Haber Merkezi - Türkiye'de, 15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbe girişiminin üzerinden dört yıl geçti. O gün İstanbul’da köprüler askerler tarafından trafiğe kapatıldı, Ankara’da savaş jetleri alçak uçuş yapıp Meclis’i bombaldı. Köprüde askerlerin teslim olduğu saatlerde sona eren kalkışma ile 15 Temmuz'u 16'sına bağlayan o uzun gece Türkiye'nin kaderini değiştiren bir zaman dilimi olarak kayda geçti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cep telefonu yayını üzerinden halkı darbeye karşı meydanlara çağırdı. Darbenin merkez üsleri İstanbul ve Ankara’da halk soğağa inerek tankları önledi. Sonuçsuz kalan kalkışma sonucunda 251 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 194 kişi yaralandı.
Darbe öncesi ve sonrasında Ankara’da yaşananlar
Darbe girişimi günü saat 16.16'da MİT Müsteşarlığına giden Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir subay, Fetullah Gülen Cemaati üyesi askerlerin Müsteşar Hakan Fidan'ı almak üzere kuruma saldırıda bulunacağını ihbar etti.
MİT yetkililerinin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'i telefonla bilgilendirmesinin ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan Genelkurmay Başkanlığına geldi.
Darbeci askerler karargahtaki hareketliliği gördüktan sonra, ertesi gün saat 03.00'te başlamasını planladıkları girişimi 15 Temmuz saat 20.30'a çekmeyi kararlaştırdı.
MİT Müsteşarı Fidan'ın Genelkurmay'dan ayrıldığı dakikalarda, karargahtan yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığında darbe hazırlıkları için toplanan 33 Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli Genelkurmay'a doğru otobüsle yola çıktı.
Dönemin Genelkurmay Stratejik Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, saat 21.00'de makam odasına girdiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'a, darbeyi tebliğ etti. Girişimi desteklemeyeceğini belirten Akar’ın elleri kelepçeyle bağlandı.
Bu sırada savaş uçakları, Ankara semalarında alçak uçuşa başladı. Polatlı 58. Topçu Er Eğitim Tugayı ve Topçu Füze Okulu, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayı, Beytepe Jandarma Eğitim ve Okullar Komutanlığı, Kara Havacılık Komutanlığı, Harp Okulları Komutanlığı, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki darbeciler de harekete geçti. Birçok tank, zırhlı personel taşıyıcı ve diğer araçlarla binlerce asker kışlaların dışına çıktı.
Dönemin Başbakanı Yıldırım'dan açıklama
Herkes askeri hareketliliği anlamaya çalışırken dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, saat 23.02'de televizyon kanallarına bağlanarak, bir kalkışma ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Akar, saat 23.03'te Akıncı Üssü'ne götürüldü. Derdest edilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nun da aralarında bulunduğu birçok general Ankara, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve bazı komutanlar ise İstanbul'dan alınarak Akıncı Üssü'ne götürüldü.
Emniyet Genel Müdürlüğü bombalandı, darbe bildirisi okutuldu
Şehir merkezinde bu olaylar yaşanırken F-16 savaş uçakları, saat 23.18'de Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığına bombaladı, 7 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.
16 Temmuz'un ilk saniyelerinde Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı da bombalandı, 44 polis yaşamını yitirdi, 36 kişi yaralandı.
Taarruz helikopterleri, Yenimahalle'deki MİT yerleşkesini ateş altına aldı, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan TRT'ye giden darbeci askerler saat 00.13'te canlı yayında Yurtta Sulh Konseyi adına darbe bildirisi okuttu.
Erdoğan halkı sokağa çağırdı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saat 00.24'te CNN Türk televizyonuna bağlandı. Görüntülü telefon aramasıyla kurulan bağlantıda Erdoğan, "Bu gelişme gerçekten Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait paralel yapılanmanın teşvik ettiği üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir" dedi.
Erdoğan’ın çağrısının ardından binlerce kişi Genelkurmay Başkanlığının çevresindeki İnönü Bulvarı ve Milli Müdafaa Caddesi ile Kızılay Meydanı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, AK Parti Genel Merkezi ve Jandarma Genel Komutanlığı civarı başta olmak üzere meydan ve caddelerde toplanmaya başladı. Kışladan çıkan askerlere tepki gösteren halk, kalkışma içerisinde bulunan askerlerle mücadeleye girişti.
Polatlı'da kışlalarından çıkarak Ankara'ya doğru hareket eden askeri araçların önünü kesen kitle, araçların bir kısmının kışlalarına dönmesini sağladı.
Kazan’daki Akıncı Üssü çevresinde toplananan halka ateş edilmesi sonucu 8 sivil hayatını kaybetti.
Yenimahalle'deki Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına saat 00.56'da 2, 01.08'de ise bir bomba daha atıldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde zırhlı araçlardan kitleye ateş açıldı. Burada da 10 kişi hayatını kaybetti, 39 kişi yaralandı.
Diyarbakır’dan takviye
ÖKK Grup Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi ve beraberindeki ÖKK askerlerini Diyarbakır'dan taşıyan uçak, darbe girişimine destek vermek amacıyla saat 01.13'te Etimesgut Havalimanı'na indi. Terzi ve ekibi, buradan helikopterlerle Gölbaşı'ndaki ÖKK karargahına hareket etti.
Ancak ÖKK'de görevli Astsubay Ömer Halisdemir, karargaha gelen Tuğgeneral Terzi'yi vurarak öldürdü. Fakat Halisdemir de Terzi'nin ekibindeki askerlerce vuruldu.
Meclis Kurulu toplandı
TBMM'de temsil edilen tüm siyasi partilerden milletvekilleri, Genel Kurul Salonu'nda saat 01.39'da toplandı.
Genelkurmay önünde toplanan, tanklar ve zırhlı araçların önünü kesen ve üstlerine çıkan halk, saat 02.21'de Genelkurmay'a girdi. Ancak askerlerden kitlenin üzerine ateş açıldı. Helikopterlerden de halkın üzerine ateş açılması sonucu 38 kişi hayatını kaybetti.
Saat 02.35'te F-16’lardan birinden Genelkurmay'a birkaç yüz metre mesafedeki Meclis’e bomba atıldı. Aynı dakikalarda, TRT Genel Müdürlüğü binasına giren askerler polisrece gözaltına alındı.
Darbeci pilotlarlar Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT tesislerine 4, TBMM'ye 2 bomba daha attı. TBMM'ye atılan bombalar 32 kişiyi yaraladı. Darbe girişiminin ardından yapılan tespite göre, Meclis'te yaklaşık 20 milyon liralık hasar meydana geldi.
Jandarma Genel Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve AK Parti Genel Merkezi civarındaki eylemler sırasında biri tankın üzerinden düşen, diğerleri ateşli silahlarla vurulan 14 kişi hayatını kaybetti.
F-16'ların birinden saat 06.19'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparka 2 bomba atıldı. Burada 15 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi yaralandı.
Sabah saatlerinde polis ve halk Akıncı Üssü'ne girdi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, saat 08.26'da helikopterle alınarak Çankaya Köşkü'ne gönderildi.
Darbe girişimine katılan askerler, sabah saatlerinde Genelkurmay karargahından çıkarak polise teslim olmaya başladı. Kısa süre sonra özel harekat polisleri de Genelkurmay kışlasına girdi.
Başbakan Binali Yıldırım, saat 12.57'de Çankaya Köşkü'nde kameraların karşısına geçerek, teşebbüsün bastırıldığını resmen duyurdu.
Darbenin diğer merkezi İstanbul’du
Darbe gecesi darbeciler önce şehrin 2 yakasını bağlayan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini saat 22.00 sıralarında tek taraflı trafiğe kapattı.
Sosyal medyada Ankara ve İstanbul başta olmak bazı şehirlerde patlama ve silah sesleri duyulduğu haberleri yer aldı. Bunun üzerine binlerce kişi köprülerin önüne toplanmaya başladı. Burada askerlerin açtığı ateş sonucu 4 kişi hayatını kaybetti.
Saat 22.30'da 90 asker, İstanbul Valiliği binasına girdi. Halkın toplanması ile askerler binayı terk etmek zorunda kaldı. Haliç Köprüsü'nde polis tarafından önü kesilen askerler gözaltına alındı.
Darbeci askerler, Atatürk Havalimanına giriş çıkışları saat 22.15 itibarıyla kapattı. Uçuş kontrol kulesini ele geçiren askerler, tüm uçuşları durdurdu. F-16 savaş jetleri ile havalimanı üzerinde alçak uçuş yapılarak yolcu uçaklarının iniş-kalkış yapmaları engellendi.
Saat 22.20 civarında ulaşan Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne giden askerler, polise "teslim olun" çağrısı yaptı.
Vatan Yerleşkesi'ne ulaşan askerler, polis ve halkın direnişi karşısında Topkule Kışlası'na geri döndü.
47. Piyade Alayından tam teçhizatlı ve mühimmatlı olarak saat 22.00-22.15 sıralarında hareket eden askerler, saat 23.15 sıralarında AK Parti İstanbul İl Başkanlığına girdi. Yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) ele geçirdi. Ancak kitle bu iki yerde de toplanıp askerlere tepki gösterdi.
Taksim Meydanı'na gelen noktaları kontrole başlayan askerler burada da halkın tepkisiyle karşılaştı. Bunun üzerine Hasdal Kışlası'ndan yine asker sevk edilmek istendi. Ancak halkın yolları kapatması nedeniyle asker sevkiyatı gerçekleşemedi.
Sabiha Gökçen Havalimanı
Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından 8 zırhlı araçla çıkan askerler, saat 23.30 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarına ulaştı. Buradaki trafik yoğunluğu ve halkın toplanmaya başlaması üzerine zırhlı araçların bir kısmı bariyerleri aşarak karşı şeride geçti ve buradan ilerlemeye devam etti.
Emniyet güçleri tarafından havalimanı nizamiyesine 100 metre kala zırhlı araçlar durduruldu. Polis ve kitlenin karşı koyması üzerine askerler saat 03.00 sıralarında yakalandı.
Erdoğan İstanbul’a geldi
1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, 01.00 sıralarında bir televizyon kanalına bağlanarak askeri kalkışmaya ilişkin "Bu, TSK tarafından desteklenen bir hareket değildir” açıklaması yaptı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 03.20'de uçakla İstanbul Atatürk Havalimanı'na geldi.
Burada konuşan Erdoğan, "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler" dedi.
Şırnak, Şiirt ve Dersim’de yaşananlar
Şırnak'ın Cizre ilçesinde TOMA ve zırhlı araçlarla yolları kapatan polisler, içerisinde eski Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da içinde bulunduğu zırhlı araçların geçişini engelledi.
Siirt Valiliğini ablukaya almaya çalışan, aralarında eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek'in de bulunduğu bazı komutanlar tutuklandı.
Dersim’in Hozat ilçesindeki 51. Motorlu Tugay Komutanlığı ve Pertek ilçesindeki 1. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığındaki tank ve zırhlı araçlara mühimmat yüklendiği ve Elazığ'ı işgal edecekleri bilgisini dönemin Tunceli Valisi Osman Kaymak öğrendi. Kaymak'ın talimatıyla Keban Baraj Gölü üzerinde yük taşıyan feribotların anahtarlarına el konuldu ve bu planlar iptal oldu.
OHAL ilan edildi
Tarihe “15 Temmuz darbe girişimi” diye geçen olaylarda 251 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 194 kişi yaralandı.
Darbeden sonra 21 Temmuz 2016’da olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. 7 kez uzatılan OHAL 18 Temmuz 2018 itibarıyla sona erdi.
Haziran ayında karara bağlanan Genelkurmay Çatı Davası’nda “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olmakla suçlanan 16 sanıktan her biri 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Geçen üç yılda, yargılaması süren 8 darbe girişimi davasında, Ankara’da bin 404, İstanbul’da 255 olmak üzere toplam bin 659 darbe sanığı halen yargılanıyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın