TÜRKİYE BASIN ÖZETİ – 15 Ekim Cumartesi

Sabah: SENİN NATO’DAKİ ORTAĞIN PYD Mİ?

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD seçimlerinde ‘Terör örgütlerine yardıma devam edeceğiz’ diyorlar. Yazıklar olsun! Senin NATO’daki ortağın PYD mi? Eğer bizsek, adımı bizimle atacaksın.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Konya Valiliği ile Konya Büyükşehir Belediyesi'nce 2 milyar TL'lik yatırımla yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış ve yeni tesislerin temel atma törenine konuştu. Erdoğan şunları söyledi:

Koalisyon güçleri şu anda bizimle beraber hareket ediyor. Eyvallah... Koalisyon güçleri niçin YPG, PYD ile hareket ediyor? İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bu koalisyon güçlerinin tamamına yakını bizimle dost. 63 ülke var içinde. Hele hele NATO ülkeleri var ki stratejik ortağı biziz. Şu anda teröristleri eğitmelerini anlamakta zorlanıyoruz. Eğer 63 ülke bu DEAŞ'ı halledemiyorsa yöneticiler olarak biz bu işi bırakalım.

 

Kimmiş PYD,YPG, şu hale bakın. Ama oyun başka. Tuzak başka. Oyun bizim üzerimizde oynanıyor. Kusura bakmasınlar biz bu oyuna ne Suriye'de ne Irak'ta prim vermeyeceğiz. Amerika'da seçim kampanyaları sırasında PYD ve YPG'ye silah desteği verilmeye devam edileceği yönündeki açıklamalar yapılıyor. Yazıklar olsun. Senin NATO'da ortağın YPG mi? Türkiye mi? Eğer Türkiye ise bizimle masaya oturacaksın. Adımı da bizimle atacaksın.

 

 

 

 

Yeni Şafak: B PLANI DEVREYE GİRER

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Musul operasyonuna ilişkin, “Biz Irak’ta Irak’ın birliği beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye’yi istemiyorsa B planımız, C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir. Bunu böyle bilsinler” dedi.

 

Konya Kılıçarslan Şehir Meydanı'ndaki 2 milyar liraya malolan toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi:


15 Temmuz, bu yatırımı hazmedemeyenlerin, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak istemeyenlerin bir operasyonudur. Türkiye'yi vagon olarak görmek ve göstermek isteyenlerin bir operasyonudur. O akşam o bombaları yağdıranlar zannetmişlerdi ki, 'biz güçlüyüz'. Ama 15 Temmuz'un galibi, bu aziz millet, Türk milleti oldu.


(Fırat Kalkanı Operasyonu) Bu miletin güvenlik güçlerini herkes bilecek. Koalisyon güçleri bizimle hareket ediyor. Koalisyon güçleri niçin PYD ile YPG ile hareket ediyor? Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Ama oyun başka burada bir tuzak var. Oyun bizim üzerimizde oynanıyor. Biz bu oyuna ne Suriye'de, ne Irak'ta prim vermeyeceğiz. Siz bu yetkiyi verdiğiniz sürece biz bunlara prim vermeyeceğiz. Sonuna kadar üzerine gideceğiz.

 

 

 

 

Birgün: ‘GİZLİ ÖRGÜT YOK’ AÇIK ORTAKLIK VAR

 

Cemaat’in devleti ele geçirmeye çalıştığı herkes tarafından bilinirken eleştirilere iktidar mensupları cevap veriyordu. Ortada Başbakan Yıldırım’ın dediği gibi ‘gizli bir örgüt’ yoktu, açık bir ötgütle ‘gayri resmi koalisyon’ vardı!

 

AKP son dönemde, muhalefetin 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin siyasi ayağının ortaya çıkarılması taleplerine karşılık söylem geliştirmeye çalışıyor. Ancak AKP ve 15 Temmuz girişimini gerçekleştiren Gülen Cemaati’nin yıllar süren ‘garı resmi’ koalisyonu, söylemlerle gizlenemeyecek bir tarih barındırıyor.

 

Geçen günlerde konuşan Adalet Bakanı Bozdağ, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının hemen öncesinde Gülen Cemaati için “Ne istediler de vermedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “FETÖ tehlikesini ilk fark eden isim” olduğunu iddia ederek 2011’den beri mücadele ettiklerini öne sürmüştü.

 

Başbakan Binali Yıldırım da son konuşmalarında ülkenin geldiği aşamaya rağmen partilerinin ‘püripak’ olduğunu iddia etmeye özel bir bölüm ayırmaya başladı.

 

 

 

 

 

Cumhuriyet: DEVLETİN ‘ÜVEY’ ÇOCUKLARI

 

Kendilerine isim seçmelerini istedim; Deniz, Ali, Umut oldular. Üçü de devlet korumasında, yuvalarda, yurtlarda büyüyen 20’lerinin ortasında, sonlarında gençler. Geçmişlerini bilhassa saklama derdinde değiller. Deniz, “Yalan yalanı doğuruyor, belki sonra samimi olacağım biriyle yalan üzerinden tanışmak istemiyorum, söylüyorum” diyor. Deniz, annesini babasını hiç bilmiyor, bebekliğinden beri Hatay ve İstanbul’da devlet korumasında kalmış. 14 yaşında yurtta kalmaya başlayan Ali, samimileştiği tanıdıklarına söylüyor “yurt çocuğu” olduğunu. Bu zorla sırtlarına yapıştırılan bir tabir. Liseden sonra meslek kursuna giden Ali şu an bir bakanlıkta memur. Başta istifayı çok kez düşünmüş. “Yurttan çıktım diye beni odasına almayan vardı. Ofiste ne sorun olsa benden bilen çıkıyordu” diyor.

 

11 yaşında yurtta kalmaya başlayan Umut, bir arkadaşıyla Çocuk Esirgeme Kurumu üzerine sohbet ederken “Ha orası annesinin babasının istemediği çocukların gittiği yer değil mi?” cümlesini duymuş. “O zamana kadar ailemi istemeyenin ben olduğumu düşünüyordum. O günden sonra herkese rahat söyleyememeye başladım” diyor. Umut, bir Anadolu üniversitesinde sosyoloji bölümünü geçen yıl bitirdi, tezi tam da kendi gibi gençlerin adaptasyon süreci üzerine.

 

Belki küçücük üçüncü sayfa haberi bile olamadı, son bir ay içinde yurtlarda büyümüş, sonra hayata atılmış tam dört kişi intihar etti. İkisi çalıştıkları yerlerin çatısından bıraktı kendini aşağı, biri evinde, biri askerde hayatına son verdi. Peki neden?

 

İntihar, bireysel olduğu kadar toplumsal mesele; ihtiyatlı cümleler gerektiren hassas bir konu. Hâlâ oralarda olan gençlerin haleti ruhiyesini düşünmek, bunun istisnai bir hal olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Toplumun geri kalanına düşen de bir görev var, anlamak...

 

 

 

 

Habertürk: İSTİHBARAT ZAFERİ

 

MİT'in teknik ekibi dünya çapında bir istihbarat başarısına imza atarak FETÖ’cülerin şifreli haberleşme ağı ‘ ByLock ve Eagle’ programlarını kırmayı başardı

 

15 TEMMUZ darbe girişiminden önce MİT, çok kritik bazı bilgilere ulaştı. Genelkurmay ve emniyet başta olmak üzere kamu kurumlarındaki FETÖ mensuplarının kendi aralarında özel olarak mesajlaştıkları uygulama listesi çıkarıldı. Bu program üzerinden 56 bin kişilik isim listesi saptandı. Bu liste Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay ve diğer ilgili birimlerle paylaşıldı.

 

Kırılan bu program, örgüte ilişkin birçok veri sağladığı gibi kurumlarda gizlenmiş kripto FETÖ mensuplarına ilişkin veri sağladı. Tasfiye operasyonları da bu listeler üzerinden başlatıldı. 10 Temmuz’da MİT, TSK içindeki ‘paralel yapı’ mensuplarının isimlerinin bulunduğu listeyi Genelkurmay’a iletti.