa'ya aykırı faaliyet içindedir. Her şeyden önce bu meslek kuruluşlarının yönetimi, söz konusu meslek mensuplarının tamamını temsil etmekten çok uzaktır."
Recep Tayyip Erdoğan, “Çoklu Baro Sistemi'nde yapıldığı gibi aynı çalışmayı TTB ve diğer meslek odalarında da yapmak durumundayız. Cumhur İttifakı olarak da çalışmayı başarılı şekilde sürdüreceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın neresinde bu şekilde hareket eden meslek kuruluşları var?” diyen Eroğan, “Türkiye'nin artık bu ayıptan kurtulmasının vakti gelmiştir. Bu adımı atmamız lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Tek tek her meslek kuruluşunda değişiklik için Meclis'imiz derhal harekete geçmelidir. Gereken hazırlıkların süratle yapılmasını istiyorum. Bunları en kısa sürede hayata geçirmeliyiz. Meclisimizin ilk konularından birisi bu olmalıdır. 'Türk' ve 'Türkiye' ismini haketmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını derhal almalıyız. TTB içindeki 'Türk' ifadesi zaten bunlara yakışmıyor, onlar zaten nefret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Bir müzakere 30 yıl sürer mi?”
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalara değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Onlar benim Azeri kardeşlerimin topraklarını işgal etmek suretiyle, onları ötelediler. Onlar topraklarını terk etmek durumunda kaldılar. Verilen mücadele nedir? 'Biz işgal altındaki topraklarımızı istiyoruz.' İstenen bu. ABD-Rusya-Fransa, hala oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor. Versenize işgal altındaki toprakları. Kendi topraklarında ne yapacaklarsa yapsınlar. Yapmanız gereken müzakereleri bitirip, toprakları sahibine vermektir. 30 yıldır bir müzakere sürer mi ya? Oturdular-konuştular-dağıldılar... 30 yıldır bunu yaptılar. Verin yahu. Bu kadar uzun sürecek bir iş değil. Vermediler! İş nereye geldi şimdi? İşte bu hale geldi. Şimdi Ermenilerle Azeri kardeşlerimiz mücadeleyi sürdürüyor. Bizi arayanlar da 'siz Suriye'den mücahitleri oraya götürdünüz.'... Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye varız, yine vereceğiz. Fransa'dan gelen silahları neden konuşmuyorsunuz? 'Suriye'den mücahitleri oraya götürdünüz'... Onların kendi topraklarında işi var, oraya gitmezler.”
Erdoğan, "Kapalı Maraş bölgesi, Kuzey Kıbrıs Türkünündür. Bunun böyle bilinmesi lazım" ifadesini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın