Erdoğan, "AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı" kapsamında gençlerle bir araya geldi. / AA
Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dedik ki bu işi aşmamız lazım. Oturduk askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işin değerlendirmesini yaptık ve terörsüz bir Türkiye'yi nasıl inşa edeceğiz dedik. Yapar mıyız bunu? Bütün arkadaşlarımız, 'Yaparız.' dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, bunun yanında hükümetimiz, kabinemiz hiç hafife almadan adım atacağız dedik, süratle Terörsüz Türkiye'nin adımını atalım dedik ve attık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da "AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı" kapsamında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde gençlerle bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinliğe katılan öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi Sıla Alkan'ın, "Terörsüz Türkiye bizim gençlere bırakacağımız en büyük mirastır' diyorsunuz. Bu sözünüzle tam olarak ne ifade etmek istiyorsunuz? Biz gençler açısından bu ne anlama gelmeli?" sorusunu cevaplandıran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dedik ki bu işi aşmamız lazım”
"Bu terör öyle sirayet etti ki üniversitelerimizin içinde, başta sizin üniversiteniz de olmak üzere, buralarda gençlerimiz sağlıklı bir şekilde okuma imkanı bulamadılar. Tabii halka baktığımız zaman Güneydoğu, Doğu Anadolu, buralarda terör acayip şekilde kan götürdü ve birçok insanımızı buralarda kaybettik. Dedik ki bu işi aşmamız lazım. Oturduk askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işin değerlendirmesini yaptık ve terörsüz bir Türkiye'yi nasıl inşa edeceğiz dedik. Yapar mıyız bunu? Bütün arkadaşlarımız, 'Yaparız' dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, bunun yanında hükümetimiz, kabinemiz hiç hafife almadan adım atacağız dedik, süratle Terörsüz Türkiye'nin adımını atalım dedik ve attık."
Erdoğan, "Parlamentodaki arkadaşlar da bu 'Terörsüz Türkiye' ile ilgili görevlerini üstlendiler ve bu çalışmaları süratlendirdik. Bu şekilde devam ediyor. Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor ve şu an itibarıyla da Güneydoğu'ya Doğu'ya artık bir sulh-u sükun gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz ve artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor” ifadelerini kullandı.
Ziya Gökalp'in "Asker Duası" adlı şiirini okudu
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuyan Anıl Toksöz, programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 28 yıl önce okuduğu bir şiir yüzünden cezaevine girdiğini aktararak, "Bu süreç sizin için neyin başlangıcı oldu? Eğer tabii siz de isterseniz bu güzel şiiri okuyabilir misiniz?" sorusunu yöneltti.
Bunun üzerine "Şimdi tabii bu genci kıramayız." diyen Erdoğan, Ziya Gökalp'in "Asker Duası" adlı şiirini okudu.
Erdoğan, bunun Ziya Gökalp'le eş anlamlı da söylenen bir şiir olduğuna dikkati çekerek, "Ama buna rağmen, ne olursa olsun kimin okuduğu önemli. Oradan yaklaşılarak hemen dava açıldı. Hayırlısıyla biz de cezaevine gittik ama bak oradan çıktık. Fazla sürmedi, 15 ay sonra siyasette kapılar bize farklı bir şekilde açıldı. Yeni bir dünya kuruldu ve Türkiye'de hamdolsun yeni bir dönemin kapıları açıldı" ifadelerini kullandı.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde okuyan bir öğrenci de soru sormak için söz aldı.
Öğrenci, "Sayın Cumhurbaşkanı'm çok teşekkür ederiz. Bizleri kırmayıp şiiri okuduğunuz için. Lakin taklitçi bir şahsiyet var. Aynı şiiri okumaya çalışıyor. Sizinle yarışmaya çalışıyor ama bilmiyor ki bunlar biraz zor. Müsaadeniz olursa hep birlikte o videoyu izletmek istiyorum." diyerek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Asker Duası" adlı şiirle ilgili bir konuşmasına ilişkin videoyu izletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, videoyu izledikten sonra, "Ama birbirine karıştı bu. Minareler mızrak oldu vesaire” ifadesini kullandı.
Stoltenberg ile mısır ve kestane anısı
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nün 3. sınıfında okuyan Atakan Alan, eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in yazdığı kitabında yer alan "Erdoğan'ın Stoltenberg'e mısır ikram etmesi"yle ilgili anısını paylaşmasını rica etti. Bunun üzerine Erdoğan, şunları aktardı:
"Stoltenberg'in İstanbul Dolmabahçe'de bir ziyareti olmuştu. Mısırla kestanenin de mevsimiydi. 'Mısırla tanışır mısın?' dedim. Baktım biraz zor tanışıyor, 'Ben çok severim. Sana da ikram edeyim.' dedim. Mısır kestanesiz olmaz. Arkadaşlara dedim ki 'Hemen mısır aldırın.' Kestaneyle beraber o gün orada bir mısır yedik fakat böyle hatıratına bunları zikredeceğini, oraya koyacağını nereden bileyim? Sağ olsun, var olsun. İyi bir insandı, hoş bir insandı. Onunla uzun yıllar beraber çalıştık ve temenni ederim ki inşallah Rutte de aynen Stoltenberg gibi bu süreci devam ettirir."
Kıyafetlerini Emine Erdoğan ile birlikte seçiyor
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Bölümü'nden Ayşe Kaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris ziyaretini anımsatarak, "Marmaris ziyaretinizde seçtiğiniz kıyafet kamuoyunda oldukça ilgi görmüştü. Giyim tercihlerinizde kendi zevkiniz mi belirleyici oluyor yoksa eşiniz Emine Hanım'ın tercihleri veya katkıları büyük mü?" diye sordu.
Erdoğan, soru üzerine öğrencilere seslenerek, "Bu kıyafetim nasıl, siz beğendiyseniz mesele yok” ifadelerini kullandı.
Eşi Emine Erdoğan'ın kıyafetleri noktasında katkılarına değinen Erdoğan, "Kravatımdan gömleğime kadar kendisiyle de istişaremi yaparak adımlarımı atıyorum. Bugüne kadar da pek yanılmadık, iyi gidiyor" diye konuştu.
Programın devamında İstanbul'daki gençlerle Erdoğan'ın gençlik yıllarına ilişkin soruların sorulduğu röportajlar da katılımcılara izletildi.
Haftada 3 gün basketbol oynuyor
İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde ikinci sınıf öğrencisi Nisa Uzun, Erdoğan'a, üniversite yıllarına dair soru sormak istediğini aktardı.
Uzun, "O yıllarda derslerinizin yanı sıra aktif bir şekilde siyaset ve futbolla da ilgilendiniz. Sizleri bu yoğun çalışma temposuna motive eden şeyler neydi? İkinci sorum efendim. Karşınızda 20 yaşında, kariyerinin başında, hedefleri olan Recep Tayyip Erdoğan olsaydı biz gençlere ne tavsiye verirdi?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da imam hatip okulunda okuduğu dönemde İstanbul Camialtı Spor Kulübünde amatör futbola başladığını, okul ile futbolu eş zamanlı ilerlettiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"İmam hatip okulunda eğitim öğretim, öbür tarafta amatör futbol ve üniversiteye başlayana kadar bu süreç devam etti. Üniversiteye başladığımda da bu defa İETT'ye bir transfer yaptım. Oradan nasibimizi de aldık. Hem evliliğimiz hem İETT'den aldığımız transferle birlikte yeni bir süreç amatör küme de benim için başladı. Fena değildik, başarılı bir futbolda sürecimiz oldu. Yaklaşık 14-15 sene futbola devam ettim. Bu 14-15 senelik futbol hayatımda siyasete hiçbir zaman ara vermedim. Siyaseti de aynen onunla beraber devam ettirdim. Şimdi artık futbol bizim için mazi oldu. Ama şimdi de haftanın 2-3 günü basketbol oynamak suretiyle yolumuza devam ediyoruz. Gençlik ve Spor Bakanı da benim takımda. İbrahim Kalın Bey karşı takımda. Başarımız iyi. Bazıları diyorlar, 'Size torpil filan.' 'Yok.' dedim. Benim torpille filan alakam yok. Ama basketbolda iyiyiz ve şu anda onu da başarıyla sürdürüyoruz. Şu anda basketbolda milli takımımız, biliyorsunuz iyi gidiyor. Dünya kupasına da gidecek gibi bir havamız var. Önümüzde Sırbistan maçı var. Bu üçüncü maçımızda da inşallah Sırbistan'ı da yenersek önümüz daha da açılacak."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın